Üzümün Kardeşliği

Stok Kodu:
9789758441778
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
160
Baskı:
4
Basım Tarihi:
2017-02
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Orijinal Adı:
The Broderhood of the Grape
%25 indirimli
29,00TL
21,75TL
9789758441778
407359
Üzümün Kardeşliği
Üzümün Kardeşliği
21.75

Charles Bukowski gençlik yıllarında kütüphanede tesadüfen kitaplarını keşfettiği Fante'yi hiç unutmamış. Tanınmış bir yazar olunca, Fante'yi keşfinden 39 yıl sonra, 80'li yıllarda, kitaplarını basan yayınevine önermiş. Fante hayattayken kitaplarının yeniden basıldığını görmüş.

Charles Bukowski, “Fante benim tanrı'mdı” diyor. John Fante gerçekten de iyi bir yazar. Kendi yaşamından yola çıkarak yazıyor eserlerini. Üzümün'ün Kardeşliği'ni okuduğunuzda gerçekçi anlatımı sizleri de etkileyecek ve Bukowski'ye hak vereceksiniz.

“Sekiz-dokuzu arka taraftaki yeşil çuha örtülü masada toplanmıştı. Yukardan sarkıtılmış lamba iskambil oynayan beş kişiyi aydınlatıyordu. Diğerleri masanın çevresinde dikilmiş, birbirlerine lâf çakıyorlardı. Seyredenlerden biri de babamdı. Huysuz, mendebur, buruk bir sigorta emeklileri grubu; gergin, hırlayıp duran kötü niyetli ihtiyar hergeleler; buruktular ama acımasız zekalarının, bozuk ağızlarının ve paylaştıkları dostluğun tadını çıkarıyorlardı. Filozof yoktu orda, hayatın deneyiminin derinliğinden konuşan yaşlı bilgeler yoktu. Zamanın tükenmesini beklerken vakit öldüren sıradan yaşlı insanlar sadece. Babam da onlardan biriydi. Şok etkisi yaptı bende bunu hissetmek. Kendi türlerinin arasında görünceye kadar öyle algılamamıştım onu. Etrafındakilerden de yaşlı göründü gözüme birden.”

Charles Bukowski gençlik yıllarında kütüphanede tesadüfen kitaplarını keşfettiği Fante'yi hiç unutmamış. Tanınmış bir yazar olunca, Fante'yi keşfinden 39 yıl sonra, 80'li yıllarda, kitaplarını basan yayınevine önermiş. Fante hayattayken kitaplarının yeniden basıldığını görmüş.

Charles Bukowski, “Fante benim tanrı'mdı” diyor. John Fante gerçekten de iyi bir yazar. Kendi yaşamından yola çıkarak yazıyor eserlerini. Üzümün'ün Kardeşliği'ni okuduğunuzda gerçekçi anlatımı sizleri de etkileyecek ve Bukowski'ye hak vereceksiniz.

“Sekiz-dokuzu arka taraftaki yeşil çuha örtülü masada toplanmıştı. Yukardan sarkıtılmış lamba iskambil oynayan beş kişiyi aydınlatıyordu. Diğerleri masanın çevresinde dikilmiş, birbirlerine lâf çakıyorlardı. Seyredenlerden biri de babamdı. Huysuz, mendebur, buruk bir sigorta emeklileri grubu; gergin, hırlayıp duran kötü niyetli ihtiyar hergeleler; buruktular ama acımasız zekalarının, bozuk ağızlarının ve paylaştıkları dostluğun tadını çıkarıyorlardı. Filozof yoktu orda, hayatın deneyiminin derinliğinden konuşan yaşlı bilgeler yoktu. Zamanın tükenmesini beklerken vakit öldüren sıradan yaşlı insanlar sadece. Babam da onlardan biriydi. Şok etkisi yaptı bende bunu hissetmek. Kendi türlerinin arasında görünceye kadar öyle algılamamıştım onu. Etrafındakilerden de yaşlı göründü gözüme birden.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat