İlhan Tekeli bu kitabında Türkiye'de oldukça az yapılan bir şeyi yapıyor: Tarih yazmanın, tarih yapmanın ne olduğu üzerine düşünüyor. Tarihyazımının tarihine eğilirken, tarih yazımındaki son gelişmeleri ihmal etmiyor. Bu gelişmelerin sunduğu perspektiflerle tarihçiliğin yönelimlerinin neler olabileceğini inceliyor. Tarihin yüklendiği işlevlerden yüklenmemesi gereken işlevlere, nasıl yazılabileceğinden nasıl yazılmaması gerektiğine, konularının neler olabileceğinden nasıl yöntemlerle yazılabileceğine uzanan bir dizi önermeyle bizi, Tarih dediğimiz bilim dalının geleceğine bakmaya zorluyor. Bu kitapta bir araya gelen yazılar, bir yandan Tekeli'nin tarihyazımı üzerindeki düşüncelerinin nasıl evrildiğini gösterirken, bir yandan da, Türkiye dediğimiz coğrafyada tarihin serüvenine değiniyor. Ardında birçok soru bırakıyor: Tarihyazımının sosyal bilimler içindeki yeri nedir? İnsanlık niye tarih yazmaktadır? Tarihin yararları ve zararları...
"Bu bir barışçı tarihyazımı arayışıdır. Denilebilir ki bu da resmi tarih gibi yanlı bir tarihyazımıdır. Çünkü barıştan yanadır. Aslında bu soruyu sormaya bazı tarihçilerin hakları vardır. Bazılarının hakları yoktur. Pozitivist bir tarihyazımının olanaklı olduğuna inananlar ve kendileri böyle bir tarih yazmaya çalışanlar bu soruyu sormakta haklıdırlar. Ama böyle bir tarihyazımını olanaksız görenlerin, hele resmi tarih yazanların bu soruyu sormaya hakları yoktur. Onların kendi tarihyazımlarını barışçı tarihyazımına karşı savunabilmeleri için önce barışçı olmayı yadsımaları gerekecektir. Bu yadsıma içten içe gizli olarak yapılsa bile açık olarak yapılamayacaktır. Eğer açık olarak yapılabiliyorsa orada barışçı olmaya gereksinme daha da vardır. Barışçı tarihyazımına büyük görevler düşmektedi."
İlhan Tekeli bu kitabında Türkiye'de oldukça az yapılan bir şeyi yapıyor: Tarih yazmanın, tarih yapmanın ne olduğu üzerine düşünüyor. Tarihyazımının tarihine eğilirken, tarih yazımındaki son gelişmeleri ihmal etmiyor. Bu gelişmelerin sunduğu perspektiflerle tarihçiliğin yönelimlerinin neler olabileceğini inceliyor. Tarihin yüklendiği işlevlerden yüklenmemesi gereken işlevlere, nasıl yazılabileceğinden nasıl yazılmaması gerektiğine, konularının neler olabileceğinden nasıl yöntemlerle yazılabileceğine uzanan bir dizi önermeyle bizi, Tarih dediğimiz bilim dalının geleceğine bakmaya zorluyor. Bu kitapta bir araya gelen yazılar, bir yandan Tekeli'nin tarihyazımı üzerindeki düşüncelerinin nasıl evrildiğini gösterirken, bir yandan da, Türkiye dediğimiz coğrafyada tarihin serüvenine değiniyor. Ardında birçok soru bırakıyor: Tarihyazımının sosyal bilimler içindeki yeri nedir? İnsanlık niye tarih yazmaktadır? Tarihin yararları ve zararları...
"Bu bir barışçı tarihyazımı arayışıdır. Denilebilir ki bu da resmi tarih gibi yanlı bir tarihyazımıdır. Çünkü barıştan yanadır. Aslında bu soruyu sormaya bazı tarihçilerin hakları vardır. Bazılarının hakları yoktur. Pozitivist bir tarihyazımının olanaklı olduğuna inananlar ve kendileri böyle bir tarih yazmaya çalışanlar bu soruyu sormakta haklıdırlar. Ama böyle bir tarihyazımını olanaksız görenlerin, hele resmi tarih yazanların bu soruyu sormaya hakları yoktur. Onların kendi tarihyazımlarını barışçı tarihyazımına karşı savunabilmeleri için önce barışçı olmayı yadsımaları gerekecektir. Bu yadsıma içten içe gizli olarak yapılsa bile açık olarak yapılamayacaktır. Eğer açık olarak yapılabiliyorsa orada barışçı olmaya gereksinme daha da vardır. Barışçı tarihyazımına büyük görevler düşmektedi."
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 7,04 | 7,04 |