Ohrili Eyüp Sabri, Türkiye’nin var olmasında önemli bir rol oynamıştır. Teşkilât-ı Mahsusa’nın kurucuları arasındaydı. Gizli görevle tekrar Balkanlara gitti. Osmanlı’dan ayrılan Arnavutluk’ta, Müslüman halkı örgütleme çalışmasında yer aldı. İngilizlerin takibinde yakalanarak Malta’ya sürüldü. Buradan kaçıp İstanbul’a döndü. Parti faaliyetlerine devam etti. Birinci Dünya Sava-şı’nda Anadolu’da halkı “uyandırmak” için görünürde devlet memuru sıfatıyla Antep’e gitti. Yine İngilizlere esi düştü, Mısır’da esir kampında çile çekti. Esaretten dönüşünde Millî Mücadele’ye katıldı. İlk Meclis’te Eskişehir milletvekilliği yaptı. Yeşil Ordu Cemiyeti’nin kurucuları arasında yer aldı. 1923’te Meclis dışında kaldı. İzmir suikastına (1926) katıldığı iddiasıyla eski ittihatçıyla birlikte İstiklal Mahkemesi’nde yargılandı ve aklandı. 1935-1950 arasında V., VI., VII. dönemde Çorum ve VII. dönem ve VIII. dönem Erzurum TBMM milletvekili olarak Meclis’te bulundu. “Akgöl” soyadını alan Eyüp Sabri, 16 Ağustos 1950'de İstanbul'da öldü. Manastır’da Abdülhamit’in İttihatçıların isyanını bastırmak için gönderdiği Şemsi Paşa’ya suikast düzenleyen, Atıf Kamçıl'ın Abide-i Hürriyet Tepesi’ndeki mezarının yanına defnedildi. Teğmen Atıf’ın suikast hazırlığında ve suikasttan sonra saklanmasında önemli rol üstlenmişti. “Bir Esirin Hatıraları”, “Gaziantep’te İngiliz Tecavüzünün Başlangıcı ve Türk Üserâsına Zulüm ve İşkenceler” kitaplarını yazdı. Elinizdeki kitap, İttihatçı Eyüp Sabri’nin romansı hayatıdır. Eser, Eyüp Sabri’nin Mısır’a esir kampında götürülüşüyle biter. Nurettin Beyaz’ın kaleminden çıkan “Sorgusuz İttihatçı Eyüp Sabri”yi okurken, Osmanlı’nın son döneminde halkın çilesi, bir avuç vatanseverin ata yurtları için mücadelesi, Eyüp Sabri’nin vatan sevgisinin aşkının önüne geçirmesi, fedakârlıkları, iç fırtınaları sizi dalga dalga sarıyor. Alışılmışın dışında bir eser. Elinizden bırakamayacaksınız.
Ohrili Eyüp Sabri, Türkiye’nin var olmasında önemli bir rol oynamıştır. Teşkilât-ı Mahsusa’nın kurucuları arasındaydı. Gizli görevle tekrar Balkanlara gitti. Osmanlı’dan ayrılan Arnavutluk’ta, Müslüman halkı örgütleme çalışmasında yer aldı. İngilizlerin takibinde yakalanarak Malta’ya sürüldü. Buradan kaçıp İstanbul’a döndü. Parti faaliyetlerine devam etti. Birinci Dünya Sava-şı’nda Anadolu’da halkı “uyandırmak” için görünürde devlet memuru sıfatıyla Antep’e gitti. Yine İngilizlere esi düştü, Mısır’da esir kampında çile çekti. Esaretten dönüşünde Millî Mücadele’ye katıldı. İlk Meclis’te Eskişehir milletvekilliği yaptı. Yeşil Ordu Cemiyeti’nin kurucuları arasında yer aldı. 1923’te Meclis dışında kaldı. İzmir suikastına (1926) katıldığı iddiasıyla eski ittihatçıyla birlikte İstiklal Mahkemesi’nde yargılandı ve aklandı. 1935-1950 arasında V., VI., VII. dönemde Çorum ve VII. dönem ve VIII. dönem Erzurum TBMM milletvekili olarak Meclis’te bulundu. “Akgöl” soyadını alan Eyüp Sabri, 16 Ağustos 1950'de İstanbul'da öldü. Manastır’da Abdülhamit’in İttihatçıların isyanını bastırmak için gönderdiği Şemsi Paşa’ya suikast düzenleyen, Atıf Kamçıl'ın Abide-i Hürriyet Tepesi’ndeki mezarının yanına defnedildi. Teğmen Atıf’ın suikast hazırlığında ve suikasttan sonra saklanmasında önemli rol üstlenmişti. “Bir Esirin Hatıraları”, “Gaziantep’te İngiliz Tecavüzünün Başlangıcı ve Türk Üserâsına Zulüm ve İşkenceler” kitaplarını yazdı. Elinizdeki kitap, İttihatçı Eyüp Sabri’nin romansı hayatıdır. Eser, Eyüp Sabri’nin Mısır’a esir kampında götürülüşüyle biter. Nurettin Beyaz’ın kaleminden çıkan “Sorgusuz İttihatçı Eyüp Sabri”yi okurken, Osmanlı’nın son döneminde halkın çilesi, bir avuç vatanseverin ata yurtları için mücadelesi, Eyüp Sabri’nin vatan sevgisinin aşkının önüne geçirmesi, fedakârlıkları, iç fırtınaları sizi dalga dalga sarıyor. Alışılmışın dışında bir eser. Elinizden bırakamayacaksınız.