Yeşil Şahin ve Sihirli Flüt

Stok Kodu:
9789944396028
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
141
Baskı:
1
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%35 indirimli
100,00TL
65,00TL
9789944396028
630573
Yeşil Şahin ve Sihirli Flüt
Yeşil Şahin ve Sihirli Flüt
65.00

"Buenos Aires’te ‘Şahin’ denilen yeşil renkli bazı otomobillerin canice eylemlerine hiçbir tehlikeye atılmadan karşı koyabilen tek şey, neredeyse mucizevi bir yapıya sahip olan, son derece entipüften, küçük bir müzik grubuydu. Benim de gözden düştüğümü, bu ‘Şahin’lerin kentin her yanında dolaşarak harıl harıl beni aradıklarını ve saklanmam gerektiğini haber vermek için Carlos’un bana telefon ettiği gün, olası kurtuluşumun basit birkaç müzik bilgime bağlı olduğunu anlamak beni şaşırtmıştı. ... 1960’la 1976 yılları arasında, Arjantin’in kuzeydoğusunda çalışan bir müzik topluluğunda viyola çalıyordum. Bu yörede yolculuk ederek müziği hem düzlüklerin hem de sıradağların en ücra köylerine götürüyorduk. Oralarda konser salonu bulunmadığından okulların avlularında, ağaçların altında ya da Andlar’dan Atlantik’e doğru inen ırmakların kıyılarında çalardık. Neredeyse at sırtında dolaşan, bir tür taşralı gezgin çalgıcılardık. Bu açıdan da gerçekten virtüoz sayılırdık, çünkü sağrısında bir de viyolonsel taşıyarak doru bir atın sırtında dolaşmak öyle her babayiğidin harcı değildir. Canlı müziği ömürlerinde ilk kez dinleyen köylüler için çalıyorduk. Herhalde Marslılara benzettikleri bizlere bakarken gözlerini koca koca açarlardı. Bu halimizle, ta uzaklardaki Avrupa’dan kalkıp dünyanın sipsivri güney ucundaki en kuş uçmaz kervan geçmez köşelerine kadar ulaşan klasik müziğin temsilcileriydik bizler."

"Buenos Aires’te ‘Şahin’ denilen yeşil renkli bazı otomobillerin canice eylemlerine hiçbir tehlikeye atılmadan karşı koyabilen tek şey, neredeyse mucizevi bir yapıya sahip olan, son derece entipüften, küçük bir müzik grubuydu. Benim de gözden düştüğümü, bu ‘Şahin’lerin kentin her yanında dolaşarak harıl harıl beni aradıklarını ve saklanmam gerektiğini haber vermek için Carlos’un bana telefon ettiği gün, olası kurtuluşumun basit birkaç müzik bilgime bağlı olduğunu anlamak beni şaşırtmıştı. ... 1960’la 1976 yılları arasında, Arjantin’in kuzeydoğusunda çalışan bir müzik topluluğunda viyola çalıyordum. Bu yörede yolculuk ederek müziği hem düzlüklerin hem de sıradağların en ücra köylerine götürüyorduk. Oralarda konser salonu bulunmadığından okulların avlularında, ağaçların altında ya da Andlar’dan Atlantik’e doğru inen ırmakların kıyılarında çalardık. Neredeyse at sırtında dolaşan, bir tür taşralı gezgin çalgıcılardık. Bu açıdan da gerçekten virtüoz sayılırdık, çünkü sağrısında bir de viyolonsel taşıyarak doru bir atın sırtında dolaşmak öyle her babayiğidin harcı değildir. Canlı müziği ömürlerinde ilk kez dinleyen köylüler için çalıyorduk. Herhalde Marslılara benzettikleri bizlere bakarken gözlerini koca koca açarlardı. Bu halimizle, ta uzaklardaki Avrupa’dan kalkıp dünyanın sipsivri güney ucundaki en kuş uçmaz kervan geçmez köşelerine kadar ulaşan klasik müziğin temsilcileriydik bizler."

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 65,00    65,00   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat