"Tüyler ürpertici güzellikte, yürek parçalayıcı ve son derece gerçek."
- The Guardian
"Filistin'in insanları büyüleyen bir yanı var. O günden beri bu-nun başkalarının da başına geldiğini gördüm. Belki de bunun ne-deni kederle neşenin, sevgiyle hiddetin insanın aklını başından alan yakınlığı; adaletsizliğin ölçüsüzlüğü ve korkunç aleniliği karşısında insanların dayanıklılıklarıdır."
Ehrenreich, bizi Ortadoğu coğrafyasına farklı gözlerle bakmaya davet ederken, gündelik hayatın içindeki karmaşanın ve yaşama tu-tunma tutkusunun yer yer kesiştiği, yer yer aynı anlama geldiği noktadan sesleniyor bize. Olayların medyaya yansıyan yüzünün ötesini konu eden bu anlatı Filistin'de, Nabi Saleh'te yaşamanın gerçekten ne demek olduğunu gösteriyor. Yaşamakla hayatta kalmak arasındaki farkı gerçek hikayelerde, gündelik hayatın en yıkıcı detaylarıyla yakalamakla kalmıyor, umudun ve yaşama coşkusunun en beklenmedik koşullarda kendini gösteren tarafına tanıklık ediyoruz. Ehrenreich'ın Filistin anıları aynı zamanda gazeteciliğin kayıt tutmaktan daha fazlası olduğunu tekrar tekrar hatırlatıyor okuyucuya. Savaş ve yıkımın arasında örülmüş hayatlar ne sadece birer istatistik ne de birer trajedi: Filistin'deki zulüm her detayıyla gerçek.
The Guardian, The Economist ve The San Francisco Chronicle tarafından, yayımlandığı 2016 yılının en iyi kitaplarından seçilen bu anlatı aracılığıyla, Filistin'i ve Ortadoğu'da olup bitenleri yeniden keşfetmek, bu kadim coğrafyada insan olmak ve insan kalabilmek hakkında daha fazla düşünmek isteyeceksiniz. En önemlisi, yazarın kendi ifadesiyle, kitabın belkemiğini oluşturan ve yankısı yüzler-ce sayfa boyunca devam eden soruyu kendinize soracaksınız: Tüm gücü ve ekipmanıyla, iktidarıyla, yenilmez gözüken bir dev karşısında mücadele etme gücünü her gün yeniden nasıl bulur insanlar?
"Tüyler ürpertici güzellikte, yürek parçalayıcı ve son derece gerçek."
- The Guardian
"Filistin'in insanları büyüleyen bir yanı var. O günden beri bu-nun başkalarının da başına geldiğini gördüm. Belki de bunun ne-deni kederle neşenin, sevgiyle hiddetin insanın aklını başından alan yakınlığı; adaletsizliğin ölçüsüzlüğü ve korkunç aleniliği karşısında insanların dayanıklılıklarıdır."
Ehrenreich, bizi Ortadoğu coğrafyasına farklı gözlerle bakmaya davet ederken, gündelik hayatın içindeki karmaşanın ve yaşama tu-tunma tutkusunun yer yer kesiştiği, yer yer aynı anlama geldiği noktadan sesleniyor bize. Olayların medyaya yansıyan yüzünün ötesini konu eden bu anlatı Filistin'de, Nabi Saleh'te yaşamanın gerçekten ne demek olduğunu gösteriyor. Yaşamakla hayatta kalmak arasındaki farkı gerçek hikayelerde, gündelik hayatın en yıkıcı detaylarıyla yakalamakla kalmıyor, umudun ve yaşama coşkusunun en beklenmedik koşullarda kendini gösteren tarafına tanıklık ediyoruz. Ehrenreich'ın Filistin anıları aynı zamanda gazeteciliğin kayıt tutmaktan daha fazlası olduğunu tekrar tekrar hatırlatıyor okuyucuya. Savaş ve yıkımın arasında örülmüş hayatlar ne sadece birer istatistik ne de birer trajedi: Filistin'deki zulüm her detayıyla gerçek.
The Guardian, The Economist ve The San Francisco Chronicle tarafından, yayımlandığı 2016 yılının en iyi kitaplarından seçilen bu anlatı aracılığıyla, Filistin'i ve Ortadoğu'da olup bitenleri yeniden keşfetmek, bu kadim coğrafyada insan olmak ve insan kalabilmek hakkında daha fazla düşünmek isteyeceksiniz. En önemlisi, yazarın kendi ifadesiyle, kitabın belkemiğini oluşturan ve yankısı yüzler-ce sayfa boyunca devam eden soruyu kendinize soracaksınız: Tüm gücü ve ekipmanıyla, iktidarıyla, yenilmez gözüken bir dev karşısında mücadele etme gücünü her gün yeniden nasıl bulur insanlar?
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 146,25 | 146,25 |