Cumartesi günü 1904 senesi Ağustos’un yirmi birinci günü. İstanbul’da yayınlanan sabah gazeteleri dahili haberler sırasında bir cinayet işlendiğini bildiriyorlardı. Haber yönünden en fazla kaydı bulunan Şafak Gazetesi Boğaziçi’nin bazı köylerinde büyük bir heyecana sebep olan bu kanlı vaka hakkında hepsinden fazla tafsilatlı malumat veriyordu.
Şafak gazetesi bu vakayı şöyle naklediyordu:
Dünkü gün Kandilli’de öğleden sonra garip bir cinayet meydana gelmiştir. Kandilli ile Vaniköy arasında bulunup, boş olduğu zannedilen bir evden geceleyin şüpheyi davet eden müthiş sedalar duyulmasıyla beraber, ertesi günü komşular ve özellikle bitişiğinde bulunan evin bahçıvanı polis komiserine müracaat etmişlerdir.
Bahçıvan evvelki akşam beş kişinin adı geçen bu haneye girdiğini, gecede iki kişinin dışarı çıkıp savuştuğunu görmüştü. Komiser bu hanenin sahibi bulunan köylü Hasan Ali Efendi’yi bularak onun refakatiyle gelmiş ve hanenin kapısını açıp, içeriye girmiş ve o sırada dehşetli bir manzara karşısında bulunmuşlardır. Hanenin aşağı katında denize nazır geniş bir oda içinde üç insan cesedi kanlar içerisinde yan yana serili duruyorlardı.
Bu dehşet verici kanlı olay ve bu olayı takip eden ve zamanın padişahı Sultan Abdulhamid ve sultana yakın çevrelerinde bizzat dahil oldukları esrarlı, kanlı cinayet olaylarının içyüzünü öğrenmek için kitabı elinizden bırakamayacaksınız.
Cumartesi günü 1904 senesi Ağustos’un yirmi birinci günü. İstanbul’da yayınlanan sabah gazeteleri dahili haberler sırasında bir cinayet işlendiğini bildiriyorlardı. Haber yönünden en fazla kaydı bulunan Şafak Gazetesi Boğaziçi’nin bazı köylerinde büyük bir heyecana sebep olan bu kanlı vaka hakkında hepsinden fazla tafsilatlı malumat veriyordu.
Şafak gazetesi bu vakayı şöyle naklediyordu:
Dünkü gün Kandilli’de öğleden sonra garip bir cinayet meydana gelmiştir. Kandilli ile Vaniköy arasında bulunup, boş olduğu zannedilen bir evden geceleyin şüpheyi davet eden müthiş sedalar duyulmasıyla beraber, ertesi günü komşular ve özellikle bitişiğinde bulunan evin bahçıvanı polis komiserine müracaat etmişlerdir.
Bahçıvan evvelki akşam beş kişinin adı geçen bu haneye girdiğini, gecede iki kişinin dışarı çıkıp savuştuğunu görmüştü. Komiser bu hanenin sahibi bulunan köylü Hasan Ali Efendi’yi bularak onun refakatiyle gelmiş ve hanenin kapısını açıp, içeriye girmiş ve o sırada dehşetli bir manzara karşısında bulunmuşlardır. Hanenin aşağı katında denize nazır geniş bir oda içinde üç insan cesedi kanlar içerisinde yan yana serili duruyorlardı.
Bu dehşet verici kanlı olay ve bu olayı takip eden ve zamanın padişahı Sultan Abdulhamid ve sultana yakın çevrelerinde bizzat dahil oldukları esrarlı, kanlı cinayet olaylarının içyüzünü öğrenmek için kitabı elinizden bırakamayacaksınız.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 227,80 | 227,80 |