Nisan 1994'te Ruanda'da tarihin en büyük soykırımlarından biri yaşandı. İktidardaki Hutuların açıkça desteklediği aşırılıkçı Hutu milisleri, yaklaşık yüz gün içinde büyük çoğunluğunu Tutsilerin ve ılımlı Hutuların oluşturduğu toplam sekiz yüz bin kişiyi öldürdü. Başta Belçika ve Fransa olmak üzere Ruanda'yla uzun yıllar aktif olarak "ilgilenmiş" olan Batılı ülkeler katliama tam anlamıyla seyirci kaldı.
İsviçreli yazar Lukas Bärfuss işte bu katliamın, daha çok da bu suç ortaklığının romanını yazıyor Yüz Gün'de. Her türlü ırkçılık ve adaletsizliğe tepki göstermeye çalışan David, bu hislerle, Ruanda'da otuz yıldır faaliyet gösteren İsviçre Kalkınma ve İşbirliği Teşkilatı'na katılarak ülkenin başkenti Kigali'ye gelir. Ülkede konuşulan dili bilen kimsenin olmadığı Teşkilat mensuplarının mevcut iktidarla aralarını iyi tutmaya çalışarak, etliye sütlüye bulaşmadan sürdürdükleri faaliyetlerin rutinliğinden kısa zamanda hayal kırıklığına uğrar, Teşkilat'ı ve kendi işlevini sorgulamaya başlar. Katliam başladığında, gerilimli bir ilişki sürdürdüğü Hutu sevgilisi Agathe'a ulaşma umuduyla ülkedeki son yabancıların tahliye edildiği uçağa binmeyi reddeder. Ve yaşanan vahşetin hem tanığı hem de bilfiil suç ortağı olur.
Evet, çok sert -ama iyi yazılmış, bir solukta okunan bir roman.
Nisan 1994'te Ruanda'da tarihin en büyük soykırımlarından biri yaşandı. İktidardaki Hutuların açıkça desteklediği aşırılıkçı Hutu milisleri, yaklaşık yüz gün içinde büyük çoğunluğunu Tutsilerin ve ılımlı Hutuların oluşturduğu toplam sekiz yüz bin kişiyi öldürdü. Başta Belçika ve Fransa olmak üzere Ruanda'yla uzun yıllar aktif olarak "ilgilenmiş" olan Batılı ülkeler katliama tam anlamıyla seyirci kaldı.
İsviçreli yazar Lukas Bärfuss işte bu katliamın, daha çok da bu suç ortaklığının romanını yazıyor Yüz Gün'de. Her türlü ırkçılık ve adaletsizliğe tepki göstermeye çalışan David, bu hislerle, Ruanda'da otuz yıldır faaliyet gösteren İsviçre Kalkınma ve İşbirliği Teşkilatı'na katılarak ülkenin başkenti Kigali'ye gelir. Ülkede konuşulan dili bilen kimsenin olmadığı Teşkilat mensuplarının mevcut iktidarla aralarını iyi tutmaya çalışarak, etliye sütlüye bulaşmadan sürdürdükleri faaliyetlerin rutinliğinden kısa zamanda hayal kırıklığına uğrar, Teşkilat'ı ve kendi işlevini sorgulamaya başlar. Katliam başladığında, gerilimli bir ilişki sürdürdüğü Hutu sevgilisi Agathe'a ulaşma umuduyla ülkedeki son yabancıların tahliye edildiği uçağa binmeyi reddeder. Ve yaşanan vahşetin hem tanığı hem de bilfiil suç ortağı olur.
Evet, çok sert -ama iyi yazılmış, bir solukta okunan bir roman.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 113,88 | 113,88 |