"Toplum bilimlerinde "stereotip" diye adlandırılan kalıplaşmış düşüncelerin ve görüşlerin genellikle bir konu veya bir ülke hakkında çok fazla bilgisi olmayan ve onlara uzaktan bakan kişilerin zihninde oluştukları varsayılır. Toplumun içinde yayılıp kabul gördükten sonra, onların yanlış yönlerini işaretleyen ve doğruları ortaya çıkaran sağlam bilgiler ve veriler mevcut olsa bile, bu "kulaktan dolma" ve "hazır" fikirlerden kurtulmak kolay değildir. Bu kitabın, Paris'teki Le Cavalier Bleu Yayınevi'nin daveti üzerine giriştiğim yazımına, Fransızların Türkiye ve Türkler hakkındaki kalıplaşmış görüşlerini düşünerek başladım. Ne var ki, bir toplumun içinde yaşayan bireylerin de o toplumun geçmişi ve günceli üzerinde kalıplaşmış görüşleri vardır. Çalışmam ve yazımım ilerledikçe, bu olgu bana daha açık şekilde göründü. Bu açıdan, kitabın Türk okurların da ilgisini çekeceğini umuyorum. Fakat asıl önemli olan bu okurun Türkiye'nin tarihi, devleti, toplumu ve kültürü üzerindeki kendi görüşleri ile kitabın yaklaşım ve yorumlarını karşılaştırması ve bu suretle içinde yaşadığı ülke ile ilgili kişisel irdelemelerini akılcı kıstaslarla sorgulamasıdır. Bu, çağdaş düşüncenin temeli olan eleştirel aklın gereğidir. Demokratik rejimlerin ve açık toplumların otoriter rejimlere ve içine kapanmış toplumlara üstünlüğünün temelindeki en önemli unsur, bireylerin içinde yaşadıkları evreni kişisel açıdan akılcılıkla irdeleyip yorumlamaları ve kamu alanında özgürce tartışmalarıdır."
"Toplum bilimlerinde "stereotip" diye adlandırılan kalıplaşmış düşüncelerin ve görüşlerin genellikle bir konu veya bir ülke hakkında çok fazla bilgisi olmayan ve onlara uzaktan bakan kişilerin zihninde oluştukları varsayılır. Toplumun içinde yayılıp kabul gördükten sonra, onların yanlış yönlerini işaretleyen ve doğruları ortaya çıkaran sağlam bilgiler ve veriler mevcut olsa bile, bu "kulaktan dolma" ve "hazır" fikirlerden kurtulmak kolay değildir. Bu kitabın, Paris'teki Le Cavalier Bleu Yayınevi'nin daveti üzerine giriştiğim yazımına, Fransızların Türkiye ve Türkler hakkındaki kalıplaşmış görüşlerini düşünerek başladım. Ne var ki, bir toplumun içinde yaşayan bireylerin de o toplumun geçmişi ve günceli üzerinde kalıplaşmış görüşleri vardır. Çalışmam ve yazımım ilerledikçe, bu olgu bana daha açık şekilde göründü. Bu açıdan, kitabın Türk okurların da ilgisini çekeceğini umuyorum. Fakat asıl önemli olan bu okurun Türkiye'nin tarihi, devleti, toplumu ve kültürü üzerindeki kendi görüşleri ile kitabın yaklaşım ve yorumlarını karşılaştırması ve bu suretle içinde yaşadığı ülke ile ilgili kişisel irdelemelerini akılcı kıstaslarla sorgulamasıdır. Bu, çağdaş düşüncenin temeli olan eleştirel aklın gereğidir. Demokratik rejimlerin ve açık toplumların otoriter rejimlere ve içine kapanmış toplumlara üstünlüğünün temelindeki en önemli unsur, bireylerin içinde yaşadıkları evreni kişisel açıdan akılcılıkla irdeleyip yorumlamaları ve kamu alanında özgürce tartışmalarıdır."
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 83,75 | 83,75 |