Tüfek bir savaş aracı olarak belki de en büyük değişimi on dokuzuncu yüzyılda yapılan teknolojik yeniliklere borçludur. Bu yenilikler arasında tüfek üretiminde modern anlamda en büyük atılım Amerika'da yüzyılın ilk yarısında uygulamaya konuldu. Bin dört yüzlü yıllardan beri ateşli silahları kullanan Osmanlı Devleti 19. yüzyıla gelindiğinde bir taraftan kaar ordusunu yeniden yapılandırarak, sayısı yedi yüz bini bulan modern bir ordu kurmaktayken diğer taraftan söz konusu ordunun modern silanlarla donatılması gerektiğinin pekâla bilinciydeydi. Dönemin en teknolojik sillahları olan Springfield, Martini-Henry ve Winchester gibi Amerikan tüfeklerinin Osmanlı devleti tarafından satın alınması işte bu iki sürecin bir kesişmesi olara değerlendirilmelidir. Elinizdeki kitap Türk-Amerikan silah ticaretinin on dokuzuncu yüzyıldaki macerasını anlatmaktadır. Meşhur silah tüccarı Oliver F. Winchester'ın Osmanlı Devleti'yle bir kontrat yapmak amacıyla Amerika'dan kalkıp, İstanbul'a gelmesi günümüzde olduğu gibi 19. yüzyılda da silah ticaretinin ne kadar önemli olduğunu göstermesi bakımından ilginçtir. Amerika'dan satın alınmasına karar verilen altı yüz bir adet Peabody-Martini ya da Martini-Henry tüfeklerinin üretim aşamasında denetlenmesi vazifesi, gelecekte modern Türk matematiğinin kurucusu olacak Hüseyin Tevfik Bey (Paşa)'e verilmiştir. Hüseyin Tevfik Pala başkanlığında Amerika'ya gönderilen heyet on beş yıl kadar bu görevde kalmıştır. 2. Abdülhamid'in tüfeklere karşı şahsî ilgisi şüphesiz konuya ayrı bir önem katmaktaydı. Bu arada Avrupa'da çok daha sonra kabul edilecek olan, hatta bizzat üretildiği ülkenin yani Amerikan orduunun dahi gecikmeli olarak adapte ettiği seri atar Winchester tüfekleri ilk defa Osmanlı askerleir tarafından kullanılmıştı. Nitekim 93 Harbi'nde Plevne'de sayıca üstün rus kuvvetleri karşısında mucizeler gösteren Osmanlı birliği Winchester tüfekleriyle donatılmıştı. Seir atışlı tüfeklerin Avrupa'da hızla kabul edilmesinde Plevne müdafaasının rolü batılı tarihçiler tarafından da kabul edilmektedir. Amerika'dan silah satın alınması sürecinde Osmanlı Devleti'nin, yaşadığı malî buhran yüzünden ödemeleri gecikmeli gerçekleşmesi, Amerikan silah şirketleriyle bazı ciddî sorunlara da sebep olmuştu. Bu şirketlerden Providence Tool Company, parası ödendiği halde birtakım iddialarla 48.617 adet Martini-Heny tüfeği, 41.900 kasatura, 41.900 kasatura kılıfı ve 35.100 süngüyü alıkoyması üzerine bizzat 2. Abdülhamid adına Amerikan mahkemelerinde yıllarca sürecek bir davea açılmıştır.
Tüfek bir savaş aracı olarak belki de en büyük değişimi on dokuzuncu yüzyılda yapılan teknolojik yeniliklere borçludur. Bu yenilikler arasında tüfek üretiminde modern anlamda en büyük atılım Amerika'da yüzyılın ilk yarısında uygulamaya konuldu. Bin dört yüzlü yıllardan beri ateşli silahları kullanan Osmanlı Devleti 19. yüzyıla gelindiğinde bir taraftan kaar ordusunu yeniden yapılandırarak, sayısı yedi yüz bini bulan modern bir ordu kurmaktayken diğer taraftan söz konusu ordunun modern silanlarla donatılması gerektiğinin pekâla bilinciydeydi. Dönemin en teknolojik sillahları olan Springfield, Martini-Henry ve Winchester gibi Amerikan tüfeklerinin Osmanlı devleti tarafından satın alınması işte bu iki sürecin bir kesişmesi olara değerlendirilmelidir. Elinizdeki kitap Türk-Amerikan silah ticaretinin on dokuzuncu yüzyıldaki macerasını anlatmaktadır. Meşhur silah tüccarı Oliver F. Winchester'ın Osmanlı Devleti'yle bir kontrat yapmak amacıyla Amerika'dan kalkıp, İstanbul'a gelmesi günümüzde olduğu gibi 19. yüzyılda da silah ticaretinin ne kadar önemli olduğunu göstermesi bakımından ilginçtir. Amerika'dan satın alınmasına karar verilen altı yüz bir adet Peabody-Martini ya da Martini-Henry tüfeklerinin üretim aşamasında denetlenmesi vazifesi, gelecekte modern Türk matematiğinin kurucusu olacak Hüseyin Tevfik Bey (Paşa)'e verilmiştir. Hüseyin Tevfik Pala başkanlığında Amerika'ya gönderilen heyet on beş yıl kadar bu görevde kalmıştır. 2. Abdülhamid'in tüfeklere karşı şahsî ilgisi şüphesiz konuya ayrı bir önem katmaktaydı. Bu arada Avrupa'da çok daha sonra kabul edilecek olan, hatta bizzat üretildiği ülkenin yani Amerikan orduunun dahi gecikmeli olarak adapte ettiği seri atar Winchester tüfekleri ilk defa Osmanlı askerleir tarafından kullanılmıştı. Nitekim 93 Harbi'nde Plevne'de sayıca üstün rus kuvvetleri karşısında mucizeler gösteren Osmanlı birliği Winchester tüfekleriyle donatılmıştı. Seir atışlı tüfeklerin Avrupa'da hızla kabul edilmesinde Plevne müdafaasının rolü batılı tarihçiler tarafından da kabul edilmektedir. Amerika'dan silah satın alınması sürecinde Osmanlı Devleti'nin, yaşadığı malî buhran yüzünden ödemeleri gecikmeli gerçekleşmesi, Amerikan silah şirketleriyle bazı ciddî sorunlara da sebep olmuştu. Bu şirketlerden Providence Tool Company, parası ödendiği halde birtakım iddialarla 48.617 adet Martini-Heny tüfeği, 41.900 kasatura, 41.900 kasatura kılıfı ve 35.100 süngüyü alıkoyması üzerine bizzat 2. Abdülhamid adına Amerikan mahkemelerinde yıllarca sürecek bir davea açılmıştır.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 284,00 | 284,00 |