Türkiye’nin Demokrasi Krizini Aşması İçin Derinleştirilen Demokrasi Konuşmaları

Stok Kodu:
9786056981807
Boyut:
13x19
Sayfa Sayısı:
280
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-11
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
1. Hamur
%30 indirimli
130,00TL
91,00TL
9786056981807
451480
Türkiye’nin Demokrasi Krizini Aşması İçin Derinleştirilen Demokrasi Konuşmaları
Türkiye’nin Demokrasi Krizini Aşması İçin Derinleştirilen Demokrasi Konuşmaları
91.00

Günümüzde, Türkiye’de karşılaşılan hemen her güçlüğün ya da çözümsüzlüğün gerisinde bir demokrasi problemi olduğunu görüyorum. Eğer bir siyasi sistem demokrasi tartışmasının önünü açmıyor, demokrasi tartışmasının derinlik kazanmasını sağlamıyorsa, biriken tepkiler “Gezi” gibi grupların gelişmesine yol açıyor.

Türkiye’nin yaşadığı bu demokrasi krizi salt günümüzün konjonktürüyle açıklanamıyor, kökeni 1946 yılına kadar geriye giderek izlemek
gerekiyor.

Türkiye’de demokratikleşme öyküsünü Demokrat Parti üzerinden kurup bugüne getiren geleneğin aksine DP’nin araçsal bir demokrasi anlayışının ötesine geçen, topluma sunulmuş derinlikli bir demokrasi projesinin olmadığını görüyoruz. Onun için “1946’da demokrasiye geçildi” ifadesi yerine “tek partili rejimden çok partili rejime geçildi” diyoruz. Demokrat Parti, Türkiye demokrasi tarihinde kendisine düşen “ilk demokrasi programını getirmek” fırsatını kullanamamıştır.

Türkiye’de demokrasi programını ilan etmek “59 bildirgesi”yle CHP’ye kalmıştır. Günümüzde de iktidara karşı iddia taşıyan ana parti eğer CHP ise, dört başı mağrur bir demokrasi projesine ihtiyacı vardır. Eğer böyle bir demokrasi projesi varsa, seçim tekniklerini de ihmal etmeden bir seçim mobilizasyonu başarıyla gerçekleştirebilir. Böyle bir demokrasi projesinin varlığı, onu güvenilir ve tutarlı kılar.

Günümüzde, Türkiye’de karşılaşılan hemen her güçlüğün ya da çözümsüzlüğün gerisinde bir demokrasi problemi olduğunu görüyorum. Eğer bir siyasi sistem demokrasi tartışmasının önünü açmıyor, demokrasi tartışmasının derinlik kazanmasını sağlamıyorsa, biriken tepkiler “Gezi” gibi grupların gelişmesine yol açıyor.

Türkiye’nin yaşadığı bu demokrasi krizi salt günümüzün konjonktürüyle açıklanamıyor, kökeni 1946 yılına kadar geriye giderek izlemek
gerekiyor.

Türkiye’de demokratikleşme öyküsünü Demokrat Parti üzerinden kurup bugüne getiren geleneğin aksine DP’nin araçsal bir demokrasi anlayışının ötesine geçen, topluma sunulmuş derinlikli bir demokrasi projesinin olmadığını görüyoruz. Onun için “1946’da demokrasiye geçildi” ifadesi yerine “tek partili rejimden çok partili rejime geçildi” diyoruz. Demokrat Parti, Türkiye demokrasi tarihinde kendisine düşen “ilk demokrasi programını getirmek” fırsatını kullanamamıştır.

Türkiye’de demokrasi programını ilan etmek “59 bildirgesi”yle CHP’ye kalmıştır. Günümüzde de iktidara karşı iddia taşıyan ana parti eğer CHP ise, dört başı mağrur bir demokrasi projesine ihtiyacı vardır. Eğer böyle bir demokrasi projesi varsa, seçim tekniklerini de ihmal etmeden bir seçim mobilizasyonu başarıyla gerçekleştirebilir. Böyle bir demokrasi projesinin varlığı, onu güvenilir ve tutarlı kılar.

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 91,00    91,00   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat