Doğu Gök Türk Devleti yıkıldıktan sonra Çin içinde Gök Türk hanedan soyundan olan A-shih-na Chieh-she-shuai adlı bir Gök Türk'ün yaptığı isyan Türk tarihinde büyük bir iz bırakmıştır. Öncelikle Gök Türkler'in bağımsızlık mücadelelerinin ilk adımı olmuş böylelikle Kutluk İlteriş Kağan 682 tarihinde Gök Türk devletini yeniden diriltmiş, hatta bu devlet ilkinden daha büyük bir devlet haline gelmiştir. Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra ise 1946 yılında büyük tarihçi ve edebiyatçı Türkçü yazar Hüseyin Nihal Atsız bu isyanı baz alarak yazdığı romanda Chih-she-shuai'ya “Kür Şad” adını vermiş ve bu isim halk arasında kabul görmüş hatta kemikleşmiştir. Bu isyan ise Türklük ve bağımsızlıkla bir anılır olmuştur.
O tarihten bu yana birçok Türk tarihçisi bu konuyu ele almış, ancak kaynaklardaki veri birkaç satırı geçmediği için tatmin edici bilimsel araştırma ortaya konulamamıştır. Belki de bundan dolayı halk Atsız'ın romanına sarılmış ve kurguları dahi gerçek sanmaya başlamıştır.
Çin tarihçileri tarafından “Chiu-ch'eng Sarayı Vakası” olarak anılan bu isyandan Chiu T'ang Shu ve Hsin T'ang Shu, TCTC ve T'ang Hui Yao gibi Çin kaynakları bahsetmişlerdir. Kimisi birkaç satır kimisi bundan biraz daha detaylı olan bu kayıtların hiç biri olaydan uzun uzadıya bahsetmezken isyan sonrasında yapılacak işler ve alınacak tedbirlerden uzun uzun bahsedilmiştir. Çin kaynak yazıcılığının bize yabancı olmayan bu davranışının açıklaması şöyle yapılabilir. Çinli vakanüvisler hanedan aleyhine ya da utanç verici olduklarına inandıkları olaylardan çok kısa bahseder ve detayları geçiştirerek yazarlar. Burada da bunun bariz bir örneğini görmekteyiz.
Doğu Gök Türk Devleti yıkıldıktan sonra Çin içinde Gök Türk hanedan soyundan olan A-shih-na Chieh-she-shuai adlı bir Gök Türk'ün yaptığı isyan Türk tarihinde büyük bir iz bırakmıştır. Öncelikle Gök Türkler'in bağımsızlık mücadelelerinin ilk adımı olmuş böylelikle Kutluk İlteriş Kağan 682 tarihinde Gök Türk devletini yeniden diriltmiş, hatta bu devlet ilkinden daha büyük bir devlet haline gelmiştir. Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra ise 1946 yılında büyük tarihçi ve edebiyatçı Türkçü yazar Hüseyin Nihal Atsız bu isyanı baz alarak yazdığı romanda Chih-she-shuai'ya “Kür Şad” adını vermiş ve bu isim halk arasında kabul görmüş hatta kemikleşmiştir. Bu isyan ise Türklük ve bağımsızlıkla bir anılır olmuştur.
O tarihten bu yana birçok Türk tarihçisi bu konuyu ele almış, ancak kaynaklardaki veri birkaç satırı geçmediği için tatmin edici bilimsel araştırma ortaya konulamamıştır. Belki de bundan dolayı halk Atsız'ın romanına sarılmış ve kurguları dahi gerçek sanmaya başlamıştır.
Çin tarihçileri tarafından “Chiu-ch'eng Sarayı Vakası” olarak anılan bu isyandan Chiu T'ang Shu ve Hsin T'ang Shu, TCTC ve T'ang Hui Yao gibi Çin kaynakları bahsetmişlerdir. Kimisi birkaç satır kimisi bundan biraz daha detaylı olan bu kayıtların hiç biri olaydan uzun uzadıya bahsetmezken isyan sonrasında yapılacak işler ve alınacak tedbirlerden uzun uzun bahsedilmiştir. Çin kaynak yazıcılığının bize yabancı olmayan bu davranışının açıklaması şöyle yapılabilir. Çinli vakanüvisler hanedan aleyhine ya da utanç verici olduklarına inandıkları olaylardan çok kısa bahseder ve detayları geçiştirerek yazarlar. Burada da bunun bariz bir örneğini görmekteyiz.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 280,00 | 280,00 |