Georg Elser, fanatik veya deliden başka her şeydi. O, normal bir hayat süren, geride duran bir bireyciydi. Siyaset, günlük hayatının sınırlarının dışına çıktığında veya ideolojik palavralara dönüştüğünde onu hiç ilgilendirmiyordu. Hiçbir zaman siyaseti soyut bir düzeyde anlamamıştı. Fakat Almanya’daki şartların, ’sadece mevcut önderlerin değişmesiyle mümkün olabileceği’ni hissediyor ve bununla Hitler, Göring ve Goebbels’i kastediyordu. İşte bu ’en tepedekiler’in bertaraf edilmesiyle, daha ılımlı politikacıların çıkacağını ve bu kişilerin başka ülkeleri işgal etmeyip bilakis, işçi sınıfının durumunu düzelteceklerini ümit ediyordu. ’En tepedeki’ önderliği hedef alan bir suikastın eyleminin amacı buydu.
Kendisini sanat marangozu olarak adlandıran ve sadece kaliteli iş çıkaran, titiz, hassas bir zanaatkâr, 1930’ların ortasından itibaren kaliteyi düşüren seri imalatın nasıl ölçek oluşturduğuna şahit olmak zorundaydı. Sadece siyasal dünyası değil, emek tanımı da Nasyonal Sosyalizm sayesinde yerle bir olmuştu.
Halkın içinden çıkan suikastçıların başına ne geldiyse Elser’in başına da o geldi. Direnişi tamamen tek taraflı gösteren bir fotoğrafın ortasında hâlâ 20 Temmuz’un adamları durduğu müddetçe, küçük insanların, isimsiz kişilerin direnişi unutulacaktır. 20 Temmuz’un büyüklerinin yanında eğitimsiz, basit bir marangoz kalfası bir adam hiç olur mu?
Londralı edebiyat tarihçisi Joseph Peter Stern, 1978’de yayınlanan Hitler-Führer ve Halkı adlı kitabında, Georg Elser’i Hitler’in ’gerçek zıttı’ ve ’ideolojisiz bir adam’ olarak adlandırıyordu. Alman Direnişinin Galerisi’nde bu da ancak son yıllarda onu en arka sıralarda bulmak mümkündür. Fakat okul kitaplarımızda Georg Elser’in adını nafile yere ararsınız.
Georg Elser, fanatik veya deliden başka her şeydi. O, normal bir hayat süren, geride duran bir bireyciydi. Siyaset, günlük hayatının sınırlarının dışına çıktığında veya ideolojik palavralara dönüştüğünde onu hiç ilgilendirmiyordu. Hiçbir zaman siyaseti soyut bir düzeyde anlamamıştı. Fakat Almanya’daki şartların, ’sadece mevcut önderlerin değişmesiyle mümkün olabileceği’ni hissediyor ve bununla Hitler, Göring ve Goebbels’i kastediyordu. İşte bu ’en tepedekiler’in bertaraf edilmesiyle, daha ılımlı politikacıların çıkacağını ve bu kişilerin başka ülkeleri işgal etmeyip bilakis, işçi sınıfının durumunu düzelteceklerini ümit ediyordu. ’En tepedeki’ önderliği hedef alan bir suikastın eyleminin amacı buydu.
Kendisini sanat marangozu olarak adlandıran ve sadece kaliteli iş çıkaran, titiz, hassas bir zanaatkâr, 1930’ların ortasından itibaren kaliteyi düşüren seri imalatın nasıl ölçek oluşturduğuna şahit olmak zorundaydı. Sadece siyasal dünyası değil, emek tanımı da Nasyonal Sosyalizm sayesinde yerle bir olmuştu.
Halkın içinden çıkan suikastçıların başına ne geldiyse Elser’in başına da o geldi. Direnişi tamamen tek taraflı gösteren bir fotoğrafın ortasında hâlâ 20 Temmuz’un adamları durduğu müddetçe, küçük insanların, isimsiz kişilerin direnişi unutulacaktır. 20 Temmuz’un büyüklerinin yanında eğitimsiz, basit bir marangoz kalfası bir adam hiç olur mu?
Londralı edebiyat tarihçisi Joseph Peter Stern, 1978’de yayınlanan Hitler-Führer ve Halkı adlı kitabında, Georg Elser’i Hitler’in ’gerçek zıttı’ ve ’ideolojisiz bir adam’ olarak adlandırıyordu. Alman Direnişinin Galerisi’nde bu da ancak son yıllarda onu en arka sıralarda bulmak mümkündür. Fakat okul kitaplarımızda Georg Elser’in adını nafile yere ararsınız.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 2,03 | 2,03 |