Savaş, siyasi talepleri karşı tarafa kabul ettirmek maksadıyla şiddetin örgütlü olarak kullanılmasıdır. Savaşı tarih boyunca tecrübe eden insanlık, modern çağın imkân sağladığı bilim ve teknolojideki gelişmeler neticesinde daha kapsamlı ve maliyetli bir hâle gelen bu şiddet olgusunu önleyemediğini anlayınca hukuki düzenlemelerle sınırlandırmaya çalışmıştır. Bu maksatla ortaya çıkan kuvvet kullanma hukuku ve silahlı çatışma hukuku (uluslararası insancıl hukuk) haklı savaş geleneğinden türetilmiş hukuk alanlarıdır.
Savaş ve etik konularını ele alan haklı savaş kuramının, geleneksel olarak iki bileşenden (jus ad bellum ve jus in bello) oluştuğu kabul edilmiştir. Elinizdeki kitap, üç bileşenden oluştuğunu ve silahlı çatışmalardan sonraki döneme adaletin hâkim olmasını savunan jus post bellum konseptini incelemektedir. Bu çalışmanın amacı, jus post bellum (savaş sonrası adalet) düşüncesinin savaşın haklılığının belirlenmesi bakımından önemli olduğu gerekçesiyle haklı savaş kuramına dâhil edilmesi gerektiğini ortaya koymaktır.
Jus post bellum konsepti, silahlı çatışmalardan çıkan toplumlara adil ve sürdürülebilir bir barış sağlamak için rehberlik edecek normatif bir çerçeve olarak tasarlanmıştır. Daha açık bir ifadeyle, silahlı çatışmadan sürdürülebilir barışa kadar olan geçiş sürecini düzenleyen ve ilgili taraflarca adil olduğu hissedilen, bağlayıcı olsun ya da olmasın, hem yasalaştırılmış hukuk hem de yumuşak hukuk niteliğindeki hükümlerin, en iyi uygulamaların ve tavsiyelerin bütünüdür.
Savaş, siyasi talepleri karşı tarafa kabul ettirmek maksadıyla şiddetin örgütlü olarak kullanılmasıdır. Savaşı tarih boyunca tecrübe eden insanlık, modern çağın imkân sağladığı bilim ve teknolojideki gelişmeler neticesinde daha kapsamlı ve maliyetli bir hâle gelen bu şiddet olgusunu önleyemediğini anlayınca hukuki düzenlemelerle sınırlandırmaya çalışmıştır. Bu maksatla ortaya çıkan kuvvet kullanma hukuku ve silahlı çatışma hukuku (uluslararası insancıl hukuk) haklı savaş geleneğinden türetilmiş hukuk alanlarıdır.
Savaş ve etik konularını ele alan haklı savaş kuramının, geleneksel olarak iki bileşenden (jus ad bellum ve jus in bello) oluştuğu kabul edilmiştir. Elinizdeki kitap, üç bileşenden oluştuğunu ve silahlı çatışmalardan sonraki döneme adaletin hâkim olmasını savunan jus post bellum konseptini incelemektedir. Bu çalışmanın amacı, jus post bellum (savaş sonrası adalet) düşüncesinin savaşın haklılığının belirlenmesi bakımından önemli olduğu gerekçesiyle haklı savaş kuramına dâhil edilmesi gerektiğini ortaya koymaktır.
Jus post bellum konsepti, silahlı çatışmalardan çıkan toplumlara adil ve sürdürülebilir bir barış sağlamak için rehberlik edecek normatif bir çerçeve olarak tasarlanmıştır. Daha açık bir ifadeyle, silahlı çatışmadan sürdürülebilir barışa kadar olan geçiş sürecini düzenleyen ve ilgili taraflarca adil olduğu hissedilen, bağlayıcı olsun ya da olmasın, hem yasalaştırılmış hukuk hem de yumuşak hukuk niteliğindeki hükümlerin, en iyi uygulamaların ve tavsiyelerin bütünüdür.