Varolmayan nesneler var mıdır?
Varolmanın ve nesne olmanın asgari koşulları nelerdir? Önümden geçip gitmekte olan şu kara kediyi varlık sahibi bir varolan ve bu dünyanın gerçek nesnelerinden biri olarak düşünmemi gerektiren ancak Antik Mısır’ın Bastet’ini varolmaktan ve nesne olmaktan yoksun bırakan nedir? “Önümden geçip gitmekte olan kedi simsiyah tüyleri olan yaşlı bir kedidir” ile “Bastet simsiyah tüyleri olan yaşlı bir kedidir” önermelerinin anlam ve doğruluklarını farklılaştıran nedir? Yahut, “En büyük asal sayının bir fazlası 4’ün katlarından biri olurdu” ile “En büyük asal sayının bir fazlası, balkabağı olurdu” önermelerinin her ikisine dair bilgimiz olmamakla birlikte birini anlamlı diğerini anlamsız olarak düşündüren nedir?
Elimdeki kalem, zihnimdeki kalem, burada siyah mürekkeple yazılı olan kalem, çocuğun kağıt üzerine çizmekte olduğu kalem, Sherlock Holmes’ün not alırken kullandığı kalem, geceleri kabuslarla uyanan kısa boylu bir kalem… Bu kalemlerin hangisi gerçek kalemdir?
Varolan ve olmayan, varlığı muhtemel olan ve olmayan, varlığı imkansız olan ve olmayan arasındaki sınır nereye ve nasıl çizilebilir? Dahası, varolmayan, gerçek bir nesneye gönderimde bulunmayan ifadelerin anlam ve doğrulukları nasıl belirlenmektedir? Bu sorulara cevap vermek hiç de kolay değildir. Yine de kesin olan o dur ki, varlık ve anlam “varolanla” sınırlandırılamayacak kadar bitimsizdir…
Varolmayan nesneler var mıdır?
Varolmanın ve nesne olmanın asgari koşulları nelerdir? Önümden geçip gitmekte olan şu kara kediyi varlık sahibi bir varolan ve bu dünyanın gerçek nesnelerinden biri olarak düşünmemi gerektiren ancak Antik Mısır’ın Bastet’ini varolmaktan ve nesne olmaktan yoksun bırakan nedir? “Önümden geçip gitmekte olan kedi simsiyah tüyleri olan yaşlı bir kedidir” ile “Bastet simsiyah tüyleri olan yaşlı bir kedidir” önermelerinin anlam ve doğruluklarını farklılaştıran nedir? Yahut, “En büyük asal sayının bir fazlası 4’ün katlarından biri olurdu” ile “En büyük asal sayının bir fazlası, balkabağı olurdu” önermelerinin her ikisine dair bilgimiz olmamakla birlikte birini anlamlı diğerini anlamsız olarak düşündüren nedir?
Elimdeki kalem, zihnimdeki kalem, burada siyah mürekkeple yazılı olan kalem, çocuğun kağıt üzerine çizmekte olduğu kalem, Sherlock Holmes’ün not alırken kullandığı kalem, geceleri kabuslarla uyanan kısa boylu bir kalem… Bu kalemlerin hangisi gerçek kalemdir?
Varolan ve olmayan, varlığı muhtemel olan ve olmayan, varlığı imkansız olan ve olmayan arasındaki sınır nereye ve nasıl çizilebilir? Dahası, varolmayan, gerçek bir nesneye gönderimde bulunmayan ifadelerin anlam ve doğrulukları nasıl belirlenmektedir? Bu sorulara cevap vermek hiç de kolay değildir. Yine de kesin olan o dur ki, varlık ve anlam “varolanla” sınırlandırılamayacak kadar bitimsizdir…
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 168,75 | 168,75 |