Türkiye; Atatürk'ten uzaklaştıkça, Cumhuriyet Devrimi'yle arasına mesafe koydukça yönünü yitirdi. Şimdilerde yönünü arıyor.
Emperyalizm içeride ve dışarıda, politik ve ekonomik araçlarla, PKK, IŞİD, FETÖ gibi terör örgütleriyle saldırdıkça, Türkiye bocalıyor. Doğu ile Batı, Avrasya ile Atlantik arasında daha çok sıkışıyor. Jeopolitik konumuna, stratejik önemine, toplumsal ihtiyaçlarına, milli hedeflerine uygun siyaset geliştiremiyor. Tarihsel köklerinin olduğu, enerji bağımlılığı yaşadığı, üç büyük ekonomik ortağından ikisinin bulunduğu Doğu ile; politik, diplomatik, güvenlik bağımlılıklarının olduğu Batı arasında ikilem yaşıyor.
AKP iktidarında “Büyük Ortadoğu Projesi Eş Başkanlığı” ile başlayıp, “Stratejik Derinlik” ve “Komşularla Sıfır Sorun” ile devam edip, “Değerli Yalnızlık” ile sonuçlanan dış politika, mutlaka ve her zaman ABD'nin kazanacağına göre konumlandığı için, değişen dünya ve bölge dengelerini tahlil edemiyor. Türkiye'nin devlet kapasitesine, ekolojik hakimiyetine, hegemonya kabiliyetine, güç unsurlarının çapına bakmadan, “bölgenin sözcüsü, İslam aleminin öncüsü, Ortadoğu'nun lideriyiz” gibi büyük sözler etmenin, hayatta karşılığının olmadığı, çok acı derslerle görülüyor.
Bu kitap işte bu sorunların nasıl çözüleceğini tartışıyor.
Türkiye; Atatürk'ten uzaklaştıkça, Cumhuriyet Devrimi'yle arasına mesafe koydukça yönünü yitirdi. Şimdilerde yönünü arıyor.
Emperyalizm içeride ve dışarıda, politik ve ekonomik araçlarla, PKK, IŞİD, FETÖ gibi terör örgütleriyle saldırdıkça, Türkiye bocalıyor. Doğu ile Batı, Avrasya ile Atlantik arasında daha çok sıkışıyor. Jeopolitik konumuna, stratejik önemine, toplumsal ihtiyaçlarına, milli hedeflerine uygun siyaset geliştiremiyor. Tarihsel köklerinin olduğu, enerji bağımlılığı yaşadığı, üç büyük ekonomik ortağından ikisinin bulunduğu Doğu ile; politik, diplomatik, güvenlik bağımlılıklarının olduğu Batı arasında ikilem yaşıyor.
AKP iktidarında “Büyük Ortadoğu Projesi Eş Başkanlığı” ile başlayıp, “Stratejik Derinlik” ve “Komşularla Sıfır Sorun” ile devam edip, “Değerli Yalnızlık” ile sonuçlanan dış politika, mutlaka ve her zaman ABD'nin kazanacağına göre konumlandığı için, değişen dünya ve bölge dengelerini tahlil edemiyor. Türkiye'nin devlet kapasitesine, ekolojik hakimiyetine, hegemonya kabiliyetine, güç unsurlarının çapına bakmadan, “bölgenin sözcüsü, İslam aleminin öncüsü, Ortadoğu'nun lideriyiz” gibi büyük sözler etmenin, hayatta karşılığının olmadığı, çok acı derslerle görülüyor.
Bu kitap işte bu sorunların nasıl çözüleceğini tartışıyor.