Arap edebiyatı tarihçileri Arap şiirini cahiliye, erken dönem İslam (Hz. Peygamber ve Hulefa-i Raşidîn), Emeviler, Abbasiler, Türk dönemi ve çağdaş dönem olmak üzere altı ayrı devrede ele alırlar. Bu kitabın konusu ise erken dönem İslam’ın Hz. Peygamber’in yaşadığı dönem ile sınırlı olan kısmıdır. Şiir, Hz. Peygamber’e vazifesinin tebliğ edilmesinden vefatına kadar geçen 22 yıllık sürenin üç farklı döneminde üç farklı şekilde değerlendirilmiştir. İlki vahyin başladığı dönemdir ve bu dönemde vahyi korumak ve onun Allah kelamı olduğunu iyice belirtmek için şiirden uzak durulmuş ve şiir övülmekten sakınılmıştır. İkinci dönem vahyin Allah kelamı olduğu kabul edildikten sonra Müslümanlarla müşriklerin savaşmaya başladıkları dönemdir. Bu dönemde, müşriklerle hem meydanlarda kılıç ve okla hem de müşrik şairlerin hicviyelerine şiir ile karşılık verilerek mücadele edilmiştir, bazen şairlerin söyledikleri hicviyeler oklardan çok daha tesirli olmuştur. Üçüncü dönem ise fethin tamamlanmasından sonraki dönemdir. Burada şiir gerçek anlamını bulur. Artık o, İslâm’ın temel ilkelerinin ve güzel ahlâkın yaygınlaştırıcısı olarak söylenmeye başlanmış, tasavvufun Müslümanlar arasında iyice yerleşmesiyle de meseleye irfanî bir boyut katılmış, şiir gerçek mahiyetine kavuşmuş, İslâmîleşmiştir. Bu kitapta İslam'ın doğuş döneminde şiirin serüveni izlenmeye çalışılmıştır.
Arap edebiyatı tarihçileri Arap şiirini cahiliye, erken dönem İslam (Hz. Peygamber ve Hulefa-i Raşidîn), Emeviler, Abbasiler, Türk dönemi ve çağdaş dönem olmak üzere altı ayrı devrede ele alırlar. Bu kitabın konusu ise erken dönem İslam’ın Hz. Peygamber’in yaşadığı dönem ile sınırlı olan kısmıdır. Şiir, Hz. Peygamber’e vazifesinin tebliğ edilmesinden vefatına kadar geçen 22 yıllık sürenin üç farklı döneminde üç farklı şekilde değerlendirilmiştir. İlki vahyin başladığı dönemdir ve bu dönemde vahyi korumak ve onun Allah kelamı olduğunu iyice belirtmek için şiirden uzak durulmuş ve şiir övülmekten sakınılmıştır. İkinci dönem vahyin Allah kelamı olduğu kabul edildikten sonra Müslümanlarla müşriklerin savaşmaya başladıkları dönemdir. Bu dönemde, müşriklerle hem meydanlarda kılıç ve okla hem de müşrik şairlerin hicviyelerine şiir ile karşılık verilerek mücadele edilmiştir, bazen şairlerin söyledikleri hicviyeler oklardan çok daha tesirli olmuştur. Üçüncü dönem ise fethin tamamlanmasından sonraki dönemdir. Burada şiir gerçek anlamını bulur. Artık o, İslâm’ın temel ilkelerinin ve güzel ahlâkın yaygınlaştırıcısı olarak söylenmeye başlanmış, tasavvufun Müslümanlar arasında iyice yerleşmesiyle de meseleye irfanî bir boyut katılmış, şiir gerçek mahiyetine kavuşmuş, İslâmîleşmiştir. Bu kitapta İslam'ın doğuş döneminde şiirin serüveni izlenmeye çalışılmıştır.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 84,50 | 84,50 |