Kapitalizm, tarihinin en büyük krizi içinde. Sadece kapitalizmin anavatanı Avrupa’da değil, bir numaralı kapitalist-emperyalist ülkesi olan ABD de büyük bir ekonomik çıkmazda. Son yıllarda gittikçe emperyalizme daha çok bağımlı hale gelen ülkemiz de krizden nasibini aldı. Gazeteler, TV’ler her gün iflas eden iflletmeler, batan banklar, işten atılan binlerce işçi haberleriyle dolu. Henüz hiç bir hükümet, hiç bir uzman ekonomist kriz için bir çözüm bulmuş değil. Öte yandan dünyada ve ülkemizde işçi hareketleri pek güçlü görünmüyor. Emperyalizmin merkez, kapitalizmin hızla geliştiği "yükselen" ve diğer az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerinde sosyalist ve komunist hareketler oldukça zayıfladı. Güçler dengesinin ülke çapında sermayenin, küresel çapta ise emperyalizmin lehine, emeğin, sömürülenin, ezilenin aleyhine köklü bir biçimde değiştiği ortada. Bunda SSCB ve Doğu Avrupa’da sosyalist ülkelerin 1990 itibaren çökmesinin büyük bir rolu olduğu tartışılmaz bir gerçek. Bu çalışmamızla "reel sosyalizm"in çöküşünün iç ve dış koşullarını, yapılan temel ilkesel hataları incelemeye çalıştık. Yapılan yanlışlıklardan arındırılmış bir "yeni" sosyalizm projesinin hangi ilkesesel özellikler taşıması gerektiğini göstermek istedik. Amaçımız yeni ve modern bir sosyalist anlayış tartışmasına katkı yapmak. Bu eleştirisel çalışmanın dünya görüşünü ve yöntemlerini, becerebildiğimiz ölçüde, gene Marxizm-Leninizm’e dayandırmaya çalıştık.
Kapitalizm, tarihinin en büyük krizi içinde. Sadece kapitalizmin anavatanı Avrupa’da değil, bir numaralı kapitalist-emperyalist ülkesi olan ABD de büyük bir ekonomik çıkmazda. Son yıllarda gittikçe emperyalizme daha çok bağımlı hale gelen ülkemiz de krizden nasibini aldı. Gazeteler, TV’ler her gün iflas eden iflletmeler, batan banklar, işten atılan binlerce işçi haberleriyle dolu. Henüz hiç bir hükümet, hiç bir uzman ekonomist kriz için bir çözüm bulmuş değil. Öte yandan dünyada ve ülkemizde işçi hareketleri pek güçlü görünmüyor. Emperyalizmin merkez, kapitalizmin hızla geliştiği "yükselen" ve diğer az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerinde sosyalist ve komunist hareketler oldukça zayıfladı. Güçler dengesinin ülke çapında sermayenin, küresel çapta ise emperyalizmin lehine, emeğin, sömürülenin, ezilenin aleyhine köklü bir biçimde değiştiği ortada. Bunda SSCB ve Doğu Avrupa’da sosyalist ülkelerin 1990 itibaren çökmesinin büyük bir rolu olduğu tartışılmaz bir gerçek. Bu çalışmamızla "reel sosyalizm"in çöküşünün iç ve dış koşullarını, yapılan temel ilkesel hataları incelemeye çalıştık. Yapılan yanlışlıklardan arındırılmış bir "yeni" sosyalizm projesinin hangi ilkesesel özellikler taşıması gerektiğini göstermek istedik. Amaçımız yeni ve modern bir sosyalist anlayış tartışmasına katkı yapmak. Bu eleştirisel çalışmanın dünya görüşünü ve yöntemlerini, becerebildiğimiz ölçüde, gene Marxizm-Leninizm’e dayandırmaya çalıştık.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 9,07 | 9,07 |