Turfanda mı Yoksa Turfa mı (Günümüz Türkçesiyle) - Türk Edebiyatı Klasikleri

Stok Kodu:
9786052956861
Boyut:
13x21
Sayfa Sayısı:
296
Baskı:
5
Basım Tarihi:
2019-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
2.Hamur
%35 indirimli
72,00TL
46,80TL
Taksitli fiyat: 1 x 46,80TL
Tedarikçi Stoğu 30 Adet
9786052956861
589252
Turfanda mı Yoksa Turfa mı (Günümüz Türkçesiyle) - Türk Edebiyatı Klasikleri
Turfanda mı Yoksa Turfa mı (Günümüz Türkçesiyle) - Türk Edebiyatı Klasikleri
46.80

Turfanda mı Yoksa Turfa mı? romanının kahramanı Mansur, tıp eğitimi aldığı Fransa’dan varlığını devlet hizmetine adamaya kararlı bir idealist olarak İstanbul’a gelir. Fakat daha adımını atar atmaz karşılaştığı olaylar, gördüğü manzaralar karşısında şaşkınlığa düşer. Mansur tenkitçi dikkatiyle Osmanlı cemiyet ve devlet hayatını en hurda köşelerine kadar teşhir ederken, Tanzimat’tan beri doğrulmak istedikçe sendeleyen ve nihayetinde yıkılan Osmanlı’nın düşüş nedenleri canlı tablolar halinde gözler önüne serilir. Mizancı Murat okura, zamanın yeni mahsulü Mansur gibilerinin, “İlerde çoğalacak benzerlerinin ilk önceleri, yani turfandaları mıdır yoksa kimsenin beğenmeyeceği cemiyet düşkünleri, yani turfaları mıdır?” sorusunu sordurur.

Mizancı Murat (1854-1917) Gazeteci, siyaset adamı, tarihçi ve yazar Murat Bey, Dağıstan’da doğdu. Rüştiye ve idadi öğrenimini burada tamamladı. Rusya’da tıp eğitimi aldıktan sonra 1873’te İstanbul’a giderek Hariciye Nezareti Matbuat Kalemi’nde çevirmen olarak çalıştı. Mekteb-i Mülkiye’de siyasal tarih ve coğrafya dersleri verdi. Darülmuallimin’de hocalık ve yöneticilik yaptı. İttihat ve Vakit gazetelerinde Türk-Rus savaşı ve dış politika konularındaki yazılarıyla kendini gösteren Murat Bey, 1886’dan itibaren çıkardığı Mizan gazetesiyle Osmanlı basınında önemli bir yer edindi. Yazıları nedeniyle gazete sansüre uğrayarak zaman zaman kapatıldı. İstanbul’da ilk örgütlü muhalefet hareketleri başladığında Jön Türkler kendilerine yakın gördükleri Murat Bey’in hareketin başına geçmesini istediler. Sarayın baskısı karşısında 1895’te Paris’e kaçan Murat Bey önce Kahire, sonra Paris ve Cenevre’de yeniden çıkardığı Mizan ve ayrıca yayımladığı siyasi risaleleriyle Avrupa’da ve Türkiye’de büyük tesir uyandırdı. II. Meşrutiyet’in ilanını takiben Mizan’ı tekrar çıkararak eski partisiyle anlaşma ümidini, Avrupa’dan dönmesini affetmeyen İttihat ve Terakki liderleri boşa çıkarınca, o, tesiri 31 Mart hadiselerine kadar uzanan şiddetli bir muhalefete geçmiştir. Olaydan birkaç gün sonra, irtica ve askeri ihtilal çıkarmak suçuyla tutuklanarak ömür boyu kalebentliğe mahkûm edilip Rodos’a sürülür. Midilli’de tamamladığı sürgünlüğünden 1912’de çıkarılan kısmi af üzerine İstanbul’a dönmüş, Peyam ve Peyam-ı Edebi’de yazmaya devam etmiştir.

Turfanda mı Yoksa Turfa mı? romanının kahramanı Mansur, tıp eğitimi aldığı Fransa’dan varlığını devlet hizmetine adamaya kararlı bir idealist olarak İstanbul’a gelir. Fakat daha adımını atar atmaz karşılaştığı olaylar, gördüğü manzaralar karşısında şaşkınlığa düşer. Mansur tenkitçi dikkatiyle Osmanlı cemiyet ve devlet hayatını en hurda köşelerine kadar teşhir ederken, Tanzimat’tan beri doğrulmak istedikçe sendeleyen ve nihayetinde yıkılan Osmanlı’nın düşüş nedenleri canlı tablolar halinde gözler önüne serilir. Mizancı Murat okura, zamanın yeni mahsulü Mansur gibilerinin, “İlerde çoğalacak benzerlerinin ilk önceleri, yani turfandaları mıdır yoksa kimsenin beğenmeyeceği cemiyet düşkünleri, yani turfaları mıdır?” sorusunu sordurur.

Mizancı Murat (1854-1917) Gazeteci, siyaset adamı, tarihçi ve yazar Murat Bey, Dağıstan’da doğdu. Rüştiye ve idadi öğrenimini burada tamamladı. Rusya’da tıp eğitimi aldıktan sonra 1873’te İstanbul’a giderek Hariciye Nezareti Matbuat Kalemi’nde çevirmen olarak çalıştı. Mekteb-i Mülkiye’de siyasal tarih ve coğrafya dersleri verdi. Darülmuallimin’de hocalık ve yöneticilik yaptı. İttihat ve Vakit gazetelerinde Türk-Rus savaşı ve dış politika konularındaki yazılarıyla kendini gösteren Murat Bey, 1886’dan itibaren çıkardığı Mizan gazetesiyle Osmanlı basınında önemli bir yer edindi. Yazıları nedeniyle gazete sansüre uğrayarak zaman zaman kapatıldı. İstanbul’da ilk örgütlü muhalefet hareketleri başladığında Jön Türkler kendilerine yakın gördükleri Murat Bey’in hareketin başına geçmesini istediler. Sarayın baskısı karşısında 1895’te Paris’e kaçan Murat Bey önce Kahire, sonra Paris ve Cenevre’de yeniden çıkardığı Mizan ve ayrıca yayımladığı siyasi risaleleriyle Avrupa’da ve Türkiye’de büyük tesir uyandırdı. II. Meşrutiyet’in ilanını takiben Mizan’ı tekrar çıkararak eski partisiyle anlaşma ümidini, Avrupa’dan dönmesini affetmeyen İttihat ve Terakki liderleri boşa çıkarınca, o, tesiri 31 Mart hadiselerine kadar uzanan şiddetli bir muhalefete geçmiştir. Olaydan birkaç gün sonra, irtica ve askeri ihtilal çıkarmak suçuyla tutuklanarak ömür boyu kalebentliğe mahkûm edilip Rodos’a sürülür. Midilli’de tamamladığı sürgünlüğünden 1912’de çıkarılan kısmi af üzerine İstanbul’a dönmüş, Peyam ve Peyam-ı Edebi’de yazmaya devam etmiştir.

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 46,80    46,80   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat