Yargılama Dönemi Susma Dönemidir

Stok Kodu:
9789755339917
Boyut:
13.5x19.5
Sayfa Sayısı:
383
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-02
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%30 indirimli
250,00TL
175,00TL
Taksitli fiyat: 1 x 175,00TL
Tedarikçi Stoğu 15 Adet
9789755339917
787206
Yargılama Dönemi Susma Dönemidir
Yargılama Dönemi Susma Dönemidir
175.00

Bilindiği üzere değerleri, toplum içinde yaşayan insan yaratmıştır. O değerlerin başında gelen “şeref”, yineleme pahasına belirtelim ki, AİHM’nin, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve ilk mahkemelerin kararlarında en yüksek değer olarak benimsenmiştir. Zira şeref, her hukuk öznesinin tinsel bütünlüğünü anlatan, bu bütünlük hakkında kendisinin ve başkalarının düşüncelerini sergileyen toplumsal bir kavramdır. Uygar toplumların, temel özelliği yargılama erkinin tam bağımsız olmasıdır. Bir suç işlendiğinde suçlanan kişi, yalnızca yasama ve yürütme erklerinden değil, devletlilerden ve sokaktaki insandan da bağımsız olan yargılama organının önüne taşınır; o kişinin yükletilen suçu işleyip işlemediğinin belirlenmesi istenir. Tam bu aşamada uygar toplumlar yargıçlara şunları söylerler: “Suçlanan kişi, bir nesne, eşya değil, saygınlığıyla donanımlı ve şerefli bir hukuk öznesidir. Sanığa yetkin bir savunma olanağı vererek, ‘insan (özne) için konmuş hukukun’ (hominum causa omne ius constitutum est) içinde kalarak ve dış dünyaya kulaklarını tıkayarak, duyu organlarınla doğrudan ve yüz yüze iletişime geçtiğin tanık, belge, bulgu vb. kanıtlara başvurarak, onu herkesin gözü önünde yargıla, hiçbir gücün, erkin etkisinde kalmaksızın özgür vicdani kanına göre yüzde yüz suçlu olduğuna inandığın takdirde mahkûm et, tersi durumda ise kesinlikle akla!”

Prof. Dr. Sami Selçuk Eski Yargıtay Başkanı

Bilindiği üzere değerleri, toplum içinde yaşayan insan yaratmıştır. O değerlerin başında gelen “şeref”, yineleme pahasına belirtelim ki, AİHM’nin, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve ilk mahkemelerin kararlarında en yüksek değer olarak benimsenmiştir. Zira şeref, her hukuk öznesinin tinsel bütünlüğünü anlatan, bu bütünlük hakkında kendisinin ve başkalarının düşüncelerini sergileyen toplumsal bir kavramdır. Uygar toplumların, temel özelliği yargılama erkinin tam bağımsız olmasıdır. Bir suç işlendiğinde suçlanan kişi, yalnızca yasama ve yürütme erklerinden değil, devletlilerden ve sokaktaki insandan da bağımsız olan yargılama organının önüne taşınır; o kişinin yükletilen suçu işleyip işlemediğinin belirlenmesi istenir. Tam bu aşamada uygar toplumlar yargıçlara şunları söylerler: “Suçlanan kişi, bir nesne, eşya değil, saygınlığıyla donanımlı ve şerefli bir hukuk öznesidir. Sanığa yetkin bir savunma olanağı vererek, ‘insan (özne) için konmuş hukukun’ (hominum causa omne ius constitutum est) içinde kalarak ve dış dünyaya kulaklarını tıkayarak, duyu organlarınla doğrudan ve yüz yüze iletişime geçtiğin tanık, belge, bulgu vb. kanıtlara başvurarak, onu herkesin gözü önünde yargıla, hiçbir gücün, erkin etkisinde kalmaksızın özgür vicdani kanına göre yüzde yüz suçlu olduğuna inandığın takdirde mahkûm et, tersi durumda ise kesinlikle akla!”

Prof. Dr. Sami Selçuk Eski Yargıtay Başkanı

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 175,00    175,00   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat