Araştırma merkezlerinde kitle iletişim araçlarının etkilerini inceleyen disiplinlerarası ampirik araştırmaların iletişim biliminin oluşumunda büyük bir rolü olmuştur. Bu araştırmaların bulguları ana akım iletişim çalışmaları ve iletişim kuramlarını şekillendirmiştir. Eleştirel kuram ise anaakım çalışmalar içerisinde yer verilmeyen egemenlik ve iktidar ilişkileri üzerinde odaklanmış, kitle iletişim araçlarının siyasal ve toplumsal iktidarın kurulumu ve sürdürülmesindeki rolünü açığa çıkarmaya çalışmıştır. İletişim ve enformasyon teknolojilerindeki gelişmelerin iletişim alanında yol açtığı dijital dönüşüme kadar iletişim bilimleri içinde gerek anaakım gerekse eleştirel kuram ve araştırmaların ilgi odağı kitle iletişim araçları olmuştur. İletişim ve enformasyon teknolojilerindeki değişimin en belirgin sonuçlarından biri, kitle iletişimin yerini ağ iletişimine bırakması, iletişim tarzının topyekûn değişime uğraması ile iletişim çalışmalarının konusunun ve kapsamının büyük ölçüde dönüşmüş olmasıdır. Kuramın açıkladığı olgular değiştiğinde kuramın da değişmesi kaçınılmazdır. Bu değişim, Newton fiziğinden Kuantum fiziğine geçişte olduğu gibi bazı kuramlarda köklü bir kırılmayı, bazı kuramlarda ise süreklilik içeren bir eklemlenme ilişkisiyle kendisini göstermektedir. İletişim biliminin ve kuramlarının bu değişim sürecindeki serüveni bu kitaptaki farklı bölümlerin ortak konusunu oluşturmaktadır.
Kitabın konusunu teşkil eden dijital teknolojik dönüşümle birlikte kitle iletişim araçlarının yerini yeni medya ortamlarının alması, tüm toplumsal ve kültürel yapıların ve işlevlerinin dijital ağa dahil olmasının ve sonuçta dijital bir çağa geçişin ifadesidir. Yeni medya platformlarının temel bir karakteri olarak yöndeşme, sadece bir ağ içindeki farklı iletişim araçlarının birbirine bağlanmasını değil, aynı zamanda insanları ve nesneleri bir araya getiren arayüzler vasıtasıyla toplumsal ve kültürel alanların da ağ içine taşınmasını ve birbiriyle bağlantı içinde bulunmasını temsil etmektedir. Dolayısıyla, iletişim çalışmaları, dijital teknolojik dönüşüme gösterdikleri ilginin yanı sıra toplumun dijital dönüşümüne de ilgi göstermek zorundadır. Bu mütalaalarla, elinizdeki kitap sadece iletişim biliminin değil, bizatihi toplumun yeni medya serüvenini irdeleyen özgün çalışmaları içermektedir.
Araştırma merkezlerinde kitle iletişim araçlarının etkilerini inceleyen disiplinlerarası ampirik araştırmaların iletişim biliminin oluşumunda büyük bir rolü olmuştur. Bu araştırmaların bulguları ana akım iletişim çalışmaları ve iletişim kuramlarını şekillendirmiştir. Eleştirel kuram ise anaakım çalışmalar içerisinde yer verilmeyen egemenlik ve iktidar ilişkileri üzerinde odaklanmış, kitle iletişim araçlarının siyasal ve toplumsal iktidarın kurulumu ve sürdürülmesindeki rolünü açığa çıkarmaya çalışmıştır. İletişim ve enformasyon teknolojilerindeki gelişmelerin iletişim alanında yol açtığı dijital dönüşüme kadar iletişim bilimleri içinde gerek anaakım gerekse eleştirel kuram ve araştırmaların ilgi odağı kitle iletişim araçları olmuştur. İletişim ve enformasyon teknolojilerindeki değişimin en belirgin sonuçlarından biri, kitle iletişimin yerini ağ iletişimine bırakması, iletişim tarzının topyekûn değişime uğraması ile iletişim çalışmalarının konusunun ve kapsamının büyük ölçüde dönüşmüş olmasıdır. Kuramın açıkladığı olgular değiştiğinde kuramın da değişmesi kaçınılmazdır. Bu değişim, Newton fiziğinden Kuantum fiziğine geçişte olduğu gibi bazı kuramlarda köklü bir kırılmayı, bazı kuramlarda ise süreklilik içeren bir eklemlenme ilişkisiyle kendisini göstermektedir. İletişim biliminin ve kuramlarının bu değişim sürecindeki serüveni bu kitaptaki farklı bölümlerin ortak konusunu oluşturmaktadır.
Kitabın konusunu teşkil eden dijital teknolojik dönüşümle birlikte kitle iletişim araçlarının yerini yeni medya ortamlarının alması, tüm toplumsal ve kültürel yapıların ve işlevlerinin dijital ağa dahil olmasının ve sonuçta dijital bir çağa geçişin ifadesidir. Yeni medya platformlarının temel bir karakteri olarak yöndeşme, sadece bir ağ içindeki farklı iletişim araçlarının birbirine bağlanmasını değil, aynı zamanda insanları ve nesneleri bir araya getiren arayüzler vasıtasıyla toplumsal ve kültürel alanların da ağ içine taşınmasını ve birbiriyle bağlantı içinde bulunmasını temsil etmektedir. Dolayısıyla, iletişim çalışmaları, dijital teknolojik dönüşüme gösterdikleri ilginin yanı sıra toplumun dijital dönüşümüne de ilgi göstermek zorundadır. Bu mütalaalarla, elinizdeki kitap sadece iletişim biliminin değil, bizatihi toplumun yeni medya serüvenini irdeleyen özgün çalışmaları içermektedir.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 270,40 | 270,40 |