Annem neden ağlıyor?
Babamın gözü yaşlı?
Neden saklanıyoruz?
Neden kalpler telâşlı?
Kapımız neden kitli?
Yiyecek neden bitti?
Zihnim bunları andı,
Kirpiklerim ıslandı.
Hatırdadır o düşmanın bıçağı,
Yalın kılıçlı bir şakî alçağı,
Gözümün önünde bir savaş, kanlı
Durur hâlâ, yıllar geçer o canlı.
Hüseyin Râci Efendi
“Bu kitap Türklerin vatan edebiyatında en samîmî, yüksek bir şâheserdir.”
Yahyâ Kemal
93 Harbi’ne bizzat tanıklık eden ve Târîhçe-i Vak’a-i Zağra adıyla kaleme aldığı hâtıratıyla o günleri destanlaştıran, Osmanlı Bulgaristanı’nın Eski Zağra müftüsü merhum Hüseyin Râci Efendi; 1877-78 Moskof Harbi’ni, harpte yaşanan elim dönemi, göç zamanını, Rus ve Bulgar askerlerin Müslüman halka yaşattıklarını ve ardından muhâcirlerin Payitaht’ta karşılaştıkları hadiseleri edebî bir dille gözler önüne seriyor.
Muallim Nâci’nin, “Vatan hikâyesi hâb-âver oldu huzzâra / Ben ağladım, yine te’sir-i dâsitânımdan” dizeleriyle ifade ettiği üzere can suyunu vatan derdinden alan, M. Ertuğrul Düzdağ’ın “Otuz yıldır beni ağlatan bu destan, acaba yeni nesillerden, henüz katılaşmamış bazı gönülleri de titretecek, bazı iradeleri de harekete geçirebilecek mi?” sözleriyle betimlenen bu kitap akıcı dili ve döneminin ağır yükünü günümüze taşıyan üslubuyla okuruyla buluşuyor.
Ketebe Yayınları olarak Türk yayıncılık camiasında büyük ses getirmiş olan bu klasikleşmiş kıymetli eseri yeniden hazırlayıp literatüre kazandırmış olmakla iftihar ediyoruz.
Annem neden ağlıyor?
Babamın gözü yaşlı?
Neden saklanıyoruz?
Neden kalpler telâşlı?
Kapımız neden kitli?
Yiyecek neden bitti?
Zihnim bunları andı,
Kirpiklerim ıslandı.
Hatırdadır o düşmanın bıçağı,
Yalın kılıçlı bir şakî alçağı,
Gözümün önünde bir savaş, kanlı
Durur hâlâ, yıllar geçer o canlı.
Hüseyin Râci Efendi
“Bu kitap Türklerin vatan edebiyatında en samîmî, yüksek bir şâheserdir.”
Yahyâ Kemal
93 Harbi’ne bizzat tanıklık eden ve Târîhçe-i Vak’a-i Zağra adıyla kaleme aldığı hâtıratıyla o günleri destanlaştıran, Osmanlı Bulgaristanı’nın Eski Zağra müftüsü merhum Hüseyin Râci Efendi; 1877-78 Moskof Harbi’ni, harpte yaşanan elim dönemi, göç zamanını, Rus ve Bulgar askerlerin Müslüman halka yaşattıklarını ve ardından muhâcirlerin Payitaht’ta karşılaştıkları hadiseleri edebî bir dille gözler önüne seriyor.
Muallim Nâci’nin, “Vatan hikâyesi hâb-âver oldu huzzâra / Ben ağladım, yine te’sir-i dâsitânımdan” dizeleriyle ifade ettiği üzere can suyunu vatan derdinden alan, M. Ertuğrul Düzdağ’ın “Otuz yıldır beni ağlatan bu destan, acaba yeni nesillerden, henüz katılaşmamış bazı gönülleri de titretecek, bazı iradeleri de harekete geçirebilecek mi?” sözleriyle betimlenen bu kitap akıcı dili ve döneminin ağır yükünü günümüze taşıyan üslubuyla okuruyla buluşuyor.
Ketebe Yayınları olarak Türk yayıncılık camiasında büyük ses getirmiş olan bu klasikleşmiş kıymetli eseri yeniden hazırlayıp literatüre kazandırmış olmakla iftihar ediyoruz.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 197,34 | 197,34 |