Ungenach, Thomas Bernhard’ın Avusturya’nın suçlu belleğine ilişkin saptamalarını başlatan kitabıdır; anlatının tümü “aidiyet travması” çevresinde gelişir.
Ülke dışında yaşayan Avusturyalı genç bir akademisyen, büyük bir mirasın vârisi, bu mirası akrabalarına “bölüştürerek” ondan bir an önce kurtulmak ister. Genç adam miras meselesini halletmek için memlekete dönüp de geçmişle yüz yüze gelince, geçmişin karşısına çıkardığı sorulara verilecek yanıtların hepsine katlanması gerektiğini görecektir. Anlatıcı, üç sese de katlanmalıdır: Noter Moro’nun delicesine otoriter sesine, kardeşi Karl’ın mektuplarının melankolisine, Ungenach malikânesi ve arazisi dolayısıyla Avusturya ile tüm bağlarını koparmak isteyen kendi iç sesine…
Bernhard “Ungenach”ta, istenmeyen bir mirası sırtından atma temasını; gelenekten kopuşu ele alırken, 1945’ten sonra Avusturya denen “ev’’de artık eskisi kadar rahat yaşanamayacağı meselesiyle yüzleşiyor.
Hepimiz bir felaket halet-i ruhiyesinde yaşarız. Yapımız anarşiye eğilimli bir yapıdır. İçimizdeki her şey sürekli kuşkunun gözetimindedir. Ortada eblehlik olsun ya da olmasın, her şeyde katlanılmazlık vardır. Temelde dünya, ne açıdan bakarsak bakalım, katlanılmazlıktan ibarettir.
Thomas Bernhard
Ungenach, Thomas Bernhard’ın Avusturya’nın suçlu belleğine ilişkin saptamalarını başlatan kitabıdır; anlatının tümü “aidiyet travması” çevresinde gelişir.
Ülke dışında yaşayan Avusturyalı genç bir akademisyen, büyük bir mirasın vârisi, bu mirası akrabalarına “bölüştürerek” ondan bir an önce kurtulmak ister. Genç adam miras meselesini halletmek için memlekete dönüp de geçmişle yüz yüze gelince, geçmişin karşısına çıkardığı sorulara verilecek yanıtların hepsine katlanması gerektiğini görecektir. Anlatıcı, üç sese de katlanmalıdır: Noter Moro’nun delicesine otoriter sesine, kardeşi Karl’ın mektuplarının melankolisine, Ungenach malikânesi ve arazisi dolayısıyla Avusturya ile tüm bağlarını koparmak isteyen kendi iç sesine…
Bernhard “Ungenach”ta, istenmeyen bir mirası sırtından atma temasını; gelenekten kopuşu ele alırken, 1945’ten sonra Avusturya denen “ev’’de artık eskisi kadar rahat yaşanamayacağı meselesiyle yüzleşiyor.
Hepimiz bir felaket halet-i ruhiyesinde yaşarız. Yapımız anarşiye eğilimli bir yapıdır. İçimizdeki her şey sürekli kuşkunun gözetimindedir. Ortada eblehlik olsun ya da olmasın, her şeyde katlanılmazlık vardır. Temelde dünya, ne açıdan bakarsak bakalım, katlanılmazlıktan ibarettir.
Thomas Bernhard
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 61,75 | 61,75 |