Hayat dini olan İslam dini, insan hayatını hem bireysel hem de toplumsal yönüyle kuşatıcı ve huzur kaynağı olma özelliğini kıyamete kadar sürdürecektir. İslâm, kolektif ve toplum olarak bir arada yaşanılan bir dindir. Dinimizin ikinci kaynağı konumunda olan Hadisler, insanın Allah ile olan ilişkilerinin mükemmel olması hususunda bilgi, yönlendirme ve talimat verme gibi özelliğe sahip olması yanında, insanın insanla/toplumla veya diğer varlıklarla olan ilişkilerinin mükemmel olması konusunda da aynı fonksiyonu icra etmektedir. Örneğin, toplum hayatında kardeşlik, isar, yardımlaşma, insan hakları, kadın hakları, çocuk hakları, çevre ve hayvan hakları, yaşlılık, engellilik, sokak çocukları, güven, vefa, samimiyet, fedakârlık, sevgi, saygı, iyilikseverlik, israf ve dilencilik gibi konularla ilgili binlerce hadis bulmak mümkündür. Dolayısıyla hadislerin, topluma erdem kazandırma ve toplumu ahlâkî olgunluğa çıkarma, insana insanca yaşamayı öğretme gibi hedefleri/amaçları söz konusudur. Hz. Peygamber, bunu bizzat kendi döneminde -içinde bulunduğu toplumu Asr-ı Saadet toplumu haline getirerek- ilk uygulamasını canlı olarak göstermiştir. Onun hedefi, başkasını düşünmeyen ve başkasıyla ilgilenmeyen bir bireycilik anlayışı olmayıp, aksine “Diğerinin acısı benim acımdır.” anlayışıyla hareket eden, iyi huylarla bezenmiş kötü huylardan arınmış, ulvî ve yüce duygulara sahip, erdemli bir birey modeli/insan-ı kâmil prototipini oluşturmaktır. Onu takip edenler, Onu hayatlarında model olarak alanlar benzer başarıları elde edeceklerinde bir şüphe yoktur.
Hayat dini olan İslam dini, insan hayatını hem bireysel hem de toplumsal yönüyle kuşatıcı ve huzur kaynağı olma özelliğini kıyamete kadar sürdürecektir. İslâm, kolektif ve toplum olarak bir arada yaşanılan bir dindir. Dinimizin ikinci kaynağı konumunda olan Hadisler, insanın Allah ile olan ilişkilerinin mükemmel olması hususunda bilgi, yönlendirme ve talimat verme gibi özelliğe sahip olması yanında, insanın insanla/toplumla veya diğer varlıklarla olan ilişkilerinin mükemmel olması konusunda da aynı fonksiyonu icra etmektedir. Örneğin, toplum hayatında kardeşlik, isar, yardımlaşma, insan hakları, kadın hakları, çocuk hakları, çevre ve hayvan hakları, yaşlılık, engellilik, sokak çocukları, güven, vefa, samimiyet, fedakârlık, sevgi, saygı, iyilikseverlik, israf ve dilencilik gibi konularla ilgili binlerce hadis bulmak mümkündür. Dolayısıyla hadislerin, topluma erdem kazandırma ve toplumu ahlâkî olgunluğa çıkarma, insana insanca yaşamayı öğretme gibi hedefleri/amaçları söz konusudur. Hz. Peygamber, bunu bizzat kendi döneminde -içinde bulunduğu toplumu Asr-ı Saadet toplumu haline getirerek- ilk uygulamasını canlı olarak göstermiştir. Onun hedefi, başkasını düşünmeyen ve başkasıyla ilgilenmeyen bir bireycilik anlayışı olmayıp, aksine “Diğerinin acısı benim acımdır.” anlayışıyla hareket eden, iyi huylarla bezenmiş kötü huylardan arınmış, ulvî ve yüce duygulara sahip, erdemli bir birey modeli/insan-ı kâmil prototipini oluşturmaktır. Onu takip edenler, Onu hayatlarında model olarak alanlar benzer başarıları elde edeceklerinde bir şüphe yoktur.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 208,00 | 208,00 |