Yabancılaşma Marx'ın Kapitalist Toplumdaki İnsan Anlayışı
Yetkin Marksist felsefeci Bertell Ollman, Diyalektiğin Dansı, Marksizme Sıra Dışı Bir Giriş ve Diyalektik Soruşturmalar’dan sonra, Yabancılaşma adlı klasik çalışmasıyla Türkiyeli okurlarla bir kez daha buluşuyor. Yabancılaşma, Marx’ın yabancılaşma kuramı üzerine yazılmış en sistemli ve özgün çalışmalardan biridir. Ollman bu kuramı, kuramı oluşturan unsurları tek tek inceleyerek yeniden inşa eder. Bu inşa sırasında insanın; ürünü, üretici etkinliği, hemcinsleri ve türüyle arasında Marx’ın kurduğu ilişkiler yeniden yorumlanır. Bu nedenle kitap sadece kapitalist toplumda yaşayan insanlara dair farklı bir bakış açısı sunmakla kalmaz; aynı zamanda Marx’ın insan anlayışı ve bu anlayışın temel bileşenlerinin detaylı bir analizini de içerir. Dahası Ollman, Marx’ı okurken karşımıza çıkan en büyük zorluklardan biri olan dil meselesiyle de ilgilenir. Bu kapsamlı incelemeyle, hem kapitalist toplumun hem de Marksizmin öteki bileşenlerinin başka bir gözle değerlendirilebileceği yeni bir konumlanma noktasına ulaşılır. Ollman, Marx’ın diyalektik yönteminin mantıksal temellerini oluşturan İçsel İlişkiler felsefesine özel bir önem atfeder. Kitabın bir bölümünü bu felsefenin ana hatlarını açıklamaya ayırır. Ardından, siyasi yabancılaşmayı Marx’ın devlet kuramı çerçevesinde ele alarak, İçsel İlişkiler felsefesinin Marx’ın birbiriyle çeliştiği söylenen düşüncelerin birleştirilmesinde nasıl kullanılabileceğini gösterir. Bu felsefeye yöneltilen eleştirileri de kitabın sonunda yanıtlar. Bu nedenle Yabancılaşma, kapitalist toplumda insanın yabancılaşmasının ötesine geçer; İçsel İlişkiler felsefesinin güçlü bir savunusuna dönüşür.
Yetkin Marksist felsefeci Bertell Ollman, Diyalektiğin Dansı, Marksizme Sıra Dışı Bir Giriş ve Diyalektik Soruşturmalar’dan sonra, Yabancılaşma adlı klasik çalışmasıyla Türkiyeli okurlarla bir kez daha buluşuyor. Yabancılaşma, Marx’ın yabancılaşma kuramı üzerine yazılmış en sistemli ve özgün çalışmalardan biridir. Ollman bu kuramı, kuramı oluşturan unsurları tek tek inceleyerek yeniden inşa eder. Bu inşa sırasında insanın; ürünü, üretici etkinliği, hemcinsleri ve türüyle arasında Marx’ın kurduğu ilişkiler yeniden yorumlanır. Bu nedenle kitap sadece kapitalist toplumda yaşayan insanlara dair farklı bir bakış açısı sunmakla kalmaz; aynı zamanda Marx’ın insan anlayışı ve bu anlayışın temel bileşenlerinin detaylı bir analizini de içerir. Dahası Ollman, Marx’ı okurken karşımıza çıkan en büyük zorluklardan biri olan dil meselesiyle de ilgilenir. Bu kapsamlı incelemeyle, hem kapitalist toplumun hem de Marksizmin öteki bileşenlerinin başka bir gözle değerlendirilebileceği yeni bir konumlanma noktasına ulaşılır. Ollman, Marx’ın diyalektik yönteminin mantıksal temellerini oluşturan İçsel İlişkiler felsefesine özel bir önem atfeder. Kitabın bir bölümünü bu felsefenin ana hatlarını açıklamaya ayırır. Ardından, siyasi yabancılaşmayı Marx’ın devlet kuramı çerçevesinde ele alarak, İçsel İlişkiler felsefesinin Marx’ın birbiriyle çeliştiği söylenen düşüncelerin birleştirilmesinde nasıl kullanılabileceğini gösterir. Bu felsefeye yöneltilen eleştirileri de kitabın sonunda yanıtlar. Bu nedenle Yabancılaşma, kapitalist toplumda insanın yabancılaşmasının ötesine geçer; İçsel İlişkiler felsefesinin güçlü bir savunusuna dönüşür.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 191,40 | 191,40 |