Aylık edebiyat, sanat, fikriyat dergisi Temmuz’un Şubat sayısı farklı türden birçok eseri barındıran zengin bir içerikle okuyucusuyla buluşuyor. Etkili bir görselin kapağa taşındığı 19. Sayının kapağında yer alan “güzelliği putlar deviren çocuklarız” sözü, kapağın taşıdığı mahiyetin altını kalınca çizmeye yetiyor. Arka kapak ise Şehit Malcolm X’e ve şu sözlerine ayrılmış: “Zulüm, kısmak istediği sesi nâra yapar. Ve bazı ölüler, yaşayanlardan daha yüksek sesle konuşur.”
“Varlığın İçli Şarkısına Kulak Vermek” başlığını taşıyan bu ayki giriş yazısı yine çarpıcı. Giriş yazısında varoluşu anlamlı kılmak için sığınılacak içli seslerle konuşulmuş, hayatı anlamla buluşturan o sahih istikametin izi sürülmüş adeta. Bir yönüyle Temmuz’un anlam bulduğu köklere inilmiş.
Çizginin üstadı Hasan Aycın’ın güzel bir eseri ile sayfalarını açan Temmuz’un Şubat sayısını şiirleriyle güzelleştiren şairler: Nurettin Durman, Nilüfer Zontul Aktaş, Mustafa Yılmaz, Âdem Yazıcı, Mehmet Gemci, Yunus Emre Altuntaş, Kevser Evsen, Zeki Altın, Arif Mete, Erol Yılmaz,İbrahim Halil Sönmezgül.
Her sayıda olduğu gibi bu ay da birbirinden güzel öykülerle okuyucuyu yaşamı temaşa etmeye davet eden öykücüler ise: Eminenur İskender,Şener İşleyen, Kenan Yusuf, Ayşe Sena Er, Egemen Doğan, Zeynep Kahraman Füzün.
Murat Koç, roman değerlendirmelerine bu sayıda “27 Mayıs Romanları” başlıklı yazısıyla devam ediyor. “Minareden Saat Kulesine Zamanın Seküler İnşası” isimli yazısında Mustafa Yılmaz, zamanın/vaktin kavramsal çerçevesini belirlerken seküler inşanın zaman üzerindeki sembolik ve aktüel etkilerinin de portresini çiziyor. Mahmut Celal Özmen, “İnsan ve Sanat” adını taşıyan yazısında insanın yeteneğiyle sanat için ne ifade ettiğini, sanatı biçimlendiren yeteneğin fıtrat ve insan doğasıyla ilişkisini birçok yönden ele alıyor. Ragıp el-İsfahani’nin “Tabak, İçini Dolduran Şeyle Değerlenir” sözünü denemesinin başlığına taşıyan Sinan Ön, yabancılaşma ve lümpenleşme olgularını, birey ve toplum planında Batı merkezli bir eleştiriye tabi tutuyor.
Mustafa Bostan bu sayıda “Maraş'ın Kurtuluşu Işığında Rasim Özdenören'in 'O Zaman' Hikayesi” adlı yazısında, Rasim Özdenören’in Fransız işgaline karşı Maraş halkının gösterdiği direnişi anlattığı “O Zaman” isimli hikayesini sayfalara taşıyor. “Külü Olmayan Acı” başlığını taşıyan denemesinde, acıyla harmanlanmış, okuyucuyu acılarına tanık kılan sahici değinilerde bulunuyor Mehmet Mortaş.
Temmuz’un 19. sayısında kitap değerlendirmeleri de önemli yer tutuyor. Hüseyin Cömert, Fatma Barbarosoğlu’nun öykü kitabı “Mutluluk Onay Belgesi”ni okuyucuyla buluştururken; Mehmet Solak, Duran Boz’un editörlüğünde çıkan “Okuma Hikâyeleri” ve “Yazma Hikâyeleri” isimli iki önemli kitabı tahlil ediyor bu sayıda. Sadık Koç, Emin Gürdamur’un “Atları Uçuruma Sürmek” isimli ilk öykü kitabını “Etkileyici, Gerçekçi, Çarpıcı: Atları Uçuruma Sürmek” başlıklı yazısında ayrıntılarıyla ele alıyor. Mehmet Âkif Öztürk ise Alman Edebiyatı’nın son dönemdeki önemli yazarlarından Tilman Rammstedt’in dilimize çevrilen tek kitabı olan “Çin İmparatoru” isimli novellayı “Çin’e Gidemeyen Çin İmparatoru” adlı yazıyla okuyucunun dikkatine sunuyor. Yavuz Balı, “Sol Edebiyatın Yitik Muhteviyatı Ve Orhan Pamuk’un Bigâneliği ‘Kafamda Bir Tuhaflık’ Örneği” başlıklı yazısında son yıllarda sol edebiyatın muhteviyatta yaşadığı yetersizlikleri ve yozlaşmayı Orhan Pamuk’un mezkur romanı üzerinden değerlendiriyor.
Temmuz’un Şubat sayısında, son aylarda birçok yönden tartışılan ve uzun süre gündemde kalan Semih Kaplanoğlu’nun “Buğday” isimli filmini Erkam Kuşçu “Hakikat Arayışında Sinema: Buğday” başlığını attığı yazıda teknik, estetik ve anlatım yönlerinden geniş biçimde ele alıyor. Kemal Kurak, 2018’e saatler kala sokağın yaşadığı keşmekeşi, anı dondurduğu bir fotoğraf eşliğinde yorumluyor, anlamaya çalışıyor. Derginin son sayfasını ise Necmettin Asma’nın düşündüren etkileyici bir çizgisi süslüyor.
Stokta yok
