“Türkiye, 1933’ten başlayıp II. Dünya Savaşı’nın sonuna kadar sürecek olan dönemde, Nazilerin tepkilerinden daha büyük tepkilerle karşılaşmadığı gibi, Nazilerin Avrupa Yahudilerine karşı giriştiği zulümlere karşı gösterdiği davranıştan daha asil bir davranış göstermemiştir.”
Stanford J. Shaw
Bir milyon üzerinde Yahudi çocuk, aşağı yukarı iki milyon Yahudi kadın ve pek çok Yahudi erkek… Üstelik sadece Yahudiler de değil, soy ağaçlarında Yahudi kişilere rastlanan herkes… Toplatılmak, hapsolmak ve gaz odalarında öldürülmek üzerine kurulu bir alınyazısını paylaşacaktı. 20. yüzyılın başlarıydı. Nazi Almanya’sı bir ütopyanın gerçekleşeceği hissinin peşine düştü. Şüphesiz Almanlar bu başarıya imza atacak tek ırk olmalıydı. Sonrasında yaşananlarsa malûm: Yahudilerin sivil haklarını elinden alan birçok yasa, II. Dünya Savaşı, toplama kampları ve 6 milyonun üzerinde ölü…
Dünya çalkalanıyordu, peki Türkiye’de durumlar nasıldı? II. Dünya Savaşı’nda geri planda kalmayı tercih eden Türkiye, dünyanın izlediği bu zulme ne tepki vermişti? İddia edildiği gibi olaylara sırtını mı dönmüştü?
Savaşa girmemek adına yürütülen dış politika ve dış güçlerin kıskacında yurt içi ve dışındaki Yahudilere uzatılan yardım eli… 1930’larda, Nazi zulmünden kaçan ve Türkiye Cumhuriyeti’nde yeni bir hayata başlayan yüzlerce profesör, öğretmen, doktor, avukat, sanatkâr ve laborant ile binlerce az veya çok tanınmış kişinin hikâyesi…
Senelerdir Osmanlı ve Türk tarihi üzerine çalışmalar yapan ABD’li ünlü tarihçi Stanford J. Shaw’un kalemi, Prof. Dr. Fahri Armaoğlu ve Kutluk Armaoğlu’nun değerli çevirisiyle, arşivler, mülakatlar ve gazetelerin ışığında Yahudi Soykırımı: YAHUDİ SOYKIRIMI VE TÜRKİYE.
“Türkiye, 1933’ten başlayıp II. Dünya Savaşı’nın sonuna kadar sürecek olan dönemde, Nazilerin tepkilerinden daha büyük tepkilerle karşılaşmadığı gibi, Nazilerin Avrupa Yahudilerine karşı giriştiği zulümlere karşı gösterdiği davranıştan daha asil bir davranış göstermemiştir.”
Stanford J. Shaw
Bir milyon üzerinde Yahudi çocuk, aşağı yukarı iki milyon Yahudi kadın ve pek çok Yahudi erkek… Üstelik sadece Yahudiler de değil, soy ağaçlarında Yahudi kişilere rastlanan herkes… Toplatılmak, hapsolmak ve gaz odalarında öldürülmek üzerine kurulu bir alınyazısını paylaşacaktı. 20. yüzyılın başlarıydı. Nazi Almanya’sı bir ütopyanın gerçekleşeceği hissinin peşine düştü. Şüphesiz Almanlar bu başarıya imza atacak tek ırk olmalıydı. Sonrasında yaşananlarsa malûm: Yahudilerin sivil haklarını elinden alan birçok yasa, II. Dünya Savaşı, toplama kampları ve 6 milyonun üzerinde ölü…
Dünya çalkalanıyordu, peki Türkiye’de durumlar nasıldı? II. Dünya Savaşı’nda geri planda kalmayı tercih eden Türkiye, dünyanın izlediği bu zulme ne tepki vermişti? İddia edildiği gibi olaylara sırtını mı dönmüştü?
Savaşa girmemek adına yürütülen dış politika ve dış güçlerin kıskacında yurt içi ve dışındaki Yahudilere uzatılan yardım eli… 1930’larda, Nazi zulmünden kaçan ve Türkiye Cumhuriyeti’nde yeni bir hayata başlayan yüzlerce profesör, öğretmen, doktor, avukat, sanatkâr ve laborant ile binlerce az veya çok tanınmış kişinin hikâyesi…
Senelerdir Osmanlı ve Türk tarihi üzerine çalışmalar yapan ABD’li ünlü tarihçi Stanford J. Shaw’un kalemi, Prof. Dr. Fahri Armaoğlu ve Kutluk Armaoğlu’nun değerli çevirisiyle, arşivler, mülakatlar ve gazetelerin ışığında Yahudi Soykırımı: YAHUDİ SOYKIRIMI VE TÜRKİYE.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 81,60 | 81,60 |