İngiltere'de tarımsal kapitalizmin oluşumunu yönetsel ve hukuksal pencereden inceleyen bu çalışma, ülke tarihinde müşterekler ile hukuk arasındaki ilişkiye tarihsel sosyoloji perspektifinden ışık tutmayı hedeflemektedir. İktisadi düzenin gelişimindeki ilkel birikim tartışmalarında temel bir öge olan çitleme olgusunu merkeze alan araştırmada arazilerin etrafını çitle çevirme pratiklerinin feodal sistemin çözülüşünden itibaren farklı tarihsel formlarla incelenmesi amaçlanmıştır. Tarımsal kapitalizme geçişe kadar örf ve adet hukuku yoluyla sürdürülen arazi kullanma pratikleri karşısında devlet hukukunun öne çıkarılması ise toplumsal sınıflar arasında "olan hukuk" ve "olması gereken hukuk" ayrımını bir problem olarak beraberinde getirmiştir. Sermayenin doğa varlıklarına yoğunlaşmasıyla bu durum, müşterek alanlardan yüzyıllardır faydalanan köylü ailelerin bu alanlara erişiminin modern hukuk düşüncesinde yasadışı olarak kodlanmasına yol açmıştır. Bu bağlamda arazi kullanım çatışmaları ve bu çatışmalara sebep olan bölgelerde topluluğun ortak yararlandığı doğal kaynaklar veya meralardaki kullanım mücadeleleri, tarımsal adalet tartışmalarıyla bağlantılı olarak kimi zaman mahkeme kayıtlarıyla, kimi zaman yasal düzenlemelerle görünür hale gelmiştir. İngiliz toplum tarihinde parlamento, XVIII. yüzyıldan itibaren bu sürece dahil olmuş ve çıkardığı yasalar yoluyla kontluk topraklarının o bölge sakinleri tarafından paylaşılmasına karar vermiştir. Bu paylaşımlar ise komisyonlar eliyle ve bölgenin en güçlü toprak sahiplerinin hakimiyetinde gerçekleştirilmiştir.
İngiltere'de tarımsal kapitalizmin oluşumunu yönetsel ve hukuksal pencereden inceleyen bu çalışma, ülke tarihinde müşterekler ile hukuk arasındaki ilişkiye tarihsel sosyoloji perspektifinden ışık tutmayı hedeflemektedir. İktisadi düzenin gelişimindeki ilkel birikim tartışmalarında temel bir öge olan çitleme olgusunu merkeze alan araştırmada arazilerin etrafını çitle çevirme pratiklerinin feodal sistemin çözülüşünden itibaren farklı tarihsel formlarla incelenmesi amaçlanmıştır. Tarımsal kapitalizme geçişe kadar örf ve adet hukuku yoluyla sürdürülen arazi kullanma pratikleri karşısında devlet hukukunun öne çıkarılması ise toplumsal sınıflar arasında "olan hukuk" ve "olması gereken hukuk" ayrımını bir problem olarak beraberinde getirmiştir. Sermayenin doğa varlıklarına yoğunlaşmasıyla bu durum, müşterek alanlardan yüzyıllardır faydalanan köylü ailelerin bu alanlara erişiminin modern hukuk düşüncesinde yasadışı olarak kodlanmasına yol açmıştır. Bu bağlamda arazi kullanım çatışmaları ve bu çatışmalara sebep olan bölgelerde topluluğun ortak yararlandığı doğal kaynaklar veya meralardaki kullanım mücadeleleri, tarımsal adalet tartışmalarıyla bağlantılı olarak kimi zaman mahkeme kayıtlarıyla, kimi zaman yasal düzenlemelerle görünür hale gelmiştir. İngiliz toplum tarihinde parlamento, XVIII. yüzyıldan itibaren bu sürece dahil olmuş ve çıkardığı yasalar yoluyla kontluk topraklarının o bölge sakinleri tarafından paylaşılmasına karar vermiştir. Bu paylaşımlar ise komisyonlar eliyle ve bölgenin en güçlü toprak sahiplerinin hakimiyetinde gerçekleştirilmiştir.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 252,00 | 252,00 |