Bu kitap, Tanzimat’tan sonra yeni nizama uygun hukukçu yetiştirmek üzere kurulan Mekteb-i Hukûk-i Şahâne okulu müderrislerinden Manastırlı İsmail Hakkı tarafından, dördüncü sınıf öğrencileri için kaleme alınmış bir fıkıh usulü ders kitabıdır. Ancak eserin muhtevasını, bütünüyle fıkıh usulü konuları değil, Kitap ve Sünnet naslarının, şer‘î hükümle ilişkisi bağlamında taksimini konu edinen “Elfâz Bahisleri” oluşturmaktadır.
Elfâz bahisleri, denildiğinde Kitap ve Sünnet lafızlarının aşağıdaki açılardan taksim edilmesi sonucunda elde edilen kısımları
kastedilmektedir:
Şöyle ki lafızlar,
a. Bir manaya konulması itibariyle hâss, âmm, müşterek, cem-‘i münekker,
b. Bir manada kullanılması itibariyle hakîkat, mecâz, sarih, kinâye,
c. Manasına delaletinin açıklık ya da kapalılığı itibariyle zâhir, nass, müfesser, muhkem; hâfî, müşkil, mücmel, müteşâbih,
d. Manasına delaletinin şekli itibariyle dâll bi’l-ibâre, dâll bi’l-işâre, dâll bi’d-delâle, dâll bi’l-iktizâ, kısımlarına ayrılır.
Söz konusu kısımlarla ilgili bahisler, çeşitli sebeplerle fıkıh usulü konuları içerisinde bir derece zorluğuyla öne çıkmaktadır. Dolayısıyla kitabın böyle bir konuyu münhasıran ele alması fıkıh usulü talebelerinin istifadesi açısından önemlidir.
Üstelik kitabın, Mahir İz’in şehadetiyle devrinin altı büyük alimi arasında sayılan Manastırlı gibi bir üstadın kaleminden çıkmış olması onun değerini artıran diğer bir husus olarak göze çarpmaktadır.
Bu kitap, Tanzimat’tan sonra yeni nizama uygun hukukçu yetiştirmek üzere kurulan Mekteb-i Hukûk-i Şahâne okulu müderrislerinden Manastırlı İsmail Hakkı tarafından, dördüncü sınıf öğrencileri için kaleme alınmış bir fıkıh usulü ders kitabıdır. Ancak eserin muhtevasını, bütünüyle fıkıh usulü konuları değil, Kitap ve Sünnet naslarının, şer‘î hükümle ilişkisi bağlamında taksimini konu edinen “Elfâz Bahisleri” oluşturmaktadır.
Elfâz bahisleri, denildiğinde Kitap ve Sünnet lafızlarının aşağıdaki açılardan taksim edilmesi sonucunda elde edilen kısımları
kastedilmektedir:
Şöyle ki lafızlar,
a. Bir manaya konulması itibariyle hâss, âmm, müşterek, cem-‘i münekker,
b. Bir manada kullanılması itibariyle hakîkat, mecâz, sarih, kinâye,
c. Manasına delaletinin açıklık ya da kapalılığı itibariyle zâhir, nass, müfesser, muhkem; hâfî, müşkil, mücmel, müteşâbih,
d. Manasına delaletinin şekli itibariyle dâll bi’l-ibâre, dâll bi’l-işâre, dâll bi’d-delâle, dâll bi’l-iktizâ, kısımlarına ayrılır.
Söz konusu kısımlarla ilgili bahisler, çeşitli sebeplerle fıkıh usulü konuları içerisinde bir derece zorluğuyla öne çıkmaktadır. Dolayısıyla kitabın böyle bir konuyu münhasıran ele alması fıkıh usulü talebelerinin istifadesi açısından önemlidir.
Üstelik kitabın, Mahir İz’in şehadetiyle devrinin altı büyük alimi arasında sayılan Manastırlı gibi bir üstadın kaleminden çıkmış olması onun değerini artıran diğer bir husus olarak göze çarpmaktadır.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 78,75 | 78,75 |