Talih Tesadüf ve İrade Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Romancılığı Üzerine Düşünceler

Stok Kodu:
9789750527364
Boyut:
13x20
Sayfa Sayısı:
142
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2023-10
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%27 indirimli
155,00TL
113,15TL
9789750527364
401771
Talih Tesadüf ve İrade
Talih Tesadüf ve İrade Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Romancılığı Üzerine Düşünceler
113.15

Türk edebiyatının aşılmaz doruklarından Ahmet Hamdi Tanpınar’ın romancılığı üzerine denemelerden oluşan bu kitapta Seval Şahin, mektup, hatıra, tiyatro, orta oyunu gibi türlerin Tanpınar’ın metinlerinde kurgu, olay örgüsü ve yapı arasındaki ilişkiyi nasıl dinamikleştirdiğini ortaya koyuyor. Tanpınar hakkında yapılmış güncel çalışmaları da göz önünde bulundurarak kapsamlı bir kuramsal çerçeve çizen Şahin; Mahur Beste, Sahnenin Dışındakiler, Huzur ve Saatleri Ayarlama Enstitüsü özelinde Tanpınar poetikasına yeni bir açılım getirmeyi deniyor.

“Tanpınar, Suad ile belki bir trajedi ortaya koyamamıştır ama asıl trajedi de bu değil midir? Kendisini evrenin merkezine koyan insan, tek başınadır, kendinden başkalarıyla bütünleşememekte, kendisini çoğullaştıramamaktadır. Son sahnede her tarafı aydınlatan bir güneş gibi gökyüzüne gerilen Mümtaz değil Suad’dır. Bu, belirli anlamlarda insanın tanrılaşması değil midir? İşte, tersine çevrilmiş teolojinin bir başka karşılığı da buradadır.”

Türk edebiyatının aşılmaz doruklarından Ahmet Hamdi Tanpınar’ın romancılığı üzerine denemelerden oluşan bu kitapta Seval Şahin, mektup, hatıra, tiyatro, orta oyunu gibi türlerin Tanpınar’ın metinlerinde kurgu, olay örgüsü ve yapı arasındaki ilişkiyi nasıl dinamikleştirdiğini ortaya koyuyor. Tanpınar hakkında yapılmış güncel çalışmaları da göz önünde bulundurarak kapsamlı bir kuramsal çerçeve çizen Şahin; Mahur Beste, Sahnenin Dışındakiler, Huzur ve Saatleri Ayarlama Enstitüsü özelinde Tanpınar poetikasına yeni bir açılım getirmeyi deniyor.

“Tanpınar, Suad ile belki bir trajedi ortaya koyamamıştır ama asıl trajedi de bu değil midir? Kendisini evrenin merkezine koyan insan, tek başınadır, kendinden başkalarıyla bütünleşememekte, kendisini çoğullaştıramamaktadır. Son sahnede her tarafı aydınlatan bir güneş gibi gökyüzüne gerilen Mümtaz değil Suad’dır. Bu, belirli anlamlarda insanın tanrılaşması değil midir? İşte, tersine çevrilmiş teolojinin bir başka karşılığı da buradadır.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat