Ucu Ucuna Yaşam

Stok Kodu:
9789750408434
Boyut:
14x22
Sayfa Sayısı:
252
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-01
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%25 indirimli
205,00TL
153,75TL
Taksitli fiyat: 1 x 153,75TL
Tedarikçi Stoğu 7 Adet
9789750408434
460787
Ucu Ucuna Yaşam
Ucu Ucuna Yaşam
153.75

Ucu Ucuna Yaşam, bir “12 Eylül romanı”dır; Dursun Akçam, yalın ve canlı bir anlatımla Federal Almanya'daki siyasî göçmenlerin ilişkilerini ve eylemlerini, dünya sosyalist hareketinin içine düştüğü bunalım ile birlikte ele alır.

Yurtdışına çıkmak zorunda kalan bir aydının iç çatışmasını, sürgündeki yalnızlığını ve yabancılaşmasını, ülkede kalan yakınlarının faşizm koşullarındaki güç durumunu okuruz. Öte yandan, tüm güçlüklerin yanı sıra dayanma gücü veren bir “aşk öyküsü” de romanın eksentemasıdır.

Tek sözcük Sevgi ile sesleniyorum sana. Pekiştirme sıfatları cılız kalır bendeki “sevgi” yanında, Sevgi'nin sevgisi uzun. İşin oyanı, “sonraya kalsın!” Ben burada yalnız sevgi ve sevda üstünde dolaşmak istiyorum. Bir yaban ülkede beni sevgiye, sevdaya götüren etkenler var doğal ki. İçinde yaşadığımız çağdaş uygarlık, bir yanıyla kuru, çorak ve katı bir acımasızlık içinde. Sözde insan için yaratılmış bu uygarlık, insanı insan eden kimi değerleri de gözünü kırpmadan öğütmektedir. (...)

Sevgi ve Sevda iki yakın dost ama birini öbüründen ayrı tutmak gerekir. Sevgi bir nehirse, durgun akar, suları dupduru; bir meltemse, usuldan okşar insanları deniz kıyısında. Sevda, sevginin tutkuya dönüşmüş biçimidir. Coşkun akar, yağar, eser tozar. Çatı uçurur, kök söker! Sevdanın gözü dumanlıdır. Nereye konacağı, kimin yakasına yapışacağı belli olmaz. Yaşlı, genç, evli, bekâr dinlemez. Sevda anarşisttir, terör, estirir. Bazen açan bir çiçektir, yapraklarını kırağılar yakar. Bazen bir güneştir, evreni kucaklar. Sevda yerine göre yaz yağmurudur bozkırda yanık toprağı sulayan, bitkilere can veren...

Ucu Ucuna Yaşam, bir “12 Eylül romanı”dır; Dursun Akçam, yalın ve canlı bir anlatımla Federal Almanya'daki siyasî göçmenlerin ilişkilerini ve eylemlerini, dünya sosyalist hareketinin içine düştüğü bunalım ile birlikte ele alır.

Yurtdışına çıkmak zorunda kalan bir aydının iç çatışmasını, sürgündeki yalnızlığını ve yabancılaşmasını, ülkede kalan yakınlarının faşizm koşullarındaki güç durumunu okuruz. Öte yandan, tüm güçlüklerin yanı sıra dayanma gücü veren bir “aşk öyküsü” de romanın eksentemasıdır.

Tek sözcük Sevgi ile sesleniyorum sana. Pekiştirme sıfatları cılız kalır bendeki “sevgi” yanında, Sevgi'nin sevgisi uzun. İşin oyanı, “sonraya kalsın!” Ben burada yalnız sevgi ve sevda üstünde dolaşmak istiyorum. Bir yaban ülkede beni sevgiye, sevdaya götüren etkenler var doğal ki. İçinde yaşadığımız çağdaş uygarlık, bir yanıyla kuru, çorak ve katı bir acımasızlık içinde. Sözde insan için yaratılmış bu uygarlık, insanı insan eden kimi değerleri de gözünü kırpmadan öğütmektedir. (...)

Sevgi ve Sevda iki yakın dost ama birini öbüründen ayrı tutmak gerekir. Sevgi bir nehirse, durgun akar, suları dupduru; bir meltemse, usuldan okşar insanları deniz kıyısında. Sevda, sevginin tutkuya dönüşmüş biçimidir. Coşkun akar, yağar, eser tozar. Çatı uçurur, kök söker! Sevdanın gözü dumanlıdır. Nereye konacağı, kimin yakasına yapışacağı belli olmaz. Yaşlı, genç, evli, bekâr dinlemez. Sevda anarşisttir, terör, estirir. Bazen açan bir çiçektir, yapraklarını kırağılar yakar. Bazen bir güneştir, evreni kucaklar. Sevda yerine göre yaz yağmurudur bozkırda yanık toprağı sulayan, bitkilere can veren...

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 153,75    153,75   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat