“Başkaldıran kimdir? Hayır diyen biridir.”
Albert Camus
İnsanlık tarihi, çatışmanın da tarihidir. Tarihin her dönemi, iktidar sahipleri ile onlara başkaldıranlar arasında çoğu zaman silahların konuştuğu şiddetli ve kanlı mücadelelere sahne olmuştur. Bununla beraber, yirminci yüzyılda ve yirmi birinci yüzyılın ilk on yılında daha farklı bir mücadele biçiminin öne çıktığını görüyoruz. Özellikle son yıllarda halk kitlelerinin örgütlenerek baskıcı rejimlere, yabancı güçlerin işgallerine veya kendi kaderlerini tayin etmek amacıyla, hatta ellerindeki iktidarı kaybetmemek için diğer muhalifleri sindirmeye çalışan devlet dışı silahlı gruplara meydan okuduklarına, talepleri karşılanana kadar boykot, genel grev, protesto ve sivil itaatsizliğin de aralarında bulunduğu çeşitli şiddetsiz direniş yöntemlerini kullanarak muarızlarıyla mücadele ettiklerine tanık oluyoruz. Peki, şiddetsiz, sivil direniş gerçekten işe yarıyor mu?
İstatistik ve vaka incelemesi yöntemlerini bir araya getirerek 1900 ile 2006 yılları arasında yürütülmüş toplam 323 şiddetli ve şiddetsiz direniş mücadelesini mercek altına alan bu çalışma bu soruya olumlu yanıt veriyor ve şiddetsiz sivil direniş hareketlerinin şiddete başvuran muadillerine kıyasla ve yaygın kanının aksine en az iki kat daha etkili olduklarını ortaya koyuyor. Ayrıca bazı sivil direniş eylemlerinin neden hedeflerine ulaşamadıklarını, neden bazı hallerde şiddetli ayaklanmaların sivil direnişlerden daha başarılı olduklarını ve direniş tiplerinin mücadeleler sona erdikten sonra bir iç savaşın yaşanma veya demokratik rejimin tesis edilme olasılığını hangi yönde etkilediklerini de ele alıyor. Her düzeyde okura hitap eden bu çalışma, konunun kolay anlaşılmasını sağlayacak çok sayıda tablo ve şekil barındırmasının yanı sıra İran Devrimi, Birinci Filistin İntifadası, Filipinlerde Halkın İktidarı hareketi ve Burma (Myanmar) halk isyanı vakalarını ayrıntılı biçimde ele alması itibarıyla dünyanın en sorunlu bölgelerinin yakın tarihine de ışık tutuyor.
2013 yılında Foreign Policy dergisinin hazırladığı En Önemli 100 Küresel Düşünür listesine giren parlak siyaset bilimci Erica Chenoweth ve Maria J. Stephan, şiddetsiz direnişin, uluslararası sistemde göz ardı edilmemesi gereken, en elverişsiz koşullarda bile yeryüzünü değiştirebilecek, durdurulması neredeyse imkânsız bir kuvvet olduğunu bu kitapta gözler önüne seriyorlar.
“Başkaldıran kimdir? Hayır diyen biridir.”
Albert Camus
İnsanlık tarihi, çatışmanın da tarihidir. Tarihin her dönemi, iktidar sahipleri ile onlara başkaldıranlar arasında çoğu zaman silahların konuştuğu şiddetli ve kanlı mücadelelere sahne olmuştur. Bununla beraber, yirminci yüzyılda ve yirmi birinci yüzyılın ilk on yılında daha farklı bir mücadele biçiminin öne çıktığını görüyoruz. Özellikle son yıllarda halk kitlelerinin örgütlenerek baskıcı rejimlere, yabancı güçlerin işgallerine veya kendi kaderlerini tayin etmek amacıyla, hatta ellerindeki iktidarı kaybetmemek için diğer muhalifleri sindirmeye çalışan devlet dışı silahlı gruplara meydan okuduklarına, talepleri karşılanana kadar boykot, genel grev, protesto ve sivil itaatsizliğin de aralarında bulunduğu çeşitli şiddetsiz direniş yöntemlerini kullanarak muarızlarıyla mücadele ettiklerine tanık oluyoruz. Peki, şiddetsiz, sivil direniş gerçekten işe yarıyor mu?
İstatistik ve vaka incelemesi yöntemlerini bir araya getirerek 1900 ile 2006 yılları arasında yürütülmüş toplam 323 şiddetli ve şiddetsiz direniş mücadelesini mercek altına alan bu çalışma bu soruya olumlu yanıt veriyor ve şiddetsiz sivil direniş hareketlerinin şiddete başvuran muadillerine kıyasla ve yaygın kanının aksine en az iki kat daha etkili olduklarını ortaya koyuyor. Ayrıca bazı sivil direniş eylemlerinin neden hedeflerine ulaşamadıklarını, neden bazı hallerde şiddetli ayaklanmaların sivil direnişlerden daha başarılı olduklarını ve direniş tiplerinin mücadeleler sona erdikten sonra bir iç savaşın yaşanma veya demokratik rejimin tesis edilme olasılığını hangi yönde etkilediklerini de ele alıyor. Her düzeyde okura hitap eden bu çalışma, konunun kolay anlaşılmasını sağlayacak çok sayıda tablo ve şekil barındırmasının yanı sıra İran Devrimi, Birinci Filistin İntifadası, Filipinlerde Halkın İktidarı hareketi ve Burma (Myanmar) halk isyanı vakalarını ayrıntılı biçimde ele alması itibarıyla dünyanın en sorunlu bölgelerinin yakın tarihine de ışık tutuyor.
2013 yılında Foreign Policy dergisinin hazırladığı En Önemli 100 Küresel Düşünür listesine giren parlak siyaset bilimci Erica Chenoweth ve Maria J. Stephan, şiddetsiz direnişin, uluslararası sistemde göz ardı edilmemesi gereken, en elverişsiz koşullarda bile yeryüzünü değiştirebilecek, durdurulması neredeyse imkânsız bir kuvvet olduğunu bu kitapta gözler önüne seriyorlar.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 150,50 | 150,50 |