Batı'da ortaya çıkan anayasacılık hareketleri, hukukî modernleşmeyle bağlantılı olarak kısa bir süre sonra Osmanlı Devleti'ni etkilemeye başlamıştır. 1839 Tanzimat Fermanı, 1856 Islahat Fermanı ve 1876 Kanun-i Esasisi bu çerçevede Osmanlı merkezinde ilan edilen anayasal metinlerdir. Osmanlı Devleti'nin Tanzimat projesini eyaletlerde uygulama çabası, eyaletlerin kendi iç ve dış dinamiklerinden kaynaklanan hukukî ıslahat süreci anayasacılıkla ilgili görüşlere, tartışmalara ve uygulamalara belli ölçüde merkezin dışındaki Osmanlı coğrafyasını da dahil etmiştir. Tunus, merkez dışında anayasacılık ve kanunlaştırma bakımından en dikkat çekici bölge görünümündedir. Bu eyalette, 1857 yılında, Tanzimat ve Islâhât Fermanlarından yararlanılarak Ahdü'l-Eman adlı haklar bildirgesi niteliğinde bir belge ilan edilmiş, 1861 yılında modern bir anayasa olarak kabul edilen Kanunu'd-Devle yürürlüğe konmuştur. Keza, bu iki belgenin şekillenmesinde emekleri olan ıslahatçı bir grup, Tunus'ta, Yeni Osmanlılar Hareketiyle eş zamanlı olarak hukukla bağlı sınırlı bir yönetim öngören anayasacılıkla ilgili düşünceler ortaya koymuştur. Ahdü'l-Eman, Arap dünyasında kendi alanında bir ilk olma özelliği taşır. Kanûnu'd-Devle, Osmanlı Devleti'nin, başkenti İstanbul'da ilan edilen Kanûn-i Esasi'den on beş yıl önce gelmesiyle bir ilki karşılamakta ve İslam-Osmanlı coğrafyasında ilk modern anayasa olarak kabul edilmektedir. Bu araştırmada, her iki belgenin ortaya çıkışı, muhtevası ve uygulaması, Tunus Milli Arşivi ve Başbakanlık Osmanlı Arşivi'nde yapılan incelemeler sonrası elde edilen orijinal metinleri ve diğer belgeler ışığında Türkçe, Arapça ve İngilizce literatür dikkate alınarak ortaya konmaya çalışılmaktadır.
Batı'da ortaya çıkan anayasacılık hareketleri, hukukî modernleşmeyle bağlantılı olarak kısa bir süre sonra Osmanlı Devleti'ni etkilemeye başlamıştır. 1839 Tanzimat Fermanı, 1856 Islahat Fermanı ve 1876 Kanun-i Esasisi bu çerçevede Osmanlı merkezinde ilan edilen anayasal metinlerdir. Osmanlı Devleti'nin Tanzimat projesini eyaletlerde uygulama çabası, eyaletlerin kendi iç ve dış dinamiklerinden kaynaklanan hukukî ıslahat süreci anayasacılıkla ilgili görüşlere, tartışmalara ve uygulamalara belli ölçüde merkezin dışındaki Osmanlı coğrafyasını da dahil etmiştir. Tunus, merkez dışında anayasacılık ve kanunlaştırma bakımından en dikkat çekici bölge görünümündedir. Bu eyalette, 1857 yılında, Tanzimat ve Islâhât Fermanlarından yararlanılarak Ahdü'l-Eman adlı haklar bildirgesi niteliğinde bir belge ilan edilmiş, 1861 yılında modern bir anayasa olarak kabul edilen Kanunu'd-Devle yürürlüğe konmuştur. Keza, bu iki belgenin şekillenmesinde emekleri olan ıslahatçı bir grup, Tunus'ta, Yeni Osmanlılar Hareketiyle eş zamanlı olarak hukukla bağlı sınırlı bir yönetim öngören anayasacılıkla ilgili düşünceler ortaya koymuştur. Ahdü'l-Eman, Arap dünyasında kendi alanında bir ilk olma özelliği taşır. Kanûnu'd-Devle, Osmanlı Devleti'nin, başkenti İstanbul'da ilan edilen Kanûn-i Esasi'den on beş yıl önce gelmesiyle bir ilki karşılamakta ve İslam-Osmanlı coğrafyasında ilk modern anayasa olarak kabul edilmektedir. Bu araştırmada, her iki belgenin ortaya çıkışı, muhtevası ve uygulaması, Tunus Milli Arşivi ve Başbakanlık Osmanlı Arşivi'nde yapılan incelemeler sonrası elde edilen orijinal metinleri ve diğer belgeler ışığında Türkçe, Arapça ve İngilizce literatür dikkate alınarak ortaya konmaya çalışılmaktadır.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 150,00 | 150,00 |