Şimdilik Kadın

Stok Kodu:
9786056500251
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
595
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2014-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
%35 indirimli
240,00TL
156,00TL
Tedarikçi Stoğu 5 Adet
9786056500251
603996
Şimdilik Kadın
Şimdilik Kadın
156.00
Emine Saraçoğlu'nun, beden, kimlik, kişilik diyalektiğini ve toplumsal cinsiyet rollerini sorgulayan; sosyal statü ve kültürel sermaye ilişkisini sorunsallaştıran; söylemek istediğini söyleme biçimiyle salgılayan Şimdilik Kadın adlı ilk romanı okuyucusunu çağırıyor...

Tadımlık

Bir çocuk bahçesi düşledi Lerzan. Çocukların, hava kararıp da evlerine döndükleri vakti... Kum kovalarını, küreklerini, mantar tabancalarını, gülen bez bebeklerini bırakıp gittikleri bir bahçe getirdi gözlerinin önüne. (...) Eğilip baktığında, zarfın içinden düşmüş ve bin parçaya bölünmüş ve ölürken genç kalmış kırmızı bir gülün parçalarını gördü. Sonra iki parça tuvalet kâğıdını ıslatıp çömeldi.

“Bir gonca gülün cenazesi de varsın böyle kaldırılsın!” dedi sessizce. Ama artık birileri çıkıp şu mutsuz kadına Lerzan'ın öyle sıradan bir kuş olmadığını, onun bir kolibri kuşu olduğunu ve bir gün yine geri geri uçarak penceresine konabileceğini söylemesi gerekiyordu. (…) Mahmur gitti geldi gözbebekleri; dolandı, yaladı, sürdü, okşadı bakışları. Doyumsuzdu bitmezdi, bitemezdi sevdalar; bekledikçe çoğalırdı gözlerdeki kalışlar.
Emine Saraçoğlu'nun, beden, kimlik, kişilik diyalektiğini ve toplumsal cinsiyet rollerini sorgulayan; sosyal statü ve kültürel sermaye ilişkisini sorunsallaştıran; söylemek istediğini söyleme biçimiyle salgılayan Şimdilik Kadın adlı ilk romanı okuyucusunu çağırıyor...

Tadımlık

Bir çocuk bahçesi düşledi Lerzan. Çocukların, hava kararıp da evlerine döndükleri vakti... Kum kovalarını, küreklerini, mantar tabancalarını, gülen bez bebeklerini bırakıp gittikleri bir bahçe getirdi gözlerinin önüne. (...) Eğilip baktığında, zarfın içinden düşmüş ve bin parçaya bölünmüş ve ölürken genç kalmış kırmızı bir gülün parçalarını gördü. Sonra iki parça tuvalet kâğıdını ıslatıp çömeldi.

“Bir gonca gülün cenazesi de varsın böyle kaldırılsın!” dedi sessizce. Ama artık birileri çıkıp şu mutsuz kadına Lerzan'ın öyle sıradan bir kuş olmadığını, onun bir kolibri kuşu olduğunu ve bir gün yine geri geri uçarak penceresine konabileceğini söylemesi gerekiyordu. (…) Mahmur gitti geldi gözbebekleri; dolandı, yaladı, sürdü, okşadı bakışları. Doyumsuzdu bitmezdi, bitemezdi sevdalar; bekledikçe çoğalırdı gözlerdeki kalışlar.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat