%100 Dürüst Yaşamak Mümkün mü?
Azılı bir katil kapınızı çaldı! Peşine düştüğü çocuk evinizde saklanıyor. Katil, çocuk nerede diye soruyor. Nasıl yani? Böyle bir durumda bile yalan söylememek mümkün mü? Ya da bir baba kızını nikâh masasına götürüyor… Bir bakıyor ki kızının gelinliği onu fazlasıyla şişman göstermiş. Babanın bu durumda kızını uyarması dürüstlük mü gerçekten? Dürüstlüğün de sınırları var mı, yoksa yalan, yalan mıdır?
Sam Harris, yalnızca doğruyu söylemek yoluyla, acı çekmemize ve utanmamıza yol açan pek çok durumdan kolaylıkla uzak durabileceğimizi savunuyor. Öyle uç örneklere öyle çözümler buluyor ki, söylediğimiz yalanlar konusunda bir kez daha düşünmemize yol açıyor. Sık sık yalan söylemek sevdiğimiz insanların özgürlüğünü ihlâl etmektir.
Pek çok durumda, sahte yüreklendirme, öteki kişi için çok pahalıya mal olabilir. Bir daha hiç yalan söylememeye karar verseniz, ilişkileriniz ne şekilde değişirdi? Kendinizle ilgili hangi doğrular birden görünür olurdu? Nasıl bir kişi haline gelirdiniz? Ve çevrenizdeki insanları nasıl değiştirebilirdiniz?
Keşfetmeye değer.
“Oldukça parlak bir deneme. (Öyle olacağını umuyordum, böylece yalan söylememe gerek kalmayacaktı.) Dürüstlükle söyleyebilirim ki baştan sona sevdim. Yalan Söylemek, bence yılın en kışkırtıcı okuması.”
- Rick Gervais
“İnsanlar iyi yalan söyleme konusunda evrildi. Hiç şüphe yok ki işteki sosyal yağlamayı görüyorsunuz. Pek çok durumda bunun gerçek bir yalan olmadığını düşünebiliriz: Belki çok ender söylenen bir ‘beyaz' yalan, ara sıra hassas bir detayı dile getirmeyi ihmâl etmek, umutları kırmanın bir faydası olmadığını gördüğünüz zamanlarda hatalı bir cesaretlendirme, ve liste böylece uzuyor. Yalan‘da, Sam Harris acımasızca ama pragmatik olarak- dürüst olmanın faydalarını anlatıyor. Büyük bir etkiye sahip zorlayıcı küçük bir kitap. “
- Tim Ferris
%100 Dürüst Yaşamak Mümkün mü?
Azılı bir katil kapınızı çaldı! Peşine düştüğü çocuk evinizde saklanıyor. Katil, çocuk nerede diye soruyor. Nasıl yani? Böyle bir durumda bile yalan söylememek mümkün mü? Ya da bir baba kızını nikâh masasına götürüyor… Bir bakıyor ki kızının gelinliği onu fazlasıyla şişman göstermiş. Babanın bu durumda kızını uyarması dürüstlük mü gerçekten? Dürüstlüğün de sınırları var mı, yoksa yalan, yalan mıdır?
Sam Harris, yalnızca doğruyu söylemek yoluyla, acı çekmemize ve utanmamıza yol açan pek çok durumdan kolaylıkla uzak durabileceğimizi savunuyor. Öyle uç örneklere öyle çözümler buluyor ki, söylediğimiz yalanlar konusunda bir kez daha düşünmemize yol açıyor. Sık sık yalan söylemek sevdiğimiz insanların özgürlüğünü ihlâl etmektir.
Pek çok durumda, sahte yüreklendirme, öteki kişi için çok pahalıya mal olabilir. Bir daha hiç yalan söylememeye karar verseniz, ilişkileriniz ne şekilde değişirdi? Kendinizle ilgili hangi doğrular birden görünür olurdu? Nasıl bir kişi haline gelirdiniz? Ve çevrenizdeki insanları nasıl değiştirebilirdiniz?
Keşfetmeye değer.
“Oldukça parlak bir deneme. (Öyle olacağını umuyordum, böylece yalan söylememe gerek kalmayacaktı.) Dürüstlükle söyleyebilirim ki baştan sona sevdim. Yalan Söylemek, bence yılın en kışkırtıcı okuması.”
- Rick Gervais
“İnsanlar iyi yalan söyleme konusunda evrildi. Hiç şüphe yok ki işteki sosyal yağlamayı görüyorsunuz. Pek çok durumda bunun gerçek bir yalan olmadığını düşünebiliriz: Belki çok ender söylenen bir ‘beyaz' yalan, ara sıra hassas bir detayı dile getirmeyi ihmâl etmek, umutları kırmanın bir faydası olmadığını gördüğünüz zamanlarda hatalı bir cesaretlendirme, ve liste böylece uzuyor. Yalan‘da, Sam Harris acımasızca ama pragmatik olarak- dürüst olmanın faydalarını anlatıyor. Büyük bir etkiye sahip zorlayıcı küçük bir kitap. “
- Tim Ferris
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 25,35 | 25,35 |