Sizin en hayırlınız, Kur’an öğrenen ve de öğreteninizdir.
Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’in bizlere bildirdiğine göre, Kur’an-ı Kerim’in okunuş biçimine Kıraat ve Tilavet adı verilir. Bunun da nasıl yapılacağı yine Kura’n-ı Kerîm’de beyan edilmiştir. Kur’an-ı Kerim’de kelime olarak Kur’an adı, 70 kadar yerde geçmektedir.
Kur’an-ı Kerim, Hz. Peygamber’e Kıraat olarak indirilmiştir. Diğer peygamberlere indirilmiş olan ilahi mesajlardan en çarpıcı ayrıcalığı da bu özelliğidir. Bu nedenle Kur’an-ı Kerim’in, yazımı kadar, kıraati de önemlidir. Hatta vahyin inzalinde Kıraat, kitabetten öncedir. Bilindiği üzere Hz. Peygamber (s.a.v.), vahiy yoluyla aldığı ilahi mesajları -önce- ashabına belletmiştir. Ardından da vahiy katiplerine yazdırtmıştır. Kur’an-ı Kerim’in, hiç bir tahrife uğramadan günümüze kadar aynen intikalini bu peygamberi sistem ve uygulama sağlamıştır.
Kur’an-ı Kerim’in tamamını hafızasına alan kişiye, Hafız adı verilirken Kur’an-ı Kerim’i, değişik Arap Dili Lehçelerine, şive ve ağızlarına göre okuyan kişiye de Kari veya bu kelimenin çoğulu olarak kullanılan Kurra adı verilmiştir.
Sizin en hayırlınız, Kur’an öğrenen ve de öğreteninizdir.
Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’in bizlere bildirdiğine göre, Kur’an-ı Kerim’in okunuş biçimine Kıraat ve Tilavet adı verilir. Bunun da nasıl yapılacağı yine Kura’n-ı Kerîm’de beyan edilmiştir. Kur’an-ı Kerim’de kelime olarak Kur’an adı, 70 kadar yerde geçmektedir.
Kur’an-ı Kerim, Hz. Peygamber’e Kıraat olarak indirilmiştir. Diğer peygamberlere indirilmiş olan ilahi mesajlardan en çarpıcı ayrıcalığı da bu özelliğidir. Bu nedenle Kur’an-ı Kerim’in, yazımı kadar, kıraati de önemlidir. Hatta vahyin inzalinde Kıraat, kitabetten öncedir. Bilindiği üzere Hz. Peygamber (s.a.v.), vahiy yoluyla aldığı ilahi mesajları -önce- ashabına belletmiştir. Ardından da vahiy katiplerine yazdırtmıştır. Kur’an-ı Kerim’in, hiç bir tahrife uğramadan günümüze kadar aynen intikalini bu peygamberi sistem ve uygulama sağlamıştır.
Kur’an-ı Kerim’in tamamını hafızasına alan kişiye, Hafız adı verilirken Kur’an-ı Kerim’i, değişik Arap Dili Lehçelerine, şive ve ağızlarına göre okuyan kişiye de Kari veya bu kelimenin çoğulu olarak kullanılan Kurra adı verilmiştir.