Amerikan Başkanı Richard Nixon 15 Ağustos 1971’de dünya ekonomisi yönünden büyük önem taşıyan bir karar açıkladı. Bu karara göre ABD, 1944 yılında Bretton Woods Konferansı’nda kabul edilen ve “altın-döviz standardı” adı verilen yeni uluslararası para sisteminden çıkıyordu. Bu sisteme göre ülkeler ellerindeki dolar rezervlerini, belli koşullarda, Amerika’nın altına dönüştürmesini isteyebiliyordu. Nixon’un kararı ile bu olanak ortadan kalkıyor ve “altın gişesi kapanmış” oluyordu.
Ulusal ve uluslararası para sisteminde, tarih boyunca altının oynadığı “vazgeçilmez güvence” rolü dikkate alındığında, Amerika’nın dolar ile altın arasındaki bağa son vermesi, bütün dünyada büyük heyecan ve şaşkınlık yaratmıştı. Ancak kısa bir süre sonra, böyle bir kararın dünyanın sonu olmadığı anlaşılmış ve yeni uluslararası para sisteminin nasıl oluşturulacağı araştırılmaya başlanmıştı.
1971 yılından beri devam eden bu arayış, 2008-2009 finansal krizinin ortaya çıkmasıyla yeniden güncellik kazanmış ve çeşitli uluslararası toplantıların temel konusunu oluşturmuştur.
Bu kitap, sözü edilen finansal kriz döneminde sorunun ne olduğu ve nasıl çözümlenmesi gerektiği konusunda bir akademisyen sorumluluğunun ürünüdür.
Böyle bir durumda esas incelenmesi gereken konu finansal krizin nedenlerinin ve çözümünün araştırılması olmalıydı. Ancak finans sistemi uzmanlık alanımız dışında kaldığı için, finansal kriz ile ilgili olarak yeniden güncelleşen “uluslararası para sistemi” üzerinde yoğunlaştık ve önce uluslararası para sisteminin geçirdiği tarihsel evreleri incelendi. Daha sonra dolar diplomasisini ve günümüzde öne çıkan euro ve renminbinin bu sistemdeki yerleri ele alındı. Uluslararası para sisteminin temel yapısı bu şekilde belirlendikten sonra, yeni uluslararası para sisteminin nasıl olması gerektiğini öne süren belli başlı yaklaşımlar incelendi.
Amerikan Başkanı Richard Nixon 15 Ağustos 1971’de dünya ekonomisi yönünden büyük önem taşıyan bir karar açıkladı. Bu karara göre ABD, 1944 yılında Bretton Woods Konferansı’nda kabul edilen ve “altın-döviz standardı” adı verilen yeni uluslararası para sisteminden çıkıyordu. Bu sisteme göre ülkeler ellerindeki dolar rezervlerini, belli koşullarda, Amerika’nın altına dönüştürmesini isteyebiliyordu. Nixon’un kararı ile bu olanak ortadan kalkıyor ve “altın gişesi kapanmış” oluyordu.
Ulusal ve uluslararası para sisteminde, tarih boyunca altının oynadığı “vazgeçilmez güvence” rolü dikkate alındığında, Amerika’nın dolar ile altın arasındaki bağa son vermesi, bütün dünyada büyük heyecan ve şaşkınlık yaratmıştı. Ancak kısa bir süre sonra, böyle bir kararın dünyanın sonu olmadığı anlaşılmış ve yeni uluslararası para sisteminin nasıl oluşturulacağı araştırılmaya başlanmıştı.
1971 yılından beri devam eden bu arayış, 2008-2009 finansal krizinin ortaya çıkmasıyla yeniden güncellik kazanmış ve çeşitli uluslararası toplantıların temel konusunu oluşturmuştur.
Bu kitap, sözü edilen finansal kriz döneminde sorunun ne olduğu ve nasıl çözümlenmesi gerektiği konusunda bir akademisyen sorumluluğunun ürünüdür.
Böyle bir durumda esas incelenmesi gereken konu finansal krizin nedenlerinin ve çözümünün araştırılması olmalıydı. Ancak finans sistemi uzmanlık alanımız dışında kaldığı için, finansal kriz ile ilgili olarak yeniden güncelleşen “uluslararası para sistemi” üzerinde yoğunlaştık ve önce uluslararası para sisteminin geçirdiği tarihsel evreleri incelendi. Daha sonra dolar diplomasisini ve günümüzde öne çıkan euro ve renminbinin bu sistemdeki yerleri ele alındı. Uluslararası para sisteminin temel yapısı bu şekilde belirlendikten sonra, yeni uluslararası para sisteminin nasıl olması gerektiğini öne süren belli başlı yaklaşımlar incelendi.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 11,25 | 11,25 |