Bu kitapta yer alan yazıların kavramsal çerçevesinde üç isim dikkat çekmektedir: Merkez-çevre kuramı ile Şerif Mardin, Modernliğin ikici yapısını serilmeyen Alan Touraine ve siyasetin bilimini bilgi sosyolojisi içre tanımlayan Karl Mannheim. Kitabın temel kaygısı Türkiye'de düşünce ile toplumsal tabalaşma arasında bağ kurma çabasıdır. Türk düşüncesi batılılaşma ile yeniden biçimlenirken farklı milliyetçilik ve modernleşme anlayışlarının temel toplumsal tabakalaşma ile farklılaştığı görülmektedir. Bu itibarla ele alınan isimlerden Atsız'ın milliyetçilik anlayışının bir çevre ve geleneksel milliyetçilik örneği olması itibariyle Türkiye'de merkez-çevre ya da devlet-toplum kopukluğunu dillendirdiği dikkat çekmektedir. Merkezcil ontolojik konumlanmanın Türk toplumuna olan bakışı bir modern sosyolog ile örneklendirilmiştir. Böylece kitapta yer alan yazılar Türkiye'nin kendi koşullarında bilgi sosyolojisi yapma çabasının ürünleri olarak ortaya çıkmıştır. Düşünürlerin ontolojik konumlanmalarının epistemolojik perspektiflerini nasıl belirlediği tartışılmıştır.
Bu yazılar aynı zamanda konusu Türk sivil toplumu olan bir Türk sosyolojisi arayışının ürünleridir. Böyle bir sosyoloji için ana yollar değil patikalarda yürümenin daha uygun olduğu düşünülmektedir. Ana yollarda yürümenin ezberi tekrar etmek ve Türk sivil toplumuna ulaşamamak gibi bir handikapı vardır o yüzden radikal isimleri gündeme getirerek resmi söylem dışı kalabilmenin sancılarına nüfuz etmek Türk sosyolojisi için bir açılım sağlayabilir.
Bu kitapta yer alan yazıların kavramsal çerçevesinde üç isim dikkat çekmektedir: Merkez-çevre kuramı ile Şerif Mardin, Modernliğin ikici yapısını serilmeyen Alan Touraine ve siyasetin bilimini bilgi sosyolojisi içre tanımlayan Karl Mannheim. Kitabın temel kaygısı Türkiye'de düşünce ile toplumsal tabalaşma arasında bağ kurma çabasıdır. Türk düşüncesi batılılaşma ile yeniden biçimlenirken farklı milliyetçilik ve modernleşme anlayışlarının temel toplumsal tabakalaşma ile farklılaştığı görülmektedir. Bu itibarla ele alınan isimlerden Atsız'ın milliyetçilik anlayışının bir çevre ve geleneksel milliyetçilik örneği olması itibariyle Türkiye'de merkez-çevre ya da devlet-toplum kopukluğunu dillendirdiği dikkat çekmektedir. Merkezcil ontolojik konumlanmanın Türk toplumuna olan bakışı bir modern sosyolog ile örneklendirilmiştir. Böylece kitapta yer alan yazılar Türkiye'nin kendi koşullarında bilgi sosyolojisi yapma çabasının ürünleri olarak ortaya çıkmıştır. Düşünürlerin ontolojik konumlanmalarının epistemolojik perspektiflerini nasıl belirlediği tartışılmıştır.
Bu yazılar aynı zamanda konusu Türk sivil toplumu olan bir Türk sosyolojisi arayışının ürünleridir. Böyle bir sosyoloji için ana yollar değil patikalarda yürümenin daha uygun olduğu düşünülmektedir. Ana yollarda yürümenin ezberi tekrar etmek ve Türk sivil toplumuna ulaşamamak gibi bir handikapı vardır o yüzden radikal isimleri gündeme getirerek resmi söylem dışı kalabilmenin sancılarına nüfuz etmek Türk sosyolojisi için bir açılım sağlayabilir.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 136,50 | 136,50 |