Zafer Yıldırım 3 Kitap Takım

Stok Kodu:
4440000000345
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
254
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-01
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%25 indirimli
78,00TL
58,50TL
4440000000345
680703
Zafer Yıldırım 3 Kitap Takım
Zafer Yıldırım 3 Kitap Takım
58.50

Setimiz Zafer Yıldırım “Ay Işığında Gökkuşağı”, “Kum Saati” ve “Kumraliçe” kitaplarından oluşmaktadır.

Ay Işığında Gökkuşağı:
Deniz kızını gördüm dedim gülüp geçtiniz
Ay Işığında Gökkuşağı dedim
Olur mu hiç dediniz
Korkuyorum
Tımarhaneye atacaksınız beni
Diğer gördüklerimi söylesem
Anlayamazsınız beni diyorum
Susuyorum

Kum Saati:
Tahayyülü kasvete sarınan bir yolculukta; yarım kalan aşkların, dilin ucunda soluklanan anıların, iki yabancının beraberce tutunduğu bir başına adsız bir duygunun öyküsü…

Kum Saati, Ege açıklarında başlayıp Akropolis'in yansımalarında kendini arayan “yabancılık” kavramını dostlukla sınayarak iki farklı milletten insanı güçlü bir duyguda birleştiren bir anlatı.

Her sayfada, öykünün içindeki üçüncü kişi olarak olayları dinlediğinizi hissettiren içsel bir yolculuğun ortasında, insanlığa ait duyguları, tüm ölçütleri geride bırakarak yalnızca dostluk kavramında harmanlayan güçlü bir kalemden bir denizcinin hikâyesi…

“Eleni susmuştu, yıldızlar susmuştu, Akropolis susmuştu. Sessizlik, ustura ağzı gibi keskin gelip aramıza durmuştu. Dokunsan, derin bir yara açacak ve oluk oluk kan akacak gibiydi. Ve beni kan tutuyordu. Konuyu değiştirsem bir türlü, değiştirmesem bir türlü, ne diyeceğimi bilememek ayrı bir sıkıntıydı. Yalpalıyordum ve bu yalpalardan kurtulmak zorundaydım. Kolumu kaldırdım, Eleni'nin arkasından dolaştırıp omzundan tutup yavaşça kendime doğru çektim. Sanki o da o anda başını koyacak bir omuz arıyormuşçasına itiraz etmeden başını omzuma koydu.”

Kumraliçe:
Kudi der dostlarım bana
Zoru severim
Bu yüzden şair oldum
Aklım akmaz yapılan
Nice işlere şahit oldum
Yerim içerim gönlümce
Dünyayı dolaşırım
Dönüp Müslüman mahallesinde
Salyangoz satarım…

Setimiz Zafer Yıldırım “Ay Işığında Gökkuşağı”, “Kum Saati” ve “Kumraliçe” kitaplarından oluşmaktadır.

Ay Işığında Gökkuşağı:
Deniz kızını gördüm dedim gülüp geçtiniz
Ay Işığında Gökkuşağı dedim
Olur mu hiç dediniz
Korkuyorum
Tımarhaneye atacaksınız beni
Diğer gördüklerimi söylesem
Anlayamazsınız beni diyorum
Susuyorum

Kum Saati:
Tahayyülü kasvete sarınan bir yolculukta; yarım kalan aşkların, dilin ucunda soluklanan anıların, iki yabancının beraberce tutunduğu bir başına adsız bir duygunun öyküsü…

Kum Saati, Ege açıklarında başlayıp Akropolis'in yansımalarında kendini arayan “yabancılık” kavramını dostlukla sınayarak iki farklı milletten insanı güçlü bir duyguda birleştiren bir anlatı.

Her sayfada, öykünün içindeki üçüncü kişi olarak olayları dinlediğinizi hissettiren içsel bir yolculuğun ortasında, insanlığa ait duyguları, tüm ölçütleri geride bırakarak yalnızca dostluk kavramında harmanlayan güçlü bir kalemden bir denizcinin hikâyesi…

“Eleni susmuştu, yıldızlar susmuştu, Akropolis susmuştu. Sessizlik, ustura ağzı gibi keskin gelip aramıza durmuştu. Dokunsan, derin bir yara açacak ve oluk oluk kan akacak gibiydi. Ve beni kan tutuyordu. Konuyu değiştirsem bir türlü, değiştirmesem bir türlü, ne diyeceğimi bilememek ayrı bir sıkıntıydı. Yalpalıyordum ve bu yalpalardan kurtulmak zorundaydım. Kolumu kaldırdım, Eleni'nin arkasından dolaştırıp omzundan tutup yavaşça kendime doğru çektim. Sanki o da o anda başını koyacak bir omuz arıyormuşçasına itiraz etmeden başını omzuma koydu.”

Kumraliçe:
Kudi der dostlarım bana
Zoru severim
Bu yüzden şair oldum
Aklım akmaz yapılan
Nice işlere şahit oldum
Yerim içerim gönlümce
Dünyayı dolaşırım
Dönüp Müslüman mahallesinde
Salyangoz satarım…

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 58,50    58,50   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat