Tereza, hayatına Trakya'dan koparılmış bir kır çiçeği gibi başlamış, 1916'da Atina'da evlenmiş, 1917'de Korsika'ya sürgün edilmiş ve 1918'de Milano'da kocasını terk etmiş ve kocasından kaçtığı gece, hastanede yaralı yatan Amerikalı gazeteci Ernest Hemingway'le unutulmaz bir aşk gecesi yaşamış olan efsanevi bir kadındır.
Hayatındaki bu ilk cesaretinden sonra da cüretine yaraşır bir hayat çizgisi sürdürmüş, Picasso'ya modellik etmiş, Ion Dhragumis'i ve Cocteau'yu tanımış, D'Annunzio'nun âşığı olmuş, Venizelos'a kafa tutmuş, Benito Mussolini'yi herkesin ortasında rezil etmiş ve elbette Mustafa Kemal'le de karşılaşmıştır. Nitekim hayatı hakkında daha konuşkan olsa, yaşamöyküsüne kendisi şu cümleyi eklemekten geri durmazdı: "Zamanımın en önemli erkeklerini tanıdım. Aralarından bazılarıyla da yattım."
Tereza Dhamalas, alınyazısı onu yenilgiyle biten bir savaşın sonunda tekrar Trakya'ya sürüklediği ve doğup büyüdüğü bu topraklarla olan bağını hiçbir macerayla kıyaslanmayacak denli güçlü bir kök duygusuyla tamamlamak istediğinde de, onu azizlik mertebesinin eşiğine kadar getirecek olan Avrupa'daki günahlarından konuşmak istemediği için, Tanrı'ya kendi yaşamını şöyle özetlerdi herhalde: "Tanrı bir gün, aşağıda, dünyada ne yaptın, diye soracak olursa, 'Cesaret ettim,' diye yanıt verirdim."
Söylendiğine göre, Hemingway bir gün İstanbul'da Pera Palas'ta geçirdikleri bir aşk gecesinde Tereza'ya, "Biz Bizans'ın son âşıklarıyız!" demiş. Fredi Yermanos'un Tereza adını taşıyan ve gerçek bir hayat öyküsünden aktarılmış olan bu roman, çağdaş Yunan edebiyatının nefis örneklerinden biridir.
Tereza, hayatına Trakya'dan koparılmış bir kır çiçeği gibi başlamış, 1916'da Atina'da evlenmiş, 1917'de Korsika'ya sürgün edilmiş ve 1918'de Milano'da kocasını terk etmiş ve kocasından kaçtığı gece, hastanede yaralı yatan Amerikalı gazeteci Ernest Hemingway'le unutulmaz bir aşk gecesi yaşamış olan efsanevi bir kadındır.
Hayatındaki bu ilk cesaretinden sonra da cüretine yaraşır bir hayat çizgisi sürdürmüş, Picasso'ya modellik etmiş, Ion Dhragumis'i ve Cocteau'yu tanımış, D'Annunzio'nun âşığı olmuş, Venizelos'a kafa tutmuş, Benito Mussolini'yi herkesin ortasında rezil etmiş ve elbette Mustafa Kemal'le de karşılaşmıştır. Nitekim hayatı hakkında daha konuşkan olsa, yaşamöyküsüne kendisi şu cümleyi eklemekten geri durmazdı: "Zamanımın en önemli erkeklerini tanıdım. Aralarından bazılarıyla da yattım."
Tereza Dhamalas, alınyazısı onu yenilgiyle biten bir savaşın sonunda tekrar Trakya'ya sürüklediği ve doğup büyüdüğü bu topraklarla olan bağını hiçbir macerayla kıyaslanmayacak denli güçlü bir kök duygusuyla tamamlamak istediğinde de, onu azizlik mertebesinin eşiğine kadar getirecek olan Avrupa'daki günahlarından konuşmak istemediği için, Tanrı'ya kendi yaşamını şöyle özetlerdi herhalde: "Tanrı bir gün, aşağıda, dünyada ne yaptın, diye soracak olursa, 'Cesaret ettim,' diye yanıt verirdim."
Söylendiğine göre, Hemingway bir gün İstanbul'da Pera Palas'ta geçirdikleri bir aşk gecesinde Tereza'ya, "Biz Bizans'ın son âşıklarıyız!" demiş. Fredi Yermanos'un Tereza adını taşıyan ve gerçek bir hayat öyküsünden aktarılmış olan bu roman, çağdaş Yunan edebiyatının nefis örneklerinden biridir.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 7,30 | 7,30 |