Ürkün Kızıl Katliam 1916 Türkistan Ayaklanmasının Tarihi - Belgesel Romanı

Stok Kodu:
9786059148344
Boyut:
14x22
Sayfa Sayısı:
264
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016-06
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%25 indirimli
26,85TL
20,14TL
9786059148344
561004
Ürkün Kızıl Katliam
Ürkün Kızıl Katliam 1916 Türkistan Ayaklanmasının Tarihi - Belgesel Romanı
20.14

Kırgızistan. Orta Asya'da yer alan kardeş Türk devletlerinden biri. Onun ismi geçtiği zaman, insanlar genelde Manas Destanı ile Cengiz Aytmatov'u hatırlarlar. Kırgızistan, köklü tarihi boyunca ismi gelecek nesillere kalan büyük insanları yetiştirmesinin yanı sıra, birçok üzücü olayı da yaşamıştır. Bunların şüphesiz en büyüklerinden biri, hatta birincisi, 1916 yılında yaşanan ve "Ürkün" diye adlandırılan hadise olsa gerektir.

Kendi halinde, genelde göçebe hayat sürmekte olan Kırgız halkı, 1850'li yıllarda sömürgeci/yayılmacı siyaset güden Çarlık Rusya'sının öncü seyyahları ile çiftçilerine kucak açarken, o ilk gelenlerin torunlarının, aradan 50 küsur yıl geçmeden onları ata yurtlarından kovmak isteyeceklerini bilemezdi. Uzun bir süreden beri her hangi bir savaşa katılmadığı için savaş tecrübesi olmayan Kırgız halkı, sofrasına buyur ettiği insanlardan darbe yemenin şaşkınlığı ve korkusuyla, mecburi istikamet olarak Çin'e kaçmak zorunda kalır. Ama bu kaçış arkada yakılıp yıkılan köyleri, sayısı bellisiz suçsuz yere ölen insanları, yol boyunca karlı geçitlerin soğuğuna teslim olan cansız bedenleri, Çin'de karnını doyurmak için bir kova buğdaya değiştirilen sayısız çocuğun gözyaşlarını ortaya çıkarır. 

Roman, bu hadisenin oluşmasını, sürmesini ve sonuçlanmasını, tarihi belgeler ile bu hadisenin bire bir şahitlerinin arılattıklarından hareketle incelemeye tabi tutup okurların dikkatine sunmaktadır. Kitap okunduğu zaman görülecektir ki, birbirinden uzak olan Kırgızistan ile Türkiye arasında, -Orta Asya'dan gelindikten sonra- ta Osmanlı Beyliğinin kurulduğu yıllardan, yıkıldığı yıllara kadar uzanan bir kardeşlik hukuku vardır. Bunun en güzel göstergeleri kitabın sayfalarında okurlarını beklemektedir.

Kırgızistan. Orta Asya'da yer alan kardeş Türk devletlerinden biri. Onun ismi geçtiği zaman, insanlar genelde Manas Destanı ile Cengiz Aytmatov'u hatırlarlar. Kırgızistan, köklü tarihi boyunca ismi gelecek nesillere kalan büyük insanları yetiştirmesinin yanı sıra, birçok üzücü olayı da yaşamıştır. Bunların şüphesiz en büyüklerinden biri, hatta birincisi, 1916 yılında yaşanan ve "Ürkün" diye adlandırılan hadise olsa gerektir.

Kendi halinde, genelde göçebe hayat sürmekte olan Kırgız halkı, 1850'li yıllarda sömürgeci/yayılmacı siyaset güden Çarlık Rusya'sının öncü seyyahları ile çiftçilerine kucak açarken, o ilk gelenlerin torunlarının, aradan 50 küsur yıl geçmeden onları ata yurtlarından kovmak isteyeceklerini bilemezdi. Uzun bir süreden beri her hangi bir savaşa katılmadığı için savaş tecrübesi olmayan Kırgız halkı, sofrasına buyur ettiği insanlardan darbe yemenin şaşkınlığı ve korkusuyla, mecburi istikamet olarak Çin'e kaçmak zorunda kalır. Ama bu kaçış arkada yakılıp yıkılan köyleri, sayısı bellisiz suçsuz yere ölen insanları, yol boyunca karlı geçitlerin soğuğuna teslim olan cansız bedenleri, Çin'de karnını doyurmak için bir kova buğdaya değiştirilen sayısız çocuğun gözyaşlarını ortaya çıkarır. 

Roman, bu hadisenin oluşmasını, sürmesini ve sonuçlanmasını, tarihi belgeler ile bu hadisenin bire bir şahitlerinin arılattıklarından hareketle incelemeye tabi tutup okurların dikkatine sunmaktadır. Kitap okunduğu zaman görülecektir ki, birbirinden uzak olan Kırgızistan ile Türkiye arasında, -Orta Asya'dan gelindikten sonra- ta Osmanlı Beyliğinin kurulduğu yıllardan, yıkıldığı yıllara kadar uzanan bir kardeşlik hukuku vardır. Bunun en güzel göstergeleri kitabın sayfalarında okurlarını beklemektedir.

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 20,14    20,14   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat