İnsan nasıl şeytanlaşır... Şeytan nasıl melekleşir! Tecavüzler, intihar süsü verilmiş cinayetler, seri katiller, 22 yıl idam hücresinde bekleyenler, ihbarı ciddiye almayan ihmalkar polisler, işbilir dedektifler, masum aile reisi görünümlü sapıklar, Michael Jackson'ın ölümü, yıllar sonra mezarı açılan Özal'ın ölümünün ardındaki sırlar, ölümden şans eseri kurtulanlar, betona gömülenler, müneccimler ve medyumlar, parmak değil kulak izinin peşine düşenler, ünlü TV dizisi Dexter'dan ilham alanlar... Adli Tıp ve suç-bilim uzmanı Sevil Atasoy'un Yeraltındaki Melekler, Yerüstündeki Şeytanlar adlı yeni kitabında tüm bu sırlar, garip olay ve kişilikler adeta resmi geçit yapıyor. Atasoy bundan önceki beş kitabında da olduğu gibi yine meslek hayatı boyunca karşılaştığı gerçek olaylara dayanan polisiye-gerilim örneklerini anlatmaya devam ediyor. Kitapta ayrıca, polisiye roman yazmak isteyen yazar veya yazar adaylarına ipuçları da veriliyor. “Yeraltındaki Melekler, Yeryüzündeki Şeytanlar”ın en ilgi çekecek ve kamuoyunda tartışma yaratacak bölümü, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümü ve ortaya atılan suikast iddiaları. Özal'ın yıllar sonra açılan mezarında, naaşının çürümemiş olmasından, mezarda karşılaşılan suyun ne anlama geldiğine kadar konuyla ilgili çarpıcı bilimsel bilgiler aktarılıyor bu bölümde. Bu konuda Atasoy şunları söylüyor: “Şahsen tanıma şansını bulduğum Turgut Bey'in, karanlık, bulanık ve derin bir suyun içinde bunca yıl beklemesinin, bana göre mezarı açanları sevgiyle selamlamaktan öte bir nedeni olduğu muhakkak. Kanımca, ölmeden önce söyleyemediklerini anlatmak istedi. Bilirkişi raporları aracılığıyla dahi olsa kulağıma fısıldadıklarından sizin de haberiniz olsun istedim. Bu yüzden kitabımın uzunca bir bölümünü onun gizemli yolculuğuna ve bana anlattıklarına ayırdım.” Kitaptan Ceset öyle garip bir pozisyondaydı ki, katilin görenleri şok etmek gibi bir amacının olduğu muhakkaktı. Saldırganın evin içinde kadınla uzunca bir süre vakit geçirdiği, bağlamak için uğraştığı açıktı, hatta bir ara banyoda dişlerini bile fırçalatmıştı. Katilin bu hareketlerini FBI'ın davranış bilimleri biriminden gelen uzmanlar, belli bir ritüeli yerine getirmeye çalıştığı şeklinde yorumladılar. Onlara göre yirmilerinin sonlarında ya da otuzlarının başında, beyaz tenli, yakın çevrede oturan biriydi. Kimi deneyimli profilciler onun henüz ilk cinayetini işlediğini, kimileri ise bağlama tekniğine bakarak, adamın evvelce başkalarını da öldürmüş olabileceğini ileri sürdüler.
İnsan nasıl şeytanlaşır... Şeytan nasıl melekleşir! Tecavüzler, intihar süsü verilmiş cinayetler, seri katiller, 22 yıl idam hücresinde bekleyenler, ihbarı ciddiye almayan ihmalkar polisler, işbilir dedektifler, masum aile reisi görünümlü sapıklar, Michael Jackson'ın ölümü, yıllar sonra mezarı açılan Özal'ın ölümünün ardındaki sırlar, ölümden şans eseri kurtulanlar, betona gömülenler, müneccimler ve medyumlar, parmak değil kulak izinin peşine düşenler, ünlü TV dizisi Dexter'dan ilham alanlar... Adli Tıp ve suç-bilim uzmanı Sevil Atasoy'un Yeraltındaki Melekler, Yerüstündeki Şeytanlar adlı yeni kitabında tüm bu sırlar, garip olay ve kişilikler adeta resmi geçit yapıyor. Atasoy bundan önceki beş kitabında da olduğu gibi yine meslek hayatı boyunca karşılaştığı gerçek olaylara dayanan polisiye-gerilim örneklerini anlatmaya devam ediyor. Kitapta ayrıca, polisiye roman yazmak isteyen yazar veya yazar adaylarına ipuçları da veriliyor. “Yeraltındaki Melekler, Yeryüzündeki Şeytanlar”ın en ilgi çekecek ve kamuoyunda tartışma yaratacak bölümü, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümü ve ortaya atılan suikast iddiaları. Özal'ın yıllar sonra açılan mezarında, naaşının çürümemiş olmasından, mezarda karşılaşılan suyun ne anlama geldiğine kadar konuyla ilgili çarpıcı bilimsel bilgiler aktarılıyor bu bölümde. Bu konuda Atasoy şunları söylüyor: “Şahsen tanıma şansını bulduğum Turgut Bey'in, karanlık, bulanık ve derin bir suyun içinde bunca yıl beklemesinin, bana göre mezarı açanları sevgiyle selamlamaktan öte bir nedeni olduğu muhakkak. Kanımca, ölmeden önce söyleyemediklerini anlatmak istedi. Bilirkişi raporları aracılığıyla dahi olsa kulağıma fısıldadıklarından sizin de haberiniz olsun istedim. Bu yüzden kitabımın uzunca bir bölümünü onun gizemli yolculuğuna ve bana anlattıklarına ayırdım.” Kitaptan Ceset öyle garip bir pozisyondaydı ki, katilin görenleri şok etmek gibi bir amacının olduğu muhakkaktı. Saldırganın evin içinde kadınla uzunca bir süre vakit geçirdiği, bağlamak için uğraştığı açıktı, hatta bir ara banyoda dişlerini bile fırçalatmıştı. Katilin bu hareketlerini FBI'ın davranış bilimleri biriminden gelen uzmanlar, belli bir ritüeli yerine getirmeye çalıştığı şeklinde yorumladılar. Onlara göre yirmilerinin sonlarında ya da otuzlarının başında, beyaz tenli, yakın çevrede oturan biriydi. Kimi deneyimli profilciler onun henüz ilk cinayetini işlediğini, kimileri ise bağlama tekniğine bakarak, adamın evvelce başkalarını da öldürmüş olabileceğini ileri sürdüler.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 266,00 | 266,00 |