Elinizdeki kitap, Perry Anderson'un 1982-1992 yılları arasında yazdığı makalelerden oluşuyor. Kitapta yazarın, farklı alanlarda çalışmış, bakış açıları ve ilgileri bakımından büyük farklılık gösteren düşünürler üzerine eleştirileri yer alıyor. Bu düşünürlerin bir kitapta biraraya gelmesinin nedeni, yapıtlarının, tarih ile siyasetin kesiştiği noktada buluşması. "Modernizm" ile "modernleşme"nin diyalektiğini araştıran Marshall Berman; devrimin tarihçisi Isaac Deutscher ile antikite tarihçisi Geoffrey de Ste. Croix; liberalizmin filozofları Norberto Bobbio ile Isaiah Berlin; bilim, büyülenme, anlam krizi gibi izlekler açısından ortaklıkları değerlendirilen Max Weber ile Ernest Gellner; ulusal kimlik meselesi bağlamında Fernand Braudel; kültürel sürekliliklerin izini süren, Carlo Ginzburg, kitabın bölümlerine isimlerini veren yazarlar arasında yer alıyor. Postmodern söylemde yerleşik bir izlek olan "tarihin sonu" fikrinin kökenlerini araştıran son bölüm, Kojeve ile Fukuyama'nın bu alandaki katkılarını değerlendirdikten sonra, siyasi ufkun bütünüyle kapandığı inancına dayanan tarih-sonrası tablosunda sosyalizmin yerini irdeliyor. Siyasi yaklaşımına hiç yakınlık duymadığı bir yazarın entelektüel gücünü de, siyasi açıdan yakın olduğu bir figürün eksikliklerini de aynı mesafeyle ortaya koyan Anderson, entelektüel hayatının büyük kısmını vakfettiği bir alanda, derin hayranlıkların ve titiz sorgulamaların damgasını vurduğu değerlendirmeler sunuyor.
Elinizdeki kitap, Perry Anderson'un 1982-1992 yılları arasında yazdığı makalelerden oluşuyor. Kitapta yazarın, farklı alanlarda çalışmış, bakış açıları ve ilgileri bakımından büyük farklılık gösteren düşünürler üzerine eleştirileri yer alıyor. Bu düşünürlerin bir kitapta biraraya gelmesinin nedeni, yapıtlarının, tarih ile siyasetin kesiştiği noktada buluşması. "Modernizm" ile "modernleşme"nin diyalektiğini araştıran Marshall Berman; devrimin tarihçisi Isaac Deutscher ile antikite tarihçisi Geoffrey de Ste. Croix; liberalizmin filozofları Norberto Bobbio ile Isaiah Berlin; bilim, büyülenme, anlam krizi gibi izlekler açısından ortaklıkları değerlendirilen Max Weber ile Ernest Gellner; ulusal kimlik meselesi bağlamında Fernand Braudel; kültürel sürekliliklerin izini süren, Carlo Ginzburg, kitabın bölümlerine isimlerini veren yazarlar arasında yer alıyor. Postmodern söylemde yerleşik bir izlek olan "tarihin sonu" fikrinin kökenlerini araştıran son bölüm, Kojeve ile Fukuyama'nın bu alandaki katkılarını değerlendirdikten sonra, siyasi ufkun bütünüyle kapandığı inancına dayanan tarih-sonrası tablosunda sosyalizmin yerini irdeliyor. Siyasi yaklaşımına hiç yakınlık duymadığı bir yazarın entelektüel gücünü de, siyasi açıdan yakın olduğu bir figürün eksikliklerini de aynı mesafeyle ortaya koyan Anderson, entelektüel hayatının büyük kısmını vakfettiği bir alanda, derin hayranlıkların ve titiz sorgulamaların damgasını vurduğu değerlendirmeler sunuyor.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 22,31 | 22,31 |