Bu araştırma Osmanlı tarihine damgasını vuran Ayanlık döneminde Trabzon'da ayanlık mücadelesini Hacısalihoğlu ailesi tarihi üzerinden ele almaktadır. Çalışmada Sarayın perspektifini gösteren arşiv kayıtları ile ayanların bakış açısını yansıtan sözlü tarih bilgileri karşılaştırmalı olarak değerlendirilmiş ve ayanlık tarihi incelemeleri için bir model oluşturmaya çalışılmıştır. Baba, oğul ve torundan oluşan üç kuşağın ayanlık mücadelesi anlatılmaktadır. Bunlardan birincisi Hasan Ağa 1737'de Tonya Ayanlığı için mücadelede adı geçerken 1750'lerde Akçaabat'taki ayanlık mücadelesinde ve 1760 başlarında Yomra'daki ayanlık mücadelesinde adı geçmektedir.
Onun oğlu Ömer Ağa ise Tonya ve Akçaabat ayanı olarak 1770'lerden 1790 başlarına kadar görev yapmıştır. Ömer Ağa'nın oğlu Ali Ağa Osmanlı ayanlık tarihinin en çalkantılı döneminde yaşamış ve ayanlık bölgesini Tonya ve Akçaabat'tan Maçka'ya, Gümüşhane'ye ve Tirebolu'ya kadar genişletmiştir. II. Mahmud'un ayanları ortadan kaldırmaya başladığı dönemde bölgede ortadan kaldırılmak istenen ilk ayan o olmuş, hakkında çıkan idam fermanı nedeniyle şiddetli bir silahlı mücadele içine girmiş, Tuzcuoğlu Memiş Ağa ile birlikte hareket etmiştir. Yeniçeri ocağının kaldırıldığı ve Rus savaşı tehlikesinin belirdiği 1826 yılında gücünden yararlanmak amacıyla affedilmiş ve Rize mütesellimi olmuştur. Tonya ayanı ve Akçaabat mütesellimi olarak 1844'te ölmüştür. Ali Ağa'nın yaptırdığı konaklar, camiler, medreseler ve bunların himayesi için kurduğu vakıflar Tonya ve Akçaabat'ın gelişmesinde önemli bir rol oynamıştır. Bu üç ayan kuşağının çocuklarının günümüze kadar nasıl ulaştığını göstermek amacıyla kitabın son bölümüne bir aile şeceresi çıkarılmıştır. Bu bölümde ayrıca II. Mahmud döneminde ilk sınavlarını veren ayan ailelerinin Tanzimat, meşrutiyet ve cumhuriyet dönemlerine nasıl geçiş yaptıkları da kısaca ele alınmaktadır.
Bu araştırma Osmanlı tarihine damgasını vuran Ayanlık döneminde Trabzon'da ayanlık mücadelesini Hacısalihoğlu ailesi tarihi üzerinden ele almaktadır. Çalışmada Sarayın perspektifini gösteren arşiv kayıtları ile ayanların bakış açısını yansıtan sözlü tarih bilgileri karşılaştırmalı olarak değerlendirilmiş ve ayanlık tarihi incelemeleri için bir model oluşturmaya çalışılmıştır. Baba, oğul ve torundan oluşan üç kuşağın ayanlık mücadelesi anlatılmaktadır. Bunlardan birincisi Hasan Ağa 1737'de Tonya Ayanlığı için mücadelede adı geçerken 1750'lerde Akçaabat'taki ayanlık mücadelesinde ve 1760 başlarında Yomra'daki ayanlık mücadelesinde adı geçmektedir.
Onun oğlu Ömer Ağa ise Tonya ve Akçaabat ayanı olarak 1770'lerden 1790 başlarına kadar görev yapmıştır. Ömer Ağa'nın oğlu Ali Ağa Osmanlı ayanlık tarihinin en çalkantılı döneminde yaşamış ve ayanlık bölgesini Tonya ve Akçaabat'tan Maçka'ya, Gümüşhane'ye ve Tirebolu'ya kadar genişletmiştir. II. Mahmud'un ayanları ortadan kaldırmaya başladığı dönemde bölgede ortadan kaldırılmak istenen ilk ayan o olmuş, hakkında çıkan idam fermanı nedeniyle şiddetli bir silahlı mücadele içine girmiş, Tuzcuoğlu Memiş Ağa ile birlikte hareket etmiştir. Yeniçeri ocağının kaldırıldığı ve Rus savaşı tehlikesinin belirdiği 1826 yılında gücünden yararlanmak amacıyla affedilmiş ve Rize mütesellimi olmuştur. Tonya ayanı ve Akçaabat mütesellimi olarak 1844'te ölmüştür. Ali Ağa'nın yaptırdığı konaklar, camiler, medreseler ve bunların himayesi için kurduğu vakıflar Tonya ve Akçaabat'ın gelişmesinde önemli bir rol oynamıştır. Bu üç ayan kuşağının çocuklarının günümüze kadar nasıl ulaştığını göstermek amacıyla kitabın son bölümüne bir aile şeceresi çıkarılmıştır. Bu bölümde ayrıca II. Mahmud döneminde ilk sınavlarını veren ayan ailelerinin Tanzimat, meşrutiyet ve cumhuriyet dönemlerine nasıl geçiş yaptıkları da kısaca ele alınmaktadır.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 238,00 | 238,00 |