Bakın gençler, dua ediyoruz ama duamız kabul olmuyor diyorsunuz oysaki Yüce Allah (c.c), "Kullarım, beni senden sorarlarsa, (bilsinler ki) gerçekten ben (onlara çok) yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına icabet ederim." (Bakara: 186) diyor. Yukarıdaki, ötendeki bir tanrı ile değil, Kur'an-ı Kerim'e göre şah damarından daha yakın olan ile muhatapsın. Hitabın dışa değil, özüne olmalı! Dualara icabet ederim diyen Allah (c.c), vaadine muhalefet etmez, dualarınıza icabet eder.
Peki, neden dualara icabet olunmuyor biliyor musunuz? Bunun cevabını Hz. Mevlânâ veriyor:
"Ey Gönül! İstedik de vermedi deme, istemeyi bilmedin, bari yalan söyleme." Demek ki istemeyi, dua etmeyi bilmiyoruz!
O zaman bu işin aslı nedir? Nedir bu Dua?
Dua, senin ortaya çıkıp mevcudatta zâhir olmasını talep ettiğin şeyi Allah'tan istemen demektir. İsterken, dua ederken varlığındaki "ben" ortadan kalkmadan istek, dua hedefine ulaşmaz. Kalktığında da "Sen, ben" kalmaz!.. Dua hedefine, amacına ulaşır; gerçekleşir. Çünkü senden sana icabet eden, senin dilinde "Kûn fe yekûn," der, yani "ol der olur.
Öyleyse gelin zamandan ve mekândan münezzeh olan ortaya çıkıp dualarımıza icabet etsin diye biz de zaman ve mekân prangalarından kendimizi kurtaralım.
Kaldırırsan "Zamanı" aradan, Ol der ve Oldurur "Yaradan".
gizle