İdareden bir idari işlem tesis edilmesi talebinde bulunulması karşısında idarenin bu talebi reddetmesi veya cevapsız bırakması halinde Alman idari yargılama hukukunda bireylere tanınan yargısal koruma aracı yükümlülük davasıdır. Yükümlülük davası, idarenin yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde mahkeme tarafından idareye karşı zorlayıcı bir hüküm verilmesi imkanını tanıyan bir idari dava türüdür. Bu davada mahkeme, şartları yerine gelmişse idarenin talep edilen işlemi tesis etmesine hükmedebilmektedir.
Bu çalışmada yükümlülük davası incelenmiş ve Türk hukukunda uygulanabilirliği konusunda bir değerlendirme yapılmıştır. Çalışmanın amacı, farklı hukuk sistemlerini karşılıklı olarak ele alarak hangisinin üstün olduğunu ortaya koymak ve o sistemi savunmak değildir. Amaç, farklı hukuk sistemlerine ait müesseselerinin kendi bağlamlarında kavranıp bu sistemlerde ortaya çıkmış fikirlerden hukukumuz açısından yararlı olacağını düşündüklerimizin öğretimize kazandırılmasına çalışmaktır.
Bu bağlamda, yükümlülük davası öncelikle kendi sistemi içerisindeki yeri ve işlevleri çerçevesinde açıklanmaya çalışılmıştır. Ardından bu dava türü, aynı işlevin hukukumuzda karşılanması amacıyla kullanılan hukuki araç olan iptal davasıyla karşılaştırılmıştır. Bu karşılaştırmanın sonucunda, idarenin yükümlülüklerini yerine getirmediği hallerde bireylere daha etkili bir yargısal korumanın nasıl sağlanabileceği konusunda bir değerlendirme yapılmıştır.
İdareden bir idari işlem tesis edilmesi talebinde bulunulması karşısında idarenin bu talebi reddetmesi veya cevapsız bırakması halinde Alman idari yargılama hukukunda bireylere tanınan yargısal koruma aracı yükümlülük davasıdır. Yükümlülük davası, idarenin yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde mahkeme tarafından idareye karşı zorlayıcı bir hüküm verilmesi imkanını tanıyan bir idari dava türüdür. Bu davada mahkeme, şartları yerine gelmişse idarenin talep edilen işlemi tesis etmesine hükmedebilmektedir.
Bu çalışmada yükümlülük davası incelenmiş ve Türk hukukunda uygulanabilirliği konusunda bir değerlendirme yapılmıştır. Çalışmanın amacı, farklı hukuk sistemlerini karşılıklı olarak ele alarak hangisinin üstün olduğunu ortaya koymak ve o sistemi savunmak değildir. Amaç, farklı hukuk sistemlerine ait müesseselerinin kendi bağlamlarında kavranıp bu sistemlerde ortaya çıkmış fikirlerden hukukumuz açısından yararlı olacağını düşündüklerimizin öğretimize kazandırılmasına çalışmaktır.
Bu bağlamda, yükümlülük davası öncelikle kendi sistemi içerisindeki yeri ve işlevleri çerçevesinde açıklanmaya çalışılmıştır. Ardından bu dava türü, aynı işlevin hukukumuzda karşılanması amacıyla kullanılan hukuki araç olan iptal davasıyla karşılaştırılmıştır. Bu karşılaştırmanın sonucunda, idarenin yükümlülüklerini yerine getirmediği hallerde bireylere daha etkili bir yargısal korumanın nasıl sağlanabileceği konusunda bir değerlendirme yapılmıştır.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 88,00 | 88,00 |