"“Artistik dürtü özellikle Kleincı depresif konum ile bağlantılıdır ve iç dünyamızdaki hasarın onarımı veya kaybedilmiş nesneleri yeniden bulma gereksinimindendir”. Tabii insanlık tarihi açısından kaybedilmiş nesnelerin en büyüğünün “kaybedilmiş cennet” olabileceği anımsanmalıdır. Bazı sanatçılar da kendi biçemleri ve yetenekleriyle, yitirdikleri nesnelerini aramak için böyle bir yol bulmuş olabilirler.
Onarım girişimi Kleincılar tarafından yaratıcı dürtünün önemli bir belirleyicisi olarak görülür. Bu bakışla sanat yaratma eyleminin, kişinin kendisini onarma çabası olarak yorumlandığı söylenebilir. Giderek tüm insanlığı onarma çabası ve kaybedilmiş cennete (nesnelere) bir ağıt olduğu sonucuna varılabilir. Tüm sanatçılar için olmasa bile en azından bazı sanatçılar için böyle olduğu kabul edilebilir. Sanatın ve yaratıcılığın sağlıklı ve sağaltan bir yönünün olduğu da anlaşılabilir.
Kriss (1952), yaratıcı kişilerin egolarının idlerine doğru gittiği ve tekrar döndüğünü; bunun idin ego hizmetinde kullanımı olduğunu çok güzel tanımlamıştır. Kriss, yaratıcı kişilerin yüceltme (sublimasyon) kapasitelerinin özel bir yetenek olduğunu, id’in en derindeki enerjisinden türlü yollarla psişik enerji emebildikleri ve bunu da doğrudan yaratıcı etkinlik kanalına yönelttiklerini belirtmiştir.
Bu kitapta Freud’dan günümüze; Kendilik Psikolojisi’nin Kohut’una kadar çok sayıda psikanalistin yaratıcılık üzerine yazdıkları yazılar ışığında Türk Şairleri, şiirleri incelenmiş, yorumlanmıştır. Okuyanların ufkunu genişleteceğini söylemek abartı olmayacaktır."
"“Artistik dürtü özellikle Kleincı depresif konum ile bağlantılıdır ve iç dünyamızdaki hasarın onarımı veya kaybedilmiş nesneleri yeniden bulma gereksinimindendir”. Tabii insanlık tarihi açısından kaybedilmiş nesnelerin en büyüğünün “kaybedilmiş cennet” olabileceği anımsanmalıdır. Bazı sanatçılar da kendi biçemleri ve yetenekleriyle, yitirdikleri nesnelerini aramak için böyle bir yol bulmuş olabilirler.
Onarım girişimi Kleincılar tarafından yaratıcı dürtünün önemli bir belirleyicisi olarak görülür. Bu bakışla sanat yaratma eyleminin, kişinin kendisini onarma çabası olarak yorumlandığı söylenebilir. Giderek tüm insanlığı onarma çabası ve kaybedilmiş cennete (nesnelere) bir ağıt olduğu sonucuna varılabilir. Tüm sanatçılar için olmasa bile en azından bazı sanatçılar için böyle olduğu kabul edilebilir. Sanatın ve yaratıcılığın sağlıklı ve sağaltan bir yönünün olduğu da anlaşılabilir.
Kriss (1952), yaratıcı kişilerin egolarının idlerine doğru gittiği ve tekrar döndüğünü; bunun idin ego hizmetinde kullanımı olduğunu çok güzel tanımlamıştır. Kriss, yaratıcı kişilerin yüceltme (sublimasyon) kapasitelerinin özel bir yetenek olduğunu, id’in en derindeki enerjisinden türlü yollarla psişik enerji emebildikleri ve bunu da doğrudan yaratıcı etkinlik kanalına yönelttiklerini belirtmiştir.
Bu kitapta Freud’dan günümüze; Kendilik Psikolojisi’nin Kohut’una kadar çok sayıda psikanalistin yaratıcılık üzerine yazdıkları yazılar ışığında Türk Şairleri, şiirleri incelenmiş, yorumlanmıştır. Okuyanların ufkunu genişleteceğini söylemek abartı olmayacaktır."
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 300,00 | 300,00 |