El yazması bir kitap formu olan cönkler sözlü kültürün yazıya aktarılmasında en önemli eserlerin başında gelmektedir. Ülkemizde cönklerle ilgili yapılan çalışmalar genelde eski harfli manzumelerin günümüz harflerine aktarılması üzerinde yoğunlaşmıştır. Bu çalışma, tespit edilen cönkleri özelliklerine göre şekil ve muhteva açısından derli toplu bir şekilde ele alan ilk bilimsel çalışma olarak bilim âlemine sunulmak amacıyla hazırlanmıştır. Cönklerin biçim ve içeriği üzerine yapılmış olan bu çalışma 2019 yılında Prof. Dr. Dilaver Düzgün’ün danışmanlığında aynı isimle hazırlanan doktora tezinin gözden geçirilerek kitaplaştırılmış halidir. Çalışma giriş, iki bölüm, sonuç, kaynakça ve eklerden oluşmaktadır. Giriş Bölümü’nde çalışmanın amacı, kapsamı, materyal ve yöntemi ile cönkler üzerine yapılan çalışmalara değinilmiştir. Cönk Adı Verilen Eserler başlıklı Birinci Bölüm’de, cönk biçiminin kökeni hakkında bilgiler verilmiş ve başta Türkiye olmak üzere Avrupa ve Asya’da cönk teriminin karşılığı olan kelimeler tespit edilerek cönk için yeni bir tanım teklifinde bulunulmuştur. Çalışmanın başlangıç aşamasında, görülen altı yüz cönk üzerinden cönklerin yapısı ve geleneği ele alınarak cönklerle ilgili ilk defa bir tasnif denemesi yapılmıştır. Biçim yönünden sık sık mecmualarla karıştırıldığı tespit edilen cönkler, tüm yönleri ile değerlendirilmiş ve bunların mecmualardan benzer ve farklı tarafları belirlenerek bu iki eser türü mukayese edilmiştir. Cönklerde kullanılan yazı çeşitleri, imla ve yazı düzeni üzerinde durulmuş; kâğıt türleri, mürekkepleri hakkında teferruatlı bilgiler verilmiştir. Bu bölümde cönklerin tahrip edilişi bütün yönleri ile ele alınmış; cönklerde yer alan resim ve görsel yazı çeşitleri ile cönklerin bir başka yönü ortaya çıkarılmıştır. Daha sonra tespit edildiği kadarıyla Türkiye’de ve dünyadaki resmi kütüphanelerde yer alan cönklerin sayısı belirlenmeye çalışılarak bir cönk havuzu oluşturulmuş ve incelemeye esas alınan yirmi cönk tavsif edilmiştir. Çalışmanın İkinci Bölüm’ü, cönklerde yer alan metinlerin içerik bakımından incelenmesine ayrılmıştır. Bu bölümde metinler manzum ve mensur olarak değerlendirilmiş, manzum metinlerin vezni, kafiyesi, şekli ve türleri hakkında bilgiler verilmiştir. Mensur metinler ise içeriklerine göre anonim halk edebiyatı, dini-tasavvufi metinler, büyü/tılsım metinleri ve münşeât gibi çeşitli başlıklar altında değerlendirilmiştir. Ayrıca tertip edildiği dönemin sosyal hayatını yansıtan ve asıl metinden bağımsız olan metin dışı kayıtlar da konularına göre tasnif edilerek çalışmaya dahil edilmiştir. Bu bağlamda cönklerin, taşıdığı kültürel unsurlar bakımından ne derece önemli olduğu tespit edilmiş, özellikle cönklerdeki manzum ürünlerin başlıklandırılması ile ortaya çıkan terminolojik problemlere yer verilerek çözüm için bazı önerilerde bulunulmuştur. Eklerde ise incelemeye dâhil edilen yirmi cönkten örnek metinlere yer verilmiştir. Tüm bunları yaparken konuyu destekleyici mahiyette çeşitli kütüphanelerde yer alan cönk resimlerinden istifade edilmiştir. Derleme türü eserlerin başında gelen cönklerin yüzyıllar boyunca bir gelenek içinde 20. yüzyıla kadar varlığını sürdürdüğü tespit edilmiştir. Cönklerin şekil ve içerik açısından sadece Türk halk bilimini değil klasik Türk edebiyatı, Türk dili, ilahiyat, tarih, müzik, güzel sanatlar gibi alanları da kapsadığı belirlenmiştir. Bu sebeple mezkûr alanların da bu konu üzerine yoğunlaşmalarının Türk kültür ve tarihine çok büyük katkıları olacağı kanaatindeyiz.
El yazması bir kitap formu olan cönkler sözlü kültürün yazıya aktarılmasında en önemli eserlerin başında gelmektedir. Ülkemizde cönklerle ilgili yapılan çalışmalar genelde eski harfli manzumelerin günümüz harflerine aktarılması üzerinde yoğunlaşmıştır. Bu çalışma, tespit edilen cönkleri özelliklerine göre şekil ve muhteva açısından derli toplu bir şekilde ele alan ilk bilimsel çalışma olarak bilim âlemine sunulmak amacıyla hazırlanmıştır. Cönklerin biçim ve içeriği üzerine yapılmış olan bu çalışma 2019 yılında Prof. Dr. Dilaver Düzgün’ün danışmanlığında aynı isimle hazırlanan doktora tezinin gözden geçirilerek kitaplaştırılmış halidir. Çalışma giriş, iki bölüm, sonuç, kaynakça ve eklerden oluşmaktadır. Giriş Bölümü’nde çalışmanın amacı, kapsamı, materyal ve yöntemi ile cönkler üzerine yapılan çalışmalara değinilmiştir. Cönk Adı Verilen Eserler başlıklı Birinci Bölüm’de, cönk biçiminin kökeni hakkında bilgiler verilmiş ve başta Türkiye olmak üzere Avrupa ve Asya’da cönk teriminin karşılığı olan kelimeler tespit edilerek cönk için yeni bir tanım teklifinde bulunulmuştur. Çalışmanın başlangıç aşamasında, görülen altı yüz cönk üzerinden cönklerin yapısı ve geleneği ele alınarak cönklerle ilgili ilk defa bir tasnif denemesi yapılmıştır. Biçim yönünden sık sık mecmualarla karıştırıldığı tespit edilen cönkler, tüm yönleri ile değerlendirilmiş ve bunların mecmualardan benzer ve farklı tarafları belirlenerek bu iki eser türü mukayese edilmiştir. Cönklerde kullanılan yazı çeşitleri, imla ve yazı düzeni üzerinde durulmuş; kâğıt türleri, mürekkepleri hakkında teferruatlı bilgiler verilmiştir. Bu bölümde cönklerin tahrip edilişi bütün yönleri ile ele alınmış; cönklerde yer alan resim ve görsel yazı çeşitleri ile cönklerin bir başka yönü ortaya çıkarılmıştır. Daha sonra tespit edildiği kadarıyla Türkiye’de ve dünyadaki resmi kütüphanelerde yer alan cönklerin sayısı belirlenmeye çalışılarak bir cönk havuzu oluşturulmuş ve incelemeye esas alınan yirmi cönk tavsif edilmiştir. Çalışmanın İkinci Bölüm’ü, cönklerde yer alan metinlerin içerik bakımından incelenmesine ayrılmıştır. Bu bölümde metinler manzum ve mensur olarak değerlendirilmiş, manzum metinlerin vezni, kafiyesi, şekli ve türleri hakkında bilgiler verilmiştir. Mensur metinler ise içeriklerine göre anonim halk edebiyatı, dini-tasavvufi metinler, büyü/tılsım metinleri ve münşeât gibi çeşitli başlıklar altında değerlendirilmiştir. Ayrıca tertip edildiği dönemin sosyal hayatını yansıtan ve asıl metinden bağımsız olan metin dışı kayıtlar da konularına göre tasnif edilerek çalışmaya dahil edilmiştir. Bu bağlamda cönklerin, taşıdığı kültürel unsurlar bakımından ne derece önemli olduğu tespit edilmiş, özellikle cönklerdeki manzum ürünlerin başlıklandırılması ile ortaya çıkan terminolojik problemlere yer verilerek çözüm için bazı önerilerde bulunulmuştur. Eklerde ise incelemeye dâhil edilen yirmi cönkten örnek metinlere yer verilmiştir. Tüm bunları yaparken konuyu destekleyici mahiyette çeşitli kütüphanelerde yer alan cönk resimlerinden istifade edilmiştir. Derleme türü eserlerin başında gelen cönklerin yüzyıllar boyunca bir gelenek içinde 20. yüzyıla kadar varlığını sürdürdüğü tespit edilmiştir. Cönklerin şekil ve içerik açısından sadece Türk halk bilimini değil klasik Türk edebiyatı, Türk dili, ilahiyat, tarih, müzik, güzel sanatlar gibi alanları da kapsadığı belirlenmiştir. Bu sebeple mezkûr alanların da bu konu üzerine yoğunlaşmalarının Türk kültür ve tarihine çok büyük katkıları olacağı kanaatindeyiz.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 210,60 | 210,60 |