Yaz’Ankara

Stok Kodu:
9786057637505
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
384
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-10
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%34 indirimli
179,00TL
118,14TL
Tedarikçi Stoğu 13 Adet
9786057637505
451858
Yaz’Ankara
Yaz’Ankara
118.14

“ Kolay yazabiliyorlar mı, sessizlik mi arıyorlar yoksa yalnızlık mı? Belki de kimsesizlik... Tutkulu okurun yazara sorularıdır bunlar. Bir de "Nerede yazdıkları?" sorusu var, "Nereyi?" sorusuyla beraber. Elbette bir şehirdir bu, edebiyatçıların da "başka bir şey ummadan arkasından gelecek" olan.

Esme Aras da "merak"ına yenilerek Ankara'da yazmış ya da Ankara'yı yaşayarak yazmış, ömrünü bu kente vermiş, hayatının bir dönemini burada geçirmiş yazarlar ile edebiyat ve kent kültürü üzerine röportajlarını bu kitapta bir araya getiriyor.

Bu söyleşiler aynı zamanda bir tanıklık, sözlü tarih çalışması. Kentin kendisi bir hafıza mekânı; pek çok semti, kahvesi, lokantası, sineması, dükkânı ayrı ayrı birer anı durağı, geçmişin sığınağı. Mekânlar belleğimizi kışkırtır, anılar saklandıkları yerlerden fırlayıverir; bu söyleşilerde edebiyatçılar mekânları anımsatıyor, kaydediyor ve yaşamın yara izlerini işaret ediyor.

Bu röportajlar bir dönemi, dönemin gündelik yaşantısını, kültürel dönüşümünü, toplumsal çalkantısını da belgeliyor tabii edebiyatı odağına alarak.

Edebiyatçılar bu kez kendilerini anlatıyor. "Röportaj bal gibi edebiyattır."

“ Kolay yazabiliyorlar mı, sessizlik mi arıyorlar yoksa yalnızlık mı? Belki de kimsesizlik... Tutkulu okurun yazara sorularıdır bunlar. Bir de "Nerede yazdıkları?" sorusu var, "Nereyi?" sorusuyla beraber. Elbette bir şehirdir bu, edebiyatçıların da "başka bir şey ummadan arkasından gelecek" olan.

Esme Aras da "merak"ına yenilerek Ankara'da yazmış ya da Ankara'yı yaşayarak yazmış, ömrünü bu kente vermiş, hayatının bir dönemini burada geçirmiş yazarlar ile edebiyat ve kent kültürü üzerine röportajlarını bu kitapta bir araya getiriyor.

Bu söyleşiler aynı zamanda bir tanıklık, sözlü tarih çalışması. Kentin kendisi bir hafıza mekânı; pek çok semti, kahvesi, lokantası, sineması, dükkânı ayrı ayrı birer anı durağı, geçmişin sığınağı. Mekânlar belleğimizi kışkırtır, anılar saklandıkları yerlerden fırlayıverir; bu söyleşilerde edebiyatçılar mekânları anımsatıyor, kaydediyor ve yaşamın yara izlerini işaret ediyor.

Bu röportajlar bir dönemi, dönemin gündelik yaşantısını, kültürel dönüşümünü, toplumsal çalkantısını da belgeliyor tabii edebiyatı odağına alarak.

Edebiyatçılar bu kez kendilerini anlatıyor. "Röportaj bal gibi edebiyattır."

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat