On dokuzuncu yüzyılda evrimci biyoloji, insan-hayvan arasındaki farkı ortadan kaldırmıştı. Günümüzdeyse biyo-teknik ve gen mühendisliği makine-insan arasındaki sınırı belirsiz hale getirdi. Biyonikler, yapay zeka, genetik kopyalama gibi metotlar nedeniyle artık insanın sınırları tartışmalı hale geldi.
Eğer insanın bir kutsiyeti ve doğası yoksa, onu biteviye değiştirmemize, yapay organlarla takviye etmemize, embriyoya müdahale ederek üstün nitelikli insan ya da insan-hayvan-makine arası bir varlık inşa etmemize ne engel olabilir?
Bilim kendi amacını tayin edebilir mi? “Bilimsel” tavır, ölü bedenlere ya da embriyolara sadece birer hücre yığınıymışçasına muamele edilmesini meşrulaştırabilir mi?
Nazife Şişman, kader ile tasarım arasında salınan “yeni insan”ı bu sorular eşliğinde tartışmaya açıyor.
On dokuzuncu yüzyılda evrimci biyoloji, insan-hayvan arasındaki farkı ortadan kaldırmıştı. Günümüzdeyse biyo-teknik ve gen mühendisliği makine-insan arasındaki sınırı belirsiz hale getirdi. Biyonikler, yapay zeka, genetik kopyalama gibi metotlar nedeniyle artık insanın sınırları tartışmalı hale geldi.
Eğer insanın bir kutsiyeti ve doğası yoksa, onu biteviye değiştirmemize, yapay organlarla takviye etmemize, embriyoya müdahale ederek üstün nitelikli insan ya da insan-hayvan-makine arası bir varlık inşa etmemize ne engel olabilir?
Bilim kendi amacını tayin edebilir mi? “Bilimsel” tavır, ölü bedenlere ya da embriyolara sadece birer hücre yığınıymışçasına muamele edilmesini meşrulaştırabilir mi?
Nazife Şişman, kader ile tasarım arasında salınan “yeni insan”ı bu sorular eşliğinde tartışmaya açıyor.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 129,20 | 129,20 |