Atatürk’ten sonra bu ülkede köylüyü, çiftçiyi hiç mi kimse düşün- medi. Tabi ki düşünen yöneticiler oldu. Kimisi "aydın çiftçi" yetiştirmek için köy enstitüleri kurup, topraksız köylüye de devletin elindeki toprakları dağıtmak istedi, kimisi "köy-kent" projesi geliştirip tarımda planlı, programlı ve eğitimli bir üretime geçilsin arzu etti, kimisi de "tarım bilgi bankası" kurmalıyım ülküsü ile ülke yönetimine geldi. Ama hiç biri ülkenin başında iken hayalini gerçekleştirmedi. 24 Ocak kararları ve sonrasında tamamen IMF ve AB endeksli uygulanan programlar sonucunda da "köy kökenli çiftçi"nin yaptığı hayvancılık öldürüldü, ziraatçılık da ağır yaralı bir halde ameliyat masasında bırakıldı. Son yıllarda fakirleşmiş çiftçiler devlet hastanesi kapısında bekleyen ölü ve hasta yakınları misali, kaybetmek üzere oldukları için yakınırken, yöneticilerin "lan terbiyesizlik yapma, ananı da al git" hakaretleri ile yeşil kartlı muamelesi görüyorlar.
Atatürk’ten sonra bu ülkede köylüyü, çiftçiyi hiç mi kimse düşün- medi. Tabi ki düşünen yöneticiler oldu. Kimisi "aydın çiftçi" yetiştirmek için köy enstitüleri kurup, topraksız köylüye de devletin elindeki toprakları dağıtmak istedi, kimisi "köy-kent" projesi geliştirip tarımda planlı, programlı ve eğitimli bir üretime geçilsin arzu etti, kimisi de "tarım bilgi bankası" kurmalıyım ülküsü ile ülke yönetimine geldi. Ama hiç biri ülkenin başında iken hayalini gerçekleştirmedi. 24 Ocak kararları ve sonrasında tamamen IMF ve AB endeksli uygulanan programlar sonucunda da "köy kökenli çiftçi"nin yaptığı hayvancılık öldürüldü, ziraatçılık da ağır yaralı bir halde ameliyat masasında bırakıldı. Son yıllarda fakirleşmiş çiftçiler devlet hastanesi kapısında bekleyen ölü ve hasta yakınları misali, kaybetmek üzere oldukları için yakınırken, yöneticilerin "lan terbiyesizlik yapma, ananı da al git" hakaretleri ile yeşil kartlı muamelesi görüyorlar.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 8,75 | 8,75 |